WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ayrılık-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "ayrılık" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması (TMK ms.170/3) gerekir. Oysa toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 161, 162, 163, 164, 165 ve 166. maddesinde yer alan boşanma sebeplerinden birinin varlığını kabule elverişli ve yeterli değildir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. 2-Kabule göre de, ayrılığın süresinin belirtilmemesi ve davacı yararına yoksulluk nafaksına hükmedilmesi doğru olmamıştır....

    Mahkemenin de aynı yöndeki kabulü ile kadının TMK 166/1- 2. maddesi gereğince açtığı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer Affeden tarafın dava hakkı yoktur. (TMK m. 162.) Somut olayda; ceza dosyasına konu darp eyleminin gerçekleştiği 28/03/2017 tarihinden dava tarihi olan 29/07/2019 tarihine kadar geçen süre dikkate alındığında; kadının TMK 162. maddesi gereğince boşanma talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, kadının boşanmaya ilişkin istinaf talebinin reddine, Davacı kadın dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. c-Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesine dayalı boşanma davası, karşı dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 162 nci maddesine dayalı boşanma davasıdır....

      Dosya incelendiğinde; mahkemece kısa kararda davacının TMK'nın 162. maddesine dayalı davası hakkında bir hüküm bulunmadığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; TMK M. 162 GEREĞİNCE BOŞANMA DAVASININ REDDİNE" denildikten sonra "tarafların TMK M. 166/1 BOŞANMALARINA" şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı ve bu sebeple kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle, davalının istinaf talebinin kabulü ile yukarıda belirtilen hususlara riayet edilmek suretiyle HMK'nın 294 ve 297. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmayacak şekilde bir karar verilmek üzere sair istinaf talepleri incelenmeksizin dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle, 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜNE, Batman 2....

      Davacı kocanın terditli olarak açtığı ve birleşen davada kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davaları yönünde değerlendirme yapıldığında; taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma davalı kadının yukarıda sayılan tam kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiği, davacı kocanın gerçekleşen olaylarda ispat edilen herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmakla, kadın tarafından açılan birleşen davanın reddine, koca tarafından açılan asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir." şeklindeki gerekçesiyle; "Asıl davada davacı kocanın TMK m.162 gereğince boşanma talebinin REDDİNE, TMK m.166 gereğince boşanma talebinin KABULÜNE, TMK m.166/1 gereğince BOŞANMALARINA, Birleşen davada davalı-birleşen dosya davacısı kadının açmış olduğu boşanma davasının REDDİNE, Tarafların müşterek çocukları olan 05/01/2005 doğumlu, yabancı kimlik no'lu FAHAD WALEED HAMEED HAMEED'in...

      Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık konusu taşınmaz davacı ... adına tespit edilen 162 ada 11 sayılı parselin tespitinin yapıldığı 14.9.2005 tarihinde paftasında yol olarak bırakıldığının kabulü gerekir....

        Asıl dava, TMK 166/1.maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Karşı dava ise TMK 161. madde gereğince zina ve TMK 162. madde gereğince hayata kast ve TMK 166/1.maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, asıl davanın reddine karşı davada TMK 161 ve 162.maddeye dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin "başka bir kadın ile birlikte olmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarının bulunduğu, kadın eşe ve müşterek çocuklardan Elif'e fiziksel şiddet uyguladığı, kadın eşe sinkaflı küfürler ettiği" bu nedenle tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu tespiti kadının TMK 166/1.madde gereğince açtığı boşanma davasının kabulü ile karar verilmiş ferilere hükmedilmiş karara karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, TMK m. 162'ye dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velâyet, çocuk yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi- manevi tazminatların esası ve miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya...

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/162 Esas sayılı dosyası ile müşterek çocuk 1999 doğumlu...'un velayetinin davacı anneye bırakıldığını, söz konusu karar ile müşterek çocuk için nafakaya hükmedilmediğini, aradan geçen süre içerisinde çocuğun okul giderlerinin arttığını, bu nedenle müşterek çocuk için 2000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ... için 1000 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakası istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. (TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçlarıyla anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

            .161), Pek Kötü ve Onur Kırıcı Davranış (TMK.162), Haysiyetsiz Hayat sürme (TMK.163), Aile Birliğinin Temelinden sarsılması (TMK.166) nedenleriyle davalı ile boşanmalarına, Arda ve Ada Damla'nın velayetlerinin tarafına verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 750'şer TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesine, kendisi adına 500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, faizi ile birlikte 50.000 TL maddi tazminat 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak tarafına verilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu