WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HD'nin 2020/4286 esas 2021/314 karar sayılı ilamı üzerine; taşınmazın üzerinde geçersizliği ileri sürülen ipotek bulunduğu, evliliğin ölüm ile sona ermesi üzerine işbu davanın konusuz kaldığının düşünülemeyeceği, aksi halde davacının davasının haklı olup olmadığı hususu araştırılmadan taşınmazın cebri icra ile satılması sonucu hak ihlaline sebep olacağı, aile konutu ile ilgili malik olmayan eş yararına getirilen korumanın malik eşi sağ iken başlayıp (TMK 194), malik eşin ölümünden sonra (TMK 240, 652) da devam edeceği sabittir. Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla hakları bulunmakla dava açmadaki hukuki yararı da dikkate alınarak; evlilik birliğinin ölümle sona ermesi gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur....

Aile Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, TMK.’nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuklar ..., ..., ... ve ...'un babaları ...'ın 25.02.2013 tarihinde vefat ettiği, anneleri ...'ın ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde yetkili mahkeme, velayeti kullanan anne ...'ın yerleşim yeri mahkemesidir. Uyap sisteminden yapılan araştırmada, anne ...'ın en son tarihli adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin “...“ olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın ... Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir....

    Davacı sağ eşin Türk Medeni Kanununun md. 652. hükmüne göre intifa hakkı tanınması isteminde bulunduğu görülmektedir. Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında bulunan ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde miras hakkına mahsuben haklı sebeplerin varlığı halinde mülkiyet yerine intifa hakkı tanınmasını isteyebilir. (TMK. m. 652) Bu tür işlerde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.(Y2 HD. 30.10.2006 , 6814-14469). Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.Bu açıklamalar karşısında mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) İHBAR EDEN : KH(Nüfus Müdürlüğü) ÇOCUKLAR : ... ve . ... Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada... Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi sıfatıyla) ile ... 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, TMK.’nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuklar ... ve ... ...‘in babaları ... ...’in 17.12.2013 tarihinde vefat ettiği, anneleri. ...’in ise sağ olduğu anlaşılmaktadır....

        S.), sağ kalan eşin UYAP sisteminde bulunan nüfus kaydına göre yurt içi yerleşim yeri adresinin Mustafakemalpaşa, Bursa adresi olduğu bildirilip yetkisizlik kararı verilmiştir. Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk ( Aile Mah. S) Mahkemesi ise, adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde sağ kalan eşin yerleşim yeri olarak Fransa'da bulunan adresinin kayıtlı bulunduğunu, yurt içi adresinin mevcut olmadığını ve nüfusa kayıtlı olduğu yerin karine olarak ikametgahı göstereceğini bildirerek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Davalı ...vekili, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan binanın birinci katının aile konutu olduğuna ilişkin karar verildiğini, mülkiyetin miras hakkına mahsuben müvekkiline aidiyeti için dava açtıklarını, davanın sonucunun beklenilmesini, taşınmazın satılmasını istemediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ...vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karşı dava; erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dosyada yapılan incelemede; Dairemizin 2021/2460 esas, 2021/2401 karar 08/11/2021 tarihli kararı ile; " Dosya içerisinde bulunan davalı/ karşı davacı erkek vekili Av.Mehmet Karausta'ya ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74)....

            TMK 1023 maddesi gereğince iyi niyetinin korunması gerekmektedir. Kaldı ki dava aile konutu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Dava konusu yerin aile konutu olmadığına dair resimleri sunmak istiyorum, dedi. (3 sayfa resim alındı, dosyasına konuldu.) resimde de görüleceği üzere giriş kat bir iş yeridir. Üzerinde de iki kat farklı bağımsız bölümlerden oluşan daireler vardır. Benim müvekkilim buranın tamamını satın almıştır. Tamamının aile konutu olma ihtimali bulunmamaktadır. Zaten tapu kaydında da burası arsa vasfındadır. Bu sebeple açılan davanın reddini talep ediyorum. Ayrıca dosyaya sunmuş olduğum hukuk genel kurulu kararında da aile konutu iddiasının cebri icra yoluyla satışlarda uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Biz teminatsız olarak tapu kaydına konulan tedbir kararınında kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz," şeklinde beyanda bulunmuştur....

            Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “Açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “Tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “Ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalı üçüncü kişi lehine verilen aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Ayrıca, malik olmayan eş yararına, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı haklar mirasçısına geçmez....

                UYAP Entegrasyonu