WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi ile... Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, TMK.’nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuğun anne ve babasının boşanması sonucu velayeti kullanan annenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur. Dosya kapsamından, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre sağ kalan eşin yerleşim yerinin "... Mahallesi ... Sokak No:11/2 ... -... " adresi olduğu anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın ......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 240 ıncı maddesinde mal rejimi ölüm nedeniyle sona erdiğinden, sağ kalan eşin bu rejimden kaynaklanan ayni hakkının düzenlendiği, edinilmiş mallara katılma alacağı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasının öngörüldüğü, 4721 sayılı Kanun'un 652 nci maddesine göre ise eşler arasındaki mal rejiminin, eşler arasında ne olursa olsun sağ kalan eşin tereke malları arasında yer alan konut veya konut eşyası üzerinde mirastan kaynaklanan miras payı karşılığında ayni hakkın tanınmasının düzenlendiği, 4721 sayılı Kanun'un 240 ıncı maddesine göre sağ kalan eşin konut ve ev eşyası üzerinde ayni hak isteğinde bulunabilmesi için eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin bulunması, katılma rejiminin ölüm nedeniyle son bulması, sağ kalan eşin katılma alacağının doğmasının gerektiği, 4721 sayılı Kanun'un 652 nci maddesini içeren taleplerle sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu...

      Davacı, dava konusu konutun TMK'nun 652. maddesindeki haklarını kullanabilmek amacıyla, aile konutu olduğunun belirlenmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Evlilik ölüm ile sona erdiğinden dava tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmayan taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz ise de davacının aile konutunun ve ev eşyasının kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının varlığı tartışmasızdır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının kabulü gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacı kadın vasisi tarafından akıl hastası olmayan eşe karşı açılan boşanma davası olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir (TMK m.165). Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası, akıl hastası olmayan eş tarafından akıl hastası olan eşe karşı açılabilir. Davacı kadının vasisinin davacı kadının akıl hastalığına dayanarak boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir....

        Evlilik, boşanma ile sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden; tarafların 03.12.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3265 KARAR NO : 2022/2945 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 14.09.2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2022/440 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı kadın tarafından evlilik birliliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri, aile konutunun tahsisi, ziynet eşyası alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı istemlerine, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; evlilik birliliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile aile konutunun tahsisi istemlerine ilişkin açılan dava ve karşı davada; davacı-karşı davalı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile) Taraflar arasındaki velayetin kaldırılması ve vasi tayini istemine ilişkin davada İnegöl Asliye Hukuk (Aile) ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde oğlunun öldüğünü, gelininin başka birisiyle evlendiğini belirtip, torunu ... ...'e vasi tayin edilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından, 1998 doğumlu ... ...'in babasının 2000 yılında öldüğü, velayetin anne Hamiye ...'de bulunduğu anlaşılmaktadır. T.M.Y.'nın 336/son maddesine göre, vesayet anne babadan birinin ölümü halinde sağ kalan eşe aittir hükmü yeralmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 18.10.2012 gün ve 466/1052 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi....

              Dosya kapsamından, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre sağ kalan eşin (annenin) yerleşim yerinin "Karamustafalı mahallesi,Ikıllar Sokak, No:2/1 ... olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın.... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince .....Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda, işbu nafaka davası 19.07.2012 tarihinde ... 3.Aile mahkemesinde, boşanma davası ise 28.08.2012 tarihinde ... 12.Aile Mahkemesinde açılmış olduğuna göre; birleştirme talebi ikinci davada değil, ilk açılan davada istenilmiştir. Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu