Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalı şirket yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Davacı, malik muris eşi tarafından rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yerel mahkemece evliliğin ölümle sona erdiği, dava konusu taşınmazın evlilik ölümle sona erdiğinden aile konutu olma vasfını yitireceği, bu nedenle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davaya konu taşınmazın tapuda bahçeli kerpiç ev olarak gözüktüğü, davalı bankanın ipoteğe konu taşınmazın üzerinde birden fazla yapı bulunduğunu iddia ettiği, İlk Derece Mahkemesince davacının eşinin dava tarihinden önce vefat etmesi sebebiyle TMK 194.maddesi kapsamında davaya konu taşınmazın aile konutu niteliğinin ortadan kalktığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verildiği, dosya kapsamında ipotekli taşınmaz üzerinde keşif yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24/05/2017 tarih 2017/2- 1609 Esas 2017/965 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 2....
Dava, malik olmayan eş tarafından açılmış Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması davası olup aile konutu iddiasıyla açılan ipoteğin kaldırılması davasında görevli mahkeme aile mahkemesi olduğundan mahkemece bu yönde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. HMK'nun 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilerek 6100 sayılı HMK'nun 353/1- a.3. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı şirket tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m.194), mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapuda "1 katlı kargir ev ,ahır, bahçe " vasfıyla kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasındaki satışın iptaline, taşınmazın 2014 yılında aile konutu olması sebebiyle davalı bankaya verilen ipoteğin TMK 194. Maddesi gereğince terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, müvekkili bankanın taşınmaz üzerinde ipotek hakkına sahip olmasından ötürü İstanbul ......
"İçtihat Metni" DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından; ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; tapuda tarla vasfında olan taşınmaz üzerinde tek katlı ev, depo ve bahçesi bulunduğunu, bu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m. 194), mahkemece davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapuda "tarla" vasfıyla kayıtlı olduğu, mandalina bahçesi olarak kullanıldığı ve bu taşınmazda aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölüm bulunduğu anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemlerine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı şirket lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi karar verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu “emsal davalarda" gerekçesi aşağıya “aynen” alman 2013/2- 2056 esas, 2015/1201 karar ve 15.04.2015 günlü kararı ile “yeni bir uygulamaya” geçmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması -İpoteğin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, mülkiyeti eşine ait olan taşınmaza aile konutu şerhi konulması ve aile konutu olduğu açıklanan taşınmaz üzerine davalı banka tarafından davacı eşin rızası alınmadan (TMK md. 194) konulan ipoteğin kaldırılması istemi ile dava açmış, davasını ...'na yöneltmiştir. Mahkemece 09.07.2010 tarihinde verilen karar ile davacının ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istemi reddedilmiş, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi ise kabul edilmiştir. Hüküm, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebinin reddi, davalı banka tarafından ise aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin kabulü yönünden temyiz edilmiştir....
Somut davaya geldiğimizde;davalı eş ve davalı banka arasında yapılan tasarruf işlemiyle aile konutunun tapu kaydına konulan ipotek kaydı,ayni hakka ilişkin bir tasarruf işlemi olup;TMK.194/1 maddesi yönünden değerlendirilebilecek bir tasarruf işlemidir.İpotek işlemi sırasında davacı eşin açık rızasının varlığı konusunda,bu konuda ispat yükü kendisine düşen davalılar bir delil bildirmemiştir.Esasan açık rızanının alınmadığı hususunda da bir çekişme bulunmamaktadır.Davalı banka,ipotek işlemi sırasında tapu kaydında aile konutu şerhi(TMK.md.194/3) bulunmadığını,kendilerinin buna güvenerek hak iktisap ettiklerini,iyiniyetli sayılmaları ve TMK.1023.madde uyarınca iktisaplarının konunması ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Yukarda açıklandığı gibi,burada iyiniyet savunmasına değer verilemez ve TMK.1023.maddedeki iyiniyet karinesine dayanma imkanı bulunmamamtadır.Tasarruf ancak TMK.2.maddesindeki hakkın kötüye kullanılması yasağı çerçevesinde korunabilir....
İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosya numarasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iddialarının son derece yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın aile konutu üzerinde eş muvafakati alınmaksızın tesis edilen ipoteğin terkini talebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, oysa ki aile konutuna konulan ipoteğin kaldırılması ve gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulması talepli davalarda görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğunu belirterek, görev itirazında bulunmuştur. Dava; taşınmaz malikinin eşi olan davacının aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle açmış olduğu dava niteliğindedir. Davanın yasal dayanağını 4721 sayılı TMK'nın 194.maddesi oluşturmaktadır. TMK 194.maddesine göre; "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini fehedemez. Aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."...