Taraflar arasındaki evlilik birliği ölüm ile son bulmuş boşanma davası konusuz kalmış olsa da tarafların kusur durumunun muris T3 mirasçıların miras haklarını etkileyebileceğinden mahkemece yapılacak iş; muris T3 tüm mirasçılarının davadan haberdar edilmesi, davaya devam edip etmeyecekleri yönünde tebligat çıkarılması davayı devam etmeleri halinde ölüm nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve TMK 181/2 maddesi gereği kusur yönünden bir karar vermekten ibarettir. HMK 353/1- a-6 maddesine göre istinaf incelemesi sonucu ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından, esası incelemeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın karar verilir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK 177 maddesine aykırı olarak ıslah ve tanık dinletme taleplerinin mahkemece reddedilmesinin, yine davacı tarafın manevi tazminat talebi reddedildiği halde davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usule aykırı olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda kusur davacıda olduğu halde müvekkilinin kusurlu bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanma talebiyle açılan yargılama sırasında davacının ölümü nedeniyle TMK 181 maddesi uyarınca kusur tespiti istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 174/1-2 maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere boşanmanın ferî sonuçlarından olan maddî ve manevî tazminat 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun 174. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre; “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Hemen belirtmek gerekir ki, TMK m.174/1’de düzenlenen, boşanmanın mali sonuçlarından olan maddi tazminat genel tazminat esaslarından ayrılmakta, kendine özgü kuralları bulunmaktadır....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; (Değişik fıkra: 31/03/2011- 6217 S.K 19. mad.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.(TMK m.181) Davacı erkeğin dava tarihinden sonra 28/01/2021 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır....
Sayılı kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği, boşanmaya ve kusura ilişkin kesinleşen mahkeme ilamı uyarınca davalılardan Ayşe'nin TMK'nun 181. Maddesi uyarınca muris Ahmet Altınpınar'ın yasal mirasçısı niteliğini kaybettiği anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulü ile yeni mevcut duruma göre veraset ilamı düzenlemesi gerekirken davanın reddine karar vermiş olması doğru görülmemiştir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK'nın 353/1- a.6 maddesi gereği kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile Antalya 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek eş ... tarafından açılmış, davacı erkeğin davanın devamı sırasında 25.04.2015 tarihinde ölümü üzerine mirasçılardan ... tarafından davaya Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca davalı kadının kusuru yönünden devam edilmiş, mahkemece; davacı öldüğünden boşanma talebi ve boşanmanın fer'ileri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, "davacının davalı kadına şiddet uyguladığı, av partilerine katıldığı, aşırı derecede alkol tükettiği, av arkadaşlarını evine getirip eşine hizmet ettirdiği, davacının ağır kusurlu olduğu ancak davalının da başka bir erkekle telefonda mesajlaşması sebebiyle TMK' nun 181/2. maddesi doğrultusunda kusurlu olduğunun ispatlandığı" gerekçesiyle Türk Medeni...
Açıklanan sebeplerle evlilik ölümle sona ermekle boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmek ve mirasçılar kusur belirlemesi yönünden davaya devam ettikleri taktirde Türk Medeni Kanunu'nun 181/2 maddesi gereğince kusur belirlemesi yapılmak üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesinin 2019/5087 Esas 2019/10151 Karar sayılı ilamında da işaret edildiği üzre Türk Medeni Kanunu'nun 181. maddesi uyarınca mirasçılar tarafından kusur tespitine yönelik olarak devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığının tespitine yönelik karar verilmesi gerekli ve yeterlidir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden kadının boşanmayı gerektirecek kusurunun ispat edilemediği, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin sağ kalan eş T2 TMK'nın 181/2 maddesi uyarınca kusurlu olmadığının tespitine yönelik kararının yerinde olduğu, ne var ki Yargıtay 2....
Davacı erkeğin mirasçıları kusur belirlemesi yönünden davaya devam etmişler, mahkemece açılan davanın kabulü ile TMK'nun 181/1 ve 2. maddeleri uyarınca ölü davacı ... ile davalı ...'ın boşanmış eş sıfatıyla birbirlerinin yasal mirasçıları olmamalarına şeklinde hüküm kurulmuştur. Evlilik ölümle sona ermiştir. Mahkemece yapılacak iş, boşanma davası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve davacı erkek mirasçıları davaya kusur belirlemesi yönünden devam ettiklerinden, Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi uyarınca kusur belirlemesi yönünden karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 20/11/2014 NUMARASI : 2012/239-2014/682 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı mirasçıları tarafından, kusur belirlemesine yönelik taleple ilgili verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından eylemli ayrılık sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış, yargılama devam ederken davalı kadın 23.04.2014 tarihinde ölmüş, davalı kadın mirasçıları tarafından Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince kusur yönünden davaya devam edilmiştir....