Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Dava, yolsuz tescil nedeniyle sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, son kayıt maliki davalının iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazine, Mahkeme'nin 26.6.1997 tarih 1996/318 Es. 1997/359 Kr. sayılı ilamının hatalı olarak sicile yansıtıldığını ve dava dışı şirket adına fazla pay yazıldığını, anılan şirketinde payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 1025 ve 1007. maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Her nekadar, tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinden kaynaklanan tapu sicilinin tutulmasından doğan kusursuz sorumluluk ilkesine göre bütün zararlardan sorumlu olup, eldeki davayı açmakta hukuki yararının da bulunduğu kuşkusuzdur....

    Somut olayda; dava konusu parselin babasından kaldığını, kardeşi olarak gözüken Cumali'nin kaydının mükerrer kayıt nedeni ile iptal edildiğini, Cumali üzerine geçen hissenin yolsuz olduğunu ileri sürerek yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, mahkemece pasif husumet yokluğundan davanın reddine yönelik kararın verildiği, davacı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneği ve Ceyhan Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1988/215 Esas sayılı karar örneğinden Osman Sarıbulut hanesine yazılan Cumali Sarıbulut'un mükerrer kayıt nedeni ile nüfus kaydının iptal edildiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, davalının, mirasbırakanları ......

      Dava tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hatalı yazıldığı iddiasına dayalı düzeltme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 997-1027 maddeleri tapu sicilini düzenlemektedir. Tapu sicilini düzenleyen bölümde yapılacak işlemler; tescil, şerhler ve beyanlar olarak düzenlenmiş, 1013 ve devamı maddelerde de tescilin ve terkinin koşulları belirtilmiştir. Şerhler ve beyanlar için ayrıca bu koşullar belirtilmemiş ise de; tapu sicilinde yapılacak işlemler açısından şerhler ve beyanlarda da aynı prosödürün uygulanacağı kuşkusuzdur. Ayni haklar kütüğe tescille doğar ve tarihlerini tescile göre alırlar. Ancak etkisi yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden itibaren başlar(TMK. m.1022). Bu hüküm şerhler için de uygulanır. Diğer bir anlatımla tapu kütüğüne şerh edilmesi gereken bir hak kütük sayfasına işlendiğinde doğar ise de hükmünü yevmiye defterine kayıt ile başlatır....

        Bu yerler için tapu iptal ve tescil davası açılması gerekmekteyse de davalı ... tarafından 28.11.2002 tarihinde 3.kişiye satıldığı tesbit edildiğinden davalı belediyenin sebepsiz olarak elde ettiği 10.825 TL'nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

          Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur....

          İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...

            Başka bir anlatımla, işlemin bir tarafı ... ... ile ... ... ve ... ... arasındaki vekalet ilişkisine dayanmaktadır. 7.3.1979 tarih ve 5100 ve 5101 nolu vekaletnameler ... I.Noterliğince düzenlenmiş ise de bu vekaletnamelerde ismi yazılı olan ... ... ve ... ... gerçekte Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı olmadıkları, diğer bir söyleyişle vekaletnamelerin sahte olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 1024. maddesinin 2.fıkrası, "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur." hükmünü içermektedir. Davaya konu taşınmaza ilişkin ayni hakkın sahte vekaletnameye dayanarak yolsuz tescil edildiği ve Medeni Kanunun 1025. maddesi uyarınca da terkine tabi olduğu ortadadır. Düzeltilmesi istenen hak, bir nedeni olmadan (yolsuz) tescil edildiğinden bu tapu kaydına dayanan mülkiyet hakkına dayanılarak tapuda isim düzeltilmesi ve tespit istenemez....

              (Yeni T.M.Y.nın 1026 İsviçre M.Y.976) üncü maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce resen iptal edileceği, " Somut olayda; M.Y.'nın 712 ve 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının davalıya hiçbir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı, mahkemenin vereceği iptal kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmadığı, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla hatalı sicilin oluşturulduğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya bir kaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Belirtilmelidir ki yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nın 1025. maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

                UYAP Entegrasyonu