Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükümleri çerçevesinde davacı müvekkilin miras payı oranında iptali ile davacı müvekkil adına tesciline, mahkemece bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda, (terditli olarak) muris tarafından davalıya gönderilen tüm para tutarının denkleştirme tarihi itibariyle değerinin tespiti ile müvekkilinin miras payı oranında şimdilik (fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla) 10.000,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, denkleştirme tarihinden itibaren tüm alacağa faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

nun 669. ve devamı maddelerine göre, senet iptali kararı verilmesine ilişkin davanın ödeme yerindeki mahkemede hasımsız açılacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı yönünde hüküm kurmuştur. Zayii nedeni ile iptali talep edilen bono TTK.nun 688. Maddesinde düzenlenmiştir. TTK.nun 690. maddesi gereğince iptale yönelik olarak TTK.nun 669. ve 677 maddeleri kıyasen uygulanır. TTK.nun 669. maddesi ise poliçe elinden çıkan kimse ödeme yerindeki mahkemede dava açabilir. Dosya kapsamından, uyuşmazlığın, alacaklısı ... Çelik, borçlusu ...(... Ticaret) olan ve tahsilat için ... Bankasına verilen senedin zayii nedeni ile iptali ve ödeme yasağı konulması isteminden kaynaklandığı, Borçlu Fahri Poyraz'ın adresinin de "... Ticaret, ..." adresi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda,Türk Ticaret Kanunun 669.maddesi uyarınca, uyuşmazlığın ...Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'...

    Kararı davalı ve davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, keşide edilen 18.09.2012 tarihli ihtarname ile davacı acenteye verilen vekaletlerden azil suretiyle derhal fesih hakkının kullanıldığı, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 25. maddesinde derhal fesih koşullarının kararlaştırıldığı ancak davalı tarafça söz konusu fesih koşullarının haklı bir nedene dayalı fesih bildirimi olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle, işbu davada mahkemenin süreli fesihte bulunduğu ve feshin yıl sonu itibariyle gerçekleştiği, davanın açılış tarihi itibariyle hak düşürücü süre içinde açıldığına dair gerekçesi yerinde değilse de; acentelik sözleşmesinin 25. maddesine dayalı olarak keşide edilen 18.09.2012 tarihli ihtarnamenin ... tebliğ belgesindeki barkod numarası itibariyle yapılan incelemede ihtarnamenin davacıya 28.09.2012 tarihinde...

      tazminatının acenta tarafından istenebileceği gerekçeleriyle denkleştirme tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....

        Ancak her halükarda aşağıda açıklanan nedenlerle davacının denkleştirme tazminatı talep edilemeyeceği sonucuna varıldığından feshin haklı/haksız fesih olması işbu davanın sonucunu değiştirmeyecektir.Davacı şirket, davalıdan fesih nedeniyle denkleştirme tazminatı talep etmektedir. TTK'nın 122. Maddesinde denkleştirme tazminatı düzenlenmiş olup, denkleştirme tazminatı talebi için 3 koşul belirlenmiş olup, denkleştirme tazminatı verilebilmesi için bu 3 şartın bir arada bulunması gereklidir. Şartlardan birinin bulunmaması halinde denkleştirme tazminatı verilemez. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede tazminat talep edilemeyeceği düzenlenmiş ise de TTK 122/4 gereği davacı denkleştirme tazminatı talep edebilir. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli 3....

          HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Davacının askeri öğrenciliğine son verilmesine ilişkin işlemin geri alınması talebi yönünden; davacının askeri öğrenciliğine son verilmesinin doğrudan kanun niteliğini taşıyan bir hukuki düzenleme olan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile varlık kazandığı ve anılan Kanun Hükmünde Kararname'de bu konuda idareye herhangi bir değerlendirme yapma ya da başka yönde işlem kurma olanağı tanınmadığı anlaşıldığından, idari davaya konu olabilecek bir işlemin varlığından ve dolayısıyla idari işlemden kaynaklanan bir zarardan söz edilmesine olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Öte yandan; davacının 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi uyarınca yeni açılacak olan Milli Savunma Üniversitesine devam ettirilmesi talebi yönünden; idari davaya konu edilebilecek bir işlem söz konusu olduğundan davacının söz konusu talebinin davalı idarece zımnen reddine yönelik işlemin iptali istemi yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmektedir....

            Maddesi uyarınca denkleştirme tazminatı ve kazanç kaybı istemine ilişkindir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/499 Esas KARAR NO : 2019/135 DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi DAVA TARİHİ : 01/08/2018 KARAR TARİHİ : 05/03/2019 Davacı vekili mahkememizde açtığı T.TK.nun 669-677.maddeleri uyarınca zayiinden iptal davası açmakla tensiple T.K.nun 669. maddesine göre çek ödemeden men edilmiş olmakla, hasımsız olarak açılıp yürütülen davanın yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Müdürlüğüne yazı yazılarak dava konusu çeki elinde bulunduranların ilk ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde mahkememize başvurmaları, aksi takdirde çekin iptaline karar verileceği ilan ettirilmiş olup, 1. çekin ilk ilanın 10/08/2018 tarihi, 2. Çekin ilk ilanı 26/11/2018 tarihinde yapıldığı, ilan üzerinden kanunda öngörülen 3 aylık sürenin dolduğu, çekin ortaya çıkmadığı anlaşıldığından, dava konusu çekin iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi ise, TTK.nun 669. maddesinde HMK.nun 384. maddesine nazaran aksi yönde bir düzenleme olduğunu belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK.nun 384/1. maddesinde “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir.”, aynı yasanın 383/1. maddesinde ise “Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.” hükümlerine yer verilmiştir. Ancak dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 669. maddesinde, rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimsenin ödeme yerindeki mahkemeden muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebileceği hükmüne yer verilmiştir. Adı geçen maddede göreve ilişkin özel düzenleme bulunmasına göre çek iptali davalarında yetkili mahkeme, ödeme yeri olan muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesidir....

                  İşte, acentenin denkleştirme talebi, müvekkilin, sözleşmenin sona ermesinden sonra acentenin oluşturduğu müşteri çevresinden herhangi bir karşılık ödenmeden yararlanacak olması nedeniyle hakkaniyet gereğince acenteye ödenmesi gereken bir bedeldir. Acentenin denkleştirme talebi önce öğretide tartışılmış, yabancı ülke mevzuatlarındaki düzenlemelerin ve öğretideki değerlendirmelerin etkisiyle Yargıtay kararlarına konu olmuştur. Yargıtay, TTK m.134.’den hareketle denkleştirme talebinin alt yapısını oluşturmuştur. Bu maddedeki düzenlemenin denkleştirme talebiyle ilgisi olmamakla birlikte, Yargıtayın bu değerlendirmesi, denkleştirme alacağının tanınması açısından önemli olmuştur. Denkleştirme tazminatı, 2007 yılında yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu’nun 23/16.maddesiyle ilk defa mevzuatımıza portföy tazminatı olarak girmiştir. 6102 sayılı TTK 122. maddesindeki düzenlemenin mehazı, Alman Ticaret Kanunu (HGB)’nun 89 b maddesi ve 1986/653 sayılı AB Direktifidir....

                    UYAP Entegrasyonu