Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Yasası'nın 194. maddesinde ise, "aile konutu" düzenlenmiş ve madde gerekçesinde aile konutu; "eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatil günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alan" olarak tanımlanıp, aile konutuyla ilgili işlemlerde "eşlerin serbestliği ilkesi"ne istisna getirilerek, mülkiyeti diğer eşe ait olsa dahi, aile konutuyla ilgili hukuksal tasarruflar bakımından eşin rızası aranmıştır. Doktrinde de aile konutu; "sürekli olarak barınmak üzere kullanılan ve aile yaşamının yoğunlaştığı oturma yeri" biçiminde tanımlanmış ve aile konutunun varlığı için; evlilik birliğinin kurulması ve aile yaşamının yoğunlaştığı bir konutun bulunması gerektiği belirtilmiştir (Bkz. Ömer U. Gençcan, Mal Rejimleri Hukuku, Ankara 2007, s. 199, 204)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi, boşanma davası sırasında ölen eşin mirasçılarına diğer tarafın kusurunun tespiti bakımından davaya devam etme hakkı tanınmıştır. Ölen eşin mirasçıları tarafından takip edilen davada, sadece sağ eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilecektir. Bu bakımdan sadece sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, ölen eşe de kusur atfedilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır....

      AİLE KONUTUNUN TAHSİSİSAĞ EŞİN TAHSİS TALEBİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 240 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 244 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eşler arasında paylaşmalı mal ayrılığı akdi rejiminin kabul edildiğine ilişkin (T.M.K. md. 244) bir kanıt getirilmemiştir. Davalı sağ olduğundan Türk Medeni Kanununun 240. maddesi koşulları da oluşmamıştır. Bu nedenle aile konutu ile ilgili tahsis isteminin reddi gerekirken, kabulü ve yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; murisin 09/03/2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı sağ kalan eş ve müvekkillerinin murisin mirasçıları olduğunu, muris ile davalı sağ kalan eşin evlilik birliği devam ederken Mersin İli, Toroslar İlçesi, Osmaniye Mahallesi, 416 Ada, 10 parsel, A Bir bağımsız bölüm no: 1'de mukim bulunan taşınmazın satın alındığını, muris ile sağ kalan eş arasında edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edildiğini, bu nedenle davacılar müvekkillerinin davalı sağ kalan eşin adına kayıtlı bulunan taşınmazda katılma alacağından kaynaklı olarak mirascılık haklarının yer almadığını, ayrıca murisin dava konuu taşınmazın iktisabında evlenmeden önce sahip bulunduğu taşınmazı satarak yeni taşınmaz olan dava konusu taşınmazı iktisap ettiğini, bu nedenle murisin kişisel malından bu taşınmaza katkısı bulunmadığından davacıların katkı payı alacağında da bulunduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmazdan kaynaklı taşınmazın değerini belirledikten sonra arttırmak...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Türk Medeni Kanununun 652 ve 658. Maddeleri Uyarınca Miras Hakkına Mahsuben Aile Konutunun Mülkiyeti İsteği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)...

          Davacı erkek TMK 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, boşanma hükmü kesinleşmeden davacı erkek ölmüş, mirasçıları kararı temyiz ederek TMK 181/2. maddesi gereğince davayı takip edeceklerini bildirmişler, Dairemizce boşanma kesinleşmeden davacı erkeğin öldüğü, mirasçılarının TMK 181/2. maddesi gereğince davaya devam edeceklerini beyan ettikleri, konusuz kalan boşanma davası için karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi ve kusur tespiti bakımından davaya devam edilerek sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı kadın süresinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

            Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 646.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi VASİ : ... DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/200 esas sayılı dosyası ile davalı erkeğin 01.04.2011 tarihinde akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmasına karar verilmiştir. Akıl hastası eşe kusur yüklenemez. Akıl hastalığına dayalı bir dava da mevcut değildir. Hal böyleyken akıl hastası erkeğe karşı açılan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) nedenine dayalı davada boşanma kararı verilmesi doğru olmadığı gibi kusursuz erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi de doğru değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ...'a vesayeten ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, murisi olan eşinin 01.10.2012 tarihinde vefat ettiğini, eşi ile uzun zamandır ... ili ... İlçesi ... Mahallesi 70 ada 2 parselde kayıtlı 2. normal kat 6 nolu bağımsız bölümde ikamet ettiklerini, bu yerin aile konutu olduğunu belirterek, aile konutunun ve ev eşyalarının kendisine özgülenmesinin sağlanması için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAHİLİ DAVALI : ... DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerinde Sağ Kalan Eşe Mülkiyet, Olmadığı Takdirde İntifa Hakkı Tanınması, Olmadığı Takdirde Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                  UYAP Entegrasyonu