WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2020/22 ESAS, 2021/318 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil KARAR : İstinaf yoluna başvuran asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/22 Esas dosyası ve dava dosyasında verilen 16/09/2021 tarih ve 2021/318 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 06.09.2010 tarihinde edindiği "Hamidiye Mah. Gül Sk....

Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 tarihli ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) 25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar....

    Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece intifadan men koşulunun gerçekleştiğinin ispat edilemediğinin ifade edildiğini, bu hususun gerçeği yansıtmadığını, mahkemede dinlenilen davalı tanığı Hatip Demir ve mahalli bilirkişi Cevdet Demir, davacının davaya konu tarlayı ekmek istediğini davalıya söylediğini, davalı dinlemeyerek tek başına ekim yaptığını, davalıdan kira talebinde bulunduğu şeklinde beyanda bulunduklarını, intifadan men koşulunun oluştuğunu ispat ettiklerini, dosyada mevcut rapor ve bayanlar uyarınca ecrimisil tazminatı yönü ile davanın kabulü yerine reddinin usule ve yasaya uygun olmadığını belirterek, kararın kaldırılması ile ecrimisil tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

    Öte yandan, ihtarnamenin tebliği ile muvafakat sona ermiş olup belirtilen tarihten dava tarihine kadarki süre zarfında davalı tarafın ecrimisilden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde ecrimisil isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden davanın TEDAŞ'a da yöneltilmesi gerekirken bu hususun da gözetilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Hâl böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, daha önce açılan ecrimisil ve ortaklığın giderilmesi davası ile intifadan men koşulunun sağlandığının dikkate alınması, çekişmeye konu taşınmazlardan hangisi için ve hangi tarihler arası ecrimisile hükmedildiğinin hüküm yerinde gösterilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Şöyle ki, Mahkemece her ne kadar intifadan men şartı gerçekleşmemekle birlikte, taşınmazın doğal ürün veren elma bahçesi kısmı yönünden davacının ecrimisil talep edebileceği kabul edilmiş ise de, dava konusu taşınmazın tapuda “ kerpiç ev, samanlık ve elma bahçesi “ niteliği ile kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağı, Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/226 Esas sayılı dosyası ve dava dilekçesinin içeriği uyarınca taşınmaz üzerinde yer alan bina ve elma bahçesinin davalı tarafça meydana getirildiği sabit olup, bu durumda Mahkemece davacının davalı aleyhine taşınmazı kullandırmadığı gerekçesi ile Savcılığa şikayet başvurusunda bulunduğu, yine taşınmaz üzerine yapılan yapıların yıkımı için idareye başvurduğu beyanında bulunduğu anlaşılmakla, taraflarca delil olarak gösterilen dosya içerikleri, toplanmış ve toplanacak delilller nazara alınarak intifadan men olgusunun üzerinde durulması, sonucuna göre HMK’nin 297 maddesi uyarınca davacının hissesi oranında...

          İstinaf yoluna başvuran davalı T8 dilekçesinde özetle; her iki parselde davacının hissesine 167,53 m² alan kaldığı bununda belli oranının Hamus çayının altında kaldığının ve herkesin taksimli yerleri ektiğine ve kendi ektikleri yerin az olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davada, 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu husularda resen inceleme yapılmış olup, HMK'nun 357. maddesi uyarınca da "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." hükmü uyarınca istinaf talepleri sınırlı olarak incelenmiştir. Dava, paydaşlar arasında görülen ecrimisil istemine ilişkindir....

          Bu nedenle, sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir....

            Şu halde mahkemece yapılacak iş; elbirliği mülkiyetine tabi bulunan gecekondu nedeniyle davalının, davacının yararlanmasına (kullanımına) engel olup olmadığının keşfen belirlenmesi, bildirilen tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenmesi, davalının, davacının kullanımına engel olup olmadığının tanıklardan ve dinlenecek yerel bilirkişilerden sorularak açıklığa kavuşturulması, ecrimisil isteğinin ne kadar olduğunun HUMK.nun 213 ve 230. maddeleri gereğince davacıdan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, ondan sonra ecrimisil konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir. Davalı ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün yalnızca ecrimisil açısından açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3- 131 E, 2002/114 K sayılı ilamı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ise, ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Ancak, daha fazla dönem için istenmiş, davalı taraf zamanaşımı def’in de bulunmamışsa, daha fazla dönem için de ecrimisile hükmedilebilir....

              UYAP Entegrasyonu