"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi davasının reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın tarafından özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m.161) dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının "TMK 161...
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir (HMK m. 304/1). Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir (HMK 33). Somut olayda davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine zina nedenine dayalı boşanma davası açılmış mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek "Başka bir kadınla birlikte yaşayarak davacı kadını aldattığı" gerekçesiyle tamamen kusurlu bulunmuş, kısa kararda tarafların TMK 161. maddesi gereğince zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş olduğu halde, "Gerekçeli kararın hüküm kısmında tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına" şeklinde hüküm kurulmasının maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmamaktadır....
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesine dayalı kadının asıl boşanma davası ile Türk Medeni Kanunun 161. Maddesine dayalı erkeğin karşı boşanma davasında; davacı-karşı davalı tarafa Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240/3. maddesi uyarınca dinlenmeyen tanıkları ... ve ...'in adreslerini bildirmek üzere işin niteliğine uygun kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde adres gösterilmemesi halinde vazgeçmiş sayılacağına karar verilmesi, adres gösterilmesi halinde ise bu tanıklar ile birlikte adresleri bildirilen tanıklar ... ve ...'nın da usulüne uygun çağrılarak dinlenildikten ve tarafların karşılıklı boşanma davalarında tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan yönlerde işlem yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
Bu yüzden hükme esas alınmamalıdır. 5- Türk Medeni Kanununun “maddi ve manevi tazıninat” başlıklı 174. Maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat miktarının uygun olması gereklidir. Aynı kanununun “yoksulluk nafakası” başlıklı 175. Maddesi uyarınca da nafaka, nafaka yükümlüsünün mali gücü oranında olmalıdır. Ancak Yerel Mahkemenin takdir etmiş olduğu gerek maddi-manevi tazminat gerekse tedbir-yoksulluk nafakası miktarları çok fahiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; TMK'nun 166/2 maddesine dayanan boşanma olmaz ise TMK 166/1 maddesine dayanan ve boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yapılan incelemede; davacı-davalı kocanın, dava dilekçesinde kadına yönelttiği vakıaları ve kadının kusurlu davranışlarını ispat edemediği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı-davalı kocanın boşanma davası yönünden, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Bu sebeple, davacı-davalı kocanın boşanma davasının reddi usul ve yasaya uygun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca, kocanın istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, zina hukuksal nedenine dayalı davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın lehine verilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talebine ilişkindir. Zina eylemi özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m.166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma davası yönünden; davalı erkek tarafından ise kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının temyizine yönelik yapılan incelemede: Davacı kadın tarafından özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davacı tanıkları ... ve ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, erkeğin TMK m. 166/1 istemine dayalı karşı davası ile ilgili verilen karar, kusur belirlemesi, manevi tazminat, yoksulluk nafakası, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise, katılma yoluyla TMK m. 161 hukuki sebebine dayalı açılan davanın reddi ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.10.2021 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf katılma yoluyla temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler....
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Davacı kadın zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Mahkemece, davacı eşin evliliği sona ermesine bağlı alarak açtığı tasfiyeden kaynaklanan alacak davasının tarafların zina sebebiyle (TMK m. 161) boşandığı ve davacının kusurunun ağırlığı nedeni ile, TMK 236/2 . maddesi uyarınca tasfiyeden kaynaklı alacak talep edemeyeceği gerekçesi ile, taraf delillerinin tamamını toplamadan davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir. Somut olaya gelince; eşler, 22.04.1990 tarihinde evlenmiş, 25.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son)....