Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi kal ve komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde yer alan "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi ve tazminat davalarında davalının kusurlu olması aranmaz....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın, TMK'nın 737. maddesi hükmü çerçevesinde incelenmesi ve giderilmesi gerekmektedir. "Komşu Hakkı" başlıklı TMK'nın 737. maddesi mülkiyet hakkı sınırlarının aşılarak başkalarına zarar verilmesi veya zarar tehlikesi yaratılması halinde taşınmaz malikinin sorumluluğunu düzenlemiştir. Komşuluk hukukunu taşınmaz malların kullanılmasını doğrudan doğruya veya dolayısı ile sınırlayan özel hukuk hükümleri oluşturur. Taşınmazların, yer itibariyle birbirlerine bitişik veya yakın olması komşu taşınmaz maliklerine bunlardan yararlanırken veya bunları kullanırken birbirlerinin durum ve menfaatini gözönünde tutmak ödevi yüklemiştir. Birlikte yaşama zorunluluğunun bir sonucu olarak komşuluk ilişkileri taşınmaz malikinin haiz olduğu yetkileri belirli oranda kısarak sınırlar. Bundan amaç, komşular arasında imkan eşitliği ve dolayısı ile dayanışmayı sağlamaktır....

      7.000 TL'ye hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminat için cismani zarara uğrama koşulu oluşmadığının göz ardı edilmesi kanuna aykırı olması nedeniyle ve yine 5.000 TL yıkım bedeli belirlenmiş olup yıkım işinin yığma yapıda kullanılan dolu tuğla vs. yapı malzemesi karşılığı ücretsiz yapılabileceğinden yıkım bedelinin yapım bedeline dahil edilmemiş olması gerektiğini, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.03.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istemlerine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,11.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/11/2006 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, komşuluk hukukundan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

            Komşuluk hukukundan kaynaklı yükümlülüklere aykırılıktan kaynaklı zararın tazminine karar verebilmek için, hukuka aykırı kusurlu eylem sonucu oluşan zarar ve hukuka aykırı kusurlu eylem ile zarar arasında illiyet bağının olması gerekir. Oluşan zararın kapsamı belirlenirken ise, tarafların zararın oluşumuna hangi oranda etki ettikleri yani müterafik (bölüşük) kusurlarının olup olmadığı belirlenerek davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nın 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz....

            Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. TMK m. 683'deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış; 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir....

            Bu tür davaların Türk Medeni Kanununun 737. maddesi gereğince komşuluk hukuku hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir. Bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar vereceği/verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği/etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava açıldığı tarihte davalı şirkete ait baz istasyonu inşaat halindedir ve mahkemece inşaatın durdurulmasına ilişkin verilen tedbir kararı nedeniyle inşaat tamamlanıp faaliyete geçirilmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu