- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinden kredi alacağının teminatı olarak davalının mirasçısı olduğu.... tarafından müvekkili lehine tesis edilen ipotek dışında ipotek resmi senedininn 3 ve 4. maddeleri hükmü uyarınca ipotek meblağı kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak da sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek mirasçı davalıya karşı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki tirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını ve takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; borçlular ve İstanbul 10....
Ya icra tetkik merciinde itirazın kaldırılması davası, ya da görevli hukuk mahkemesine süresi içerisinde itirazın iptali davası açmalıdır. Tercihini itirazın kaldırılması davası yönünde kullanan ve bu davayı kaybeden davacının bu kez de mahkememizde itirazın iptali davası açması mümkün değildir, gerekçesiyle" davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin, 31.01.2006 tarih ve 2005/13469 E.2006/441 K.sayılı ilamı ile "... Alacaklı iki hakkı da peşpeşe kullanabilir. Mahkemece, davanın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır, gerekçesiyle" mahkeme kararı bozulmuştur. Bozmaya uyulmuş ve yeniden yargılama sırasında, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/766 E. Sayılı dava dosyası da iş bu dosya ile birleştirilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirkete ait iş ilanlarının müvekkili şirketin internet sitesinde yayınlandığını bildirerek, bedelin tahsili için başlatılan takibe vaki tirazın iptaline, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine tiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, yargılama aşamasında davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, takibin 4.661 TL üzerinden devamına, tamerrüt oluşmadığından birikmiş faiz ile ilgili talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hemde borca itiraz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirkete ait iş ilanlarının müvekkili şirketin internet sitesinde yayınlandığını bildirerek, bedelin tahsili için başlatılan takibe vaki tirazın iptaline, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine tiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, yargılama aşamasında davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, takibin 4.661 TL üzerinden devamına, tamerrüt oluşmadığından birikmiş faiz ile ilgili talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hemde borca itiraz edilmiştir....
HUMK'un 194.maddesi uyarınca aynı davanın diğer mahkemede derdest olduğuna dair ilk tirazın kabulü halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Eldeki davada derdestlik itirazı kabul edildiğine göre, az yukarıda açıklanan kanun hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 14.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Dava, taraflar arasında imzalanmış 18.10.2004 tarihli ve 18.1.2005 tarihli Kozmetik Mal Satış Sözleşmesinden ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan tirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, Pikenz marka güzellik malzemelerinin alımı için taraflar arasında 18.10.2004 tarihinde prensip anlaşması yapıldığını, ürünlerin satışı şu anda davacının taahhüt ettiği uzmanın bulunmaması nedeniyle satışın olmadığını, gönderilen uzmanların da hatalı şatışları ile müvekkilinin müşteriler nezdinde itibar kaybına uğradığını, zarar gördüğünü, verilen ürünlerin değiştirileceği vaadine rağmen, gereğinin yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2018/72- E 2020/267- K DAVA KONUSU : tirazın İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstinaf incelemesini yapma hususunda görevli dairenin belirlenmesi için yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde;(HMK 352) Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların miras bırakanı T11 22/01/2017 tarihinde vefat ettiğini, murisin hastalığının son safhasında bulunduğu sırada mevcut rahatsızlığından faydalanarak vefatından 20 gün önce kendisinden alınan ve hukuki geçerliliği bulunmayan vekalet ile davalının bankalardaki hesaplardan para çektiğini, söz konusu paranın iadesi için icra takibinde bulunulduğunu ve davalının itirazı ile takiplerin durduğunu beyanla, icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin İstoç Ticaret merkezi çalışma esasları uyarınca ortak alanlara reklam panosu asmak isteyenlerden reklam kira bedeli almaya yetkili olduğunu, davalının yönetim kurulu kararına uymayarak ortak alana reklam panosu astığını, bedelin ödenmesi için davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek tirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun haklı ve yerinde olduğu anlaşılmış, HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı borçluların Torbalı İcra Müdürlüğü'nün 2019/4338 Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kaldırılması ile takibin devamına karar verilmiştir....
Somut olayda, davaya konu edilen tirazın 5610,56 TL olması ve mahkemece devamına karar verilen takip tutarının 5599,66 TL olması karşısında, reddedilen tutarın yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün değildir. Hal böyle olunca, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle, kesinliği nedeniyle reddi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 01.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....