ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/764 Esas KARAR NO : 2018/722 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/04/2013 KARAR TARİHİ : 30/10/2018 Davacı vekili tarafından açılmış bulunan yukarıda açık konusu yazılı davanın yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacaklarının tahsili için Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün .../ ... Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını,. Davalı şirketin, borcun aslına, Fer'ilerine ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, davalı tarafın yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaliyle taki in devamına, itirazın haksız olması sebebiyle % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Sağlayıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan ticari ilişki nedeniyle 21.999.71 YTL alacağının bulunduğunu, davalı şirketin borcunu ödememek için 29.12.2006 tarihli 22.125.00 YTL değerinde iade faturası düzenlediğini, bu faturaya süresinde itiraz edildiğini ileri sürerek cari hesap borç bakiyesi olan 21.999.71 YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı birleşen dosya davalısı işveren, belirli süreli iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmadan işi bırakma suretiyle fesh edildiğini iddia ederken davalı-birleşen dosya davacısı, sözleşmeyi kendisinin fesh etmediğini, işyerine alınmayarak fiilen işverence sözleşmenin fesh edildiğini savunmuştur. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile iş sözleşmesinin işçi tarafından fesh edildiği kabul edilmiş ise de bu sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davalı-birleşen dosya davacısı işçi 14/02/2007 tarihinde işyerine alınmadığını ileri sürmüş ve aynı tarihte işverene ihtarname göndererek işe giriş kartlarının alındığını, işe alınmasını aksi halde sözleşmenin işverence fesh edileceğinin kabulü gerektiğini, belirtmiştir. Açıklanan ihtarname işveren iddiasının aksine işçinin işe devam etme iradesini göstermekte olup anılan tarihte işçinin işe giriş kartının alındığı işverence tutulan tutunakla da sabittir....
Maddeye göre getirilen teşviklerin ve 3-B maddesindeki diğer teşviklerin hesaplanması ve geriye dönük faydanılmamış teşvik tutarlarının hesaplanması işini müvekkili şirkete verdiğini, sözleşme kapsamında teşviklerin hesaplanması işi yerine getirilirken diğer taraftan davalı şirketin geriye dönük faydanılmamış teşvik tutarlarını da davalı şirketin talebi ile birlikte hesaplayarak davalı şirkete ilettiğini, sözleşme kapsamında üstlendiği edimi yerine getirdiğini ancak hizmet bedelinin ödenmediğini, davalı şirketin, ... 1.Noterliği’nin ... tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bir ay önceden yazılı olarak fesih ihbarında bulunmak suretiyle başkaca bir neden ileri sürülmeksizin tek taraflı olarak 06.04.2017 tarihli sözleşmeyi fesh ettiğini müvekkili şirkete bildirdiğini, bunun ardından dava dilekçesinde ayrıntılandırılan mail yazışmaları yapıldığı, davalı şirket ile yapılan bu yazışmaların ardından davalı şirket aleyhine ... 19....
Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, şikâyetçinin şüpheli şirket tarafından araç ithali yapabilmesi için coğrafi olarak her bölgede en az bir servis olmak üzere yirmi bir servisin bulunması şartını 31/12/2006 tarihi itibariyle yitirdiğini, 31/12/2006 îla 26/09/2007 tarihlerinde şüpheli şirketin iptal ettiği servis sözleşmelerini Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bildirmeyerek yurda kaçak araç sokarak satışını yaptığını, şüpheli şirketin 31/12/2006 tarihinde Melike-Gaziantep, Ulusoy-İstanbul, Volberk-Bursa, Soygürler-Antalya, Tanyol-İstanbul ve Uçtim-Kayseri servislerinin sözleşmelerini feshettiğinin bildirilmesi karşısında, şüpheli şirketin 31/12/2006 îla 26/09/2007 tarihlerinde...
Şti. ile ilgili delil olarak dosyaya sunulan dava konusu ürüne ilişkin stok miktarının, söz konusu şirketin ticari defter kayıtlarında gözüken davalı şirkete ait cari hesap ekstresi, dava konusu ürün ile ilgili stok hareketleri ve envanter defteri stok kayıtları ile tevsik edilmesi gerektiğini, önceki bilirkişi raporunda .... Kodlu ... A.Ş. firması ile 2013 yılında ticari ilişki içerisinde bulunduğu görülmüş olan davalı şirketin, lisans sözleşmesi 28 Şubat 2013 tarihinde sona erdikten sonra tanınan mühlet süresi içerisinde kalan 30 Mart 2013 tarihinden sonra .......
Davacı vekili tarafından her ne kadar Mahkememizin görevsiz olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğundan bahisle görev dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 6100 Sayılı TTK'nun 4/1-c maddesi uyarınca 6098 Sayılı TBK'nun ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş 547 ile 554 maddeleri dahil ve bu maddeler arasında düzenlenen hükümlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari iş ve mutlak ticari dava olduğunu ve aynı Kanunun 5....
Davacı 4.6.2017 tarihli ihtarnamesi ile 30.6.2017 tarihi itibari ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirmiş ise de 7.12.2018 tarihine kadar mal almaya devam ettiği, bu nedenle 5.7.2019 tarihli ihtarname ile haklı nedenle fesh ettiğinin kabulünün gerekeceği, cezai şart ve kar mahrumiyetine ilişkin hesaplamaların yapıldığı, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talep hakkını saklı tutarak mevcut dava değeri üzerinden karar verilmesini talep ettiği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı 4.6.2017 tarihli ihtarnamesi ile 30.6.2017 tarihi itibari ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirmiş ise de 7.12.2018 tarihine kadar mal almaya devam ettiği, bu nedenle 5.7.2019 tarihli ihtarname ile haklı nedenle fesh ettiğinin kabulünün gerekeceği, cezai şart ve kar mahrumiyetine ilişkin hesaplamaların yapıldığı, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talep hakkını saklı tutarak mevcut dava değeri üzerinden karar verilmesini talep ettiği gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....