WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK.md.182) O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen çocuklar için ... devleti tarafından nafaka ödendiği gerekçesi ile iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

    GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1- 2) hukuksal sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafından yukarıda belirtilen yönlerden istinaf edilmiştir....

    Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Erkeğin davasının reddine karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan; Boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/264 esas, 2011/347 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın 10/01/2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmediği ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki davacı erkeğin davalı kadına maddi tazminat vermesini haklı kılacak derecede kusurunun bulunmadığı kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK m. 166/son hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak ayrılmaya sebebiyet veren ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

      Davacı tarafından açılan asıl dava TMK 171 ve 172. maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2015/159 E.-2015/513 K. sayılı kararında davalı kadın tarafından açılan davanın reddine karar verildiği, kararın 05/05/2016 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın ise 3 yıl geçtikten sonra 24/09/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 172. maddesine göre ayrılık süresinin bitiminde eşler arasında ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre tarafların ayrılık süresi içerisinde evlilik birliğini yeniden kurmak amacıyla bir araya gelmedikleri anlaşıldığından asıl davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

      (TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının kusurunun olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru olmamıştır. c-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

        b-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-davalı kadın ve müşterek çocuk Nazlı yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/4 maddesine dayalı işbu boşanma davasına esas alınan ilk boşanma davası; davalı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, erkeğin boşanmayı gerektirebilecek nitelikte bir kusurunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu sebeple tanık anlatımlarında geçen olaylar kadının reddedilen boşanma davasından önce olduğu için bu vakıalar davacı erkek aleyhine değerlendirilemez. Bu durumda ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan kadın boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olan davalı kadın lehine şartları oluşmadığı halde maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Yargılama gideri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m. 326)....

            Kadın yararına TMK m. 174/1 koşulları oluşmuştur. O halde kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek kadın yararına maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdir edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda l. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya neden olan vakıalarda erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kadının çalışmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK m. 173) takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak isteğin reddi doğru görülmemiştir....

              Dava, TBK 19 maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali ile, İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/04/2021 tarih ve 2018/604 Esas 2021/120 Karar sayılı sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu