Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar"....

GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davacı kadın tarafından nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir....

Aile Mahkemesinin 2013/88 Esas sayılı dosyasında erkeğin boşanma davası reddedilmiş, kadının ayrılık davası kabul edilerek TMK 172. madde kapsamında kesinleşmeden itibaren 3 yıl ayrılık kararı verilmiş, bu karar 16.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı erkek yeni davasını 20.10.2017 tarihinde TMK 166/son maddesi gereğince açmış olup red ile sonuçlanan dava yönünden 3 yıllık yasal süre içerisinde tarafların evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla bir araya gelmedikleri anlaşılmıştır. Bu haliyle erkeğin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus taraflarca istinaf edilmediğinden hataya değinilmekle yetinilmiştir. Yine davalı karşı davacı kadın kendi davasında verilen boşanma kararını istinaf etmediği için gerekçeli kararın tebliği dikkate alınarak 25.09.2018 mesai bitimi itibarıyla boşanma kararı kesinleşmiştir. Davacı karşı davalı erkeğin İstanbul Anadolu 5....

Dava, TMK.'nın 166/4 maddesi uyarınca açılan eylemli ayrılık nedenine dayalı boşanma ; birleşen dava, maddi ve manevi tazminat, nafaka ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. İleri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre davalı-birleşen davanın davacısı asil ve vekilinin istinaf başvurusunun aşağıdaki bendler dışında kalan kısımlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İlk derece mahkemesince, davalı-birleşen davanın davacısı kadın tarafından erkek eşin daha fazla kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle TMK 174/1- 2 maddesi kapsamında talep edilen tazminatların reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve erkek tarafından açılıp erkeğin feragati sebebiyle reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemez....

Dava, TMK.'nın 166/4 maddesi uyarınca açılan eylemli ayrılık nedenine dayalı boşanma ; birleşen dava, maddi ve manevi tazminat, nafaka ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. İleri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre davalı-birleşen davanın davacısı asil ve vekilinin istinaf başvurusunun aşağıdaki bendler dışında kalan kısımlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir. İlk derece mahkemesince, davalı-birleşen davanın davacısı kadın tarafından erkek eşin daha fazla kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle TMK 174/1- 2 maddesi kapsamında talep edilen tazminatların reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve erkek tarafından açılıp erkeğin feragati sebebiyle reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemez....

Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) İlişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). O halde; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

    TMK'nın 169. maddesine göre, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir"....

    Hukuk Dairesinin 24.06.2013 gün ve 2013/2312 E. 2013/17861 K. sayılı kararı ile; "…1-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde: a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Davalı kadının, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı olarak Bartın Aile Mahkemesi'nde 05.08.2011 tarihinde açtığı ve 04.10.2011 tarihinde feragat ettiği tedbir nafakası(TMK mad.197) davası bulunmaktadır....

      Ayrıca tüm tanık ve taraf beyanlarının anlatımı ile de sabit olduğu üzere ilk dava tarihinden bu yana fiili ayrılık devam etmiş ve ortak hayat tesis edilememiştir. Öte yandan davalı kadın lehine hükmolunan tedbir nafakaları da bu hususun bir tezahürüdür. Esasen Ordu 1. Aile Mahkemesi' nin 2010/503 E. davasından bu yana tarafların ayrı yaşadığı uyuşmazlık konusu da değildir. Hal böyleyken TMK 166/4 maddesi uyarınca şartları oluşan davanın kabulü gerekmektedir. Bununla birlikte taraflarca boşanmanın ferisi yönünde taleplerde bulunulmadığı anlaşılmakla kusur değerlendirilmesi yönüne gidilmeksizin, (Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasında boşanma kararı verilmesi için tarafların kusur durumu ayrıca araştırılması gerekmemekte ise de varsa boşanmanın ferisi niteliğindeki talepler için kusur araştırması yapmak lazım gelir:Yargıtay 2....

      Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı- karşı davalı erkeğin davasının Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesine dayalı olduğu, mahkemece, kadının eşini tırnakları ile yaraladığı ve fiziksel şiddet uyguladığı gerekçesi ile erkeğin davası kabul edilmiştir. Davacı- karşı davalı erkeğin tanıkları 2014 yılında dinlenmiş, ancak taraflar 2011 yılında fiilen ayrılmışlardır. Tanıklar erkeğin vücudundaki tırnak izlerini geçen yıl gördüklerini, erkeğin bu izleri eşinin yaptığını söylediğini beyan etmişlerdir. Tarafların fiili ayrılık tarihi ve tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gözetildiğinde davalı kadının eşine fiziksel şiddet uyguladığı iddiası kanıtlanamamıştır. Kadının boşanmayı gerektirir başkaca bir kusuru da ispatlanamadığına göre, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddi gerekirken, kabulü doğru değildir....

        UYAP Entegrasyonu