WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995. maddesi ve “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddeleri. 3....

    Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ecrimisil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....

      Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi ve kabulündedir. Uyuşmazlık davanın TMK. nun 683. maddesine dayalı bir dava mı olduğu, yoksa aynı Kanunun 974 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası mı olduğunda odaklanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak; TMK. nun 683. maddesine dayalı olarak açılan davalar mülkiyet hakkından kaynaklanmaktadır. Bir binanın mülkiyet hakkı ancak, zemini (arsası veya arazisi) ile birlikte ele alındığında ve ilgilisi adına TMK. nun 705. maddesi uyarınca tapu kaydı oluşturulduğunda bir hakka dayalı davadan söz edilme olanağı vardır. Somut olayda ise, binanın bulunduğu zemin Hazineye aittir. Hazine iş bu davada taraf değildir. Çekişme binanın üstün zilyedinin kime ait olduğunda toplanmaktadır. Bu durumda, eldeki dava TMK. nun 974 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davasıdır. Hal böyle olunca, mahalli mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararı doğrudur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davada, 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca "İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu husularda resen inceleme yapılmış olup, HMK'nun 357. maddesi uyarınca da "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." hükmü uyarınca istinaf talepleri sınırlı olarak incelenmiştir. Dava, TMK 683. Maddesi uyarınca açılan taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir nevi haksız işgal tazminatıdır. Davacı, davalı ile boşandıklarını, davalının dairede oturmaya devam ettiğini belirterek tahliye ve ecrimisil talep etmiştir. Davalı taşınmazın aile konutu olduğunu, evde kendisinin de 1/2 hakkı olduğunu , oturmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. Bilindiği üzere; elatma olgusu haksız bir eylem olup, TMK’nin 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davaları haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise, ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin HUMK’nun 38. maddesi hükmü uyarınca haksız eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bilindiği üzere, TMK'nın 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkusuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucunda onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır....

        Mahkemece, ecrimisil isteğinin kısmen kabul kısmen reddi ile 895.00 TL ecrimisilin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine, kararı davacı vekili temyiz etmiş,Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 2013/11958 Esas, 2013/16436 Karar sayılı bozma ilamı ile “çekişmeye konu edilen muhdesatın, TMK'nun 684. madde hükmü uyarınca arzın mütemmim cüzü niteliğinde ve arzın mülkiyetine tabi olduğu sabit olup, arza paydaş durumunda olan davacının TMK 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkı nedeniyle muhtesatta da kullanım hakkı olacağı tartışmasız olduğu belirtilerek; ecrimisil hesabında muhdesata ilişkin gelirin de hesap edilmesi gerekirken, taşınmazın yalnız kira geliri üzerinden ecrimisile hükmedilmiş olması “ nedeniyle bozulmasına karar verilmiş,mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda ecrimisil hesabına muhtesata ilişkin gelir de dahil edilerek ek rapor aldırılmış,yargılama sonunda taleple bağlı kalınarak 8.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen esas ve karar ... ilâmı ile; taşınmazların tarla niteliğinde iken davalı tarafından doğal ürün veren yer haline getirildiği anlaşılmakla intifadan men şartının istisnasını teşkil etmeyeceği değerlendirilerek intifadan men şartının arandığı, Yargıtay Yerleşik İçtihatları gereği intifadan men şartının tanık delili dahil her türlü delil ile ispatlanabileceği, dinlenen tanık anlatımlarında davacının davalı kardeşini dava tarihinden 2 yıl önce kendine ait payı kullanmaması yönünde ikaz ettiği ve dolayısıyla intifadan men şartını yerine getirdiği, fındık ağaçlarının davalı tarafından dikilmiş olduğu dosya kapsamında ispatlandığı ve intifadan men şartının yerine geldiği tarihin davadan geriye doğru 2 yıllık süreye tekabül ettiği gerekçeleriyle 2 yıllık süredeki tarla geliri üzerinden hesaplanan ecrimisil yönünden davanın kabulüne, 29.721,46 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...

            Ayrıca, yararlanma dileğinin açıklanması koşulu ile davacının açtığı izale-i şüyu davasının dilekçesinin tebliğ tarihi, keza, icra emrinin tebliğ tarihi, murisin mirasçılardan mal kaçırdığından söz edilerek, dava konusu taşınmazların tapularının iptali için açılan tapu iptal davasına ilişkin dilekçenin tebliğ tarihi, daha önce aynı yer için açılan ve intifadan men koşulunun gerçekleşmediğinden ötürü ret edilen ecrimisil davasına dair davalı tarafa tebliğ edilen önceki dava dilekçesi ile taraflar arasındaki sonuçlanmış önceki tarihli elatmanın önlenmesi veya ecrimisil davaları intifadan men koşulunun oluşması için yeterli sayılmışlardır.Somut olayda; dava konusu dairenin davalı tarafından kiraya verilmek suretiyle kullanıldığı anlaşılmakla, intifadan men koşulu aranmayarak, davacının ecrimisil isteyebileceği süre ve hakettiği ecrimisil miktarı gibi hususların usulünce tespit edilmesi ve sonuçlarına uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması...

              yönünden; kanunda intifadan men şartı için hiçbir şekil şartı öngörülmemiş olmakla birlikte dosya kapsamı itibariyle ecrimisil talepleri yönünden intifadan men şartının gerçekleşmediğini, dava konusu taşınmaz yönünden intifadan men şartının oluşmasına gerek olmadığını, ecrimisil için intifadan men şartının istisnalarının mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazda bağ olduğundan işbu davada intifadan men koşulunun oluşmasına zaten gerek olmadığını, davalının intifadan men edildiğine dair kabul beyanları olduğunu, dosya kapsamından davalı asilin beyanları, tanık anlatımlarına göre davalının dava konusu taşınmaz yönünden intifadan men edildiğinin anlaşıldığını, bununla birlikte dosyada delil olarak Kayseri 7....

              UYAP Entegrasyonu