DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava TMK 163 ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına(TMK 166/1) dayalı , karşı dava boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı birleşen dosya davacı taraf; kusur tespiti, reddedilen karşı davası, kabul edilen asıl dava ve manevi tazminat yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava TMK 163 ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına(TMK 166/1) dayalı , karşı dava boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı birleşen dosya davacı taraf; kusur tespiti, reddedilen karşı davası, kabul edilen asıl dava ve manevi tazminat yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince tarafların TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile davacı-karşı davalı kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizin 2015/23246 esas, 2017/2550 karar sayılı kararı ile Nüfus Hizmetleri Kanunununa muhalefet nedeniyle bozma kararı verilmiş, ilk derece mahkemesince bozma sonrası, tarafların TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile davacı-karşı davalı kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata karar verilmiş, hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların miktarları, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma...
Genel Müdürlüğü aleyhinde kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları tazminat davasının reddi üzerine de 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca ittila tarihli alan 2006 yılından itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde TMK.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemli işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, sicilin tutulmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü ye almaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, tapu iptali ve tescil hükmü içeren kesinleşmiş mahkeme kararının Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince infazının sağlanmaması ve davacıların taşınmazı geri alma imkanının bulunmaması nedeniyle, mahkemece, davacıların 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemi haklarının bulunduğuna ilişkin kabulü doğrudur. Ancak; Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Davalı davacı kadın vekili, zina nedeniyle boşanma kararı verilmemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olması, davacı karşı davalının katılma alacağının TMK 236/2 maddesi gereğince kaldırılması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı erkek vekili istinafa cevap vermemiştir....
Evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin işlemler uygulanır (TMK m. 158/2). Davalı-davacı erkeğin mevcut rahatsızlığı nedeniyle eylemleri iradi olmayıp, bu sebeple, erkeğe kusur izafe edilemez....
; Evlilik en az bir yıl sürmüşse bu aşamadan sonra “eşler” (=kadın ve erkek) boşanma konusunda “anlaşırlarsa” evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve bu durumun ortak yaşamın devamını beklenemez hale getirdiğine ilişkin bir “yapıntı” kabul edilmiştir...GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, ...2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 857) TMK. m. 166 f. III hükmünde “taraflarca” kabul edilecek düzenleme söz konusu olduğundan anlaşmalı boşanmaya ilişkin düzenlemeyi kabul eden taraflar (=hem erkek hem de kadın) “davacı-davalı” sıfatını kendiliğinden alır. Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır. O halde mahkeme kararında eşlerin "davacı-davalı" biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır... ..., Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, ... 2000, Kısaltma:......
Davacı-karşı davalı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m.26/1). Mahkemece deliller (bu nedene dayalı boşanma talebi bulunmadığı halde) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun 161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Erkeğin boşanma davası öncelikle zina nedenine dayalı olduğundan toplanan delillerin özel boşanma sebebi olan zina çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....
KARŞI OY YAZISI Boşanma hükmü kurmaya sebebiyet "VERMEMİŞ" vakıalara dayalı olarak kusur belirlemesi yapılıp buna bağlı olarak tazminat (TMK m. 174) ve yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesine TMK hükümleri izin vermemektedir....
KARŞI OY Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında hüküm fıkrasında yer alan ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki hükmün değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....