WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, nitekim yapılan ticari işten dolayı düzenlenen fatura bedelleri ödenmesi amacıyla davalı şirket tarafından davacı şirkete birden çok kez ödeme yapıldığını, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki sunulan ürün ve hizmete ilişkin bir anlaşmazlık bulunduğunu, bununla birlikte, takibe konu icra takibinde davalı şirket tarafından ödenmiş bedellerde icra takibine konu edildiğini, davalı şirket tarafından ödenmiş bedellere ilişkin uygulanan icra vekalet ücretine ve tahsil harç ve masrafları da fazla hesaplandığından bu sebeple itiraz edildiğini, bu sebeple haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davada, takip değerinin % 20’sinden az olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    iade faturasını kabul etmediği ve ticari defterlerine işlemediği, davalı şirket tarafından düzenlenen fatura bedellerinin davacı şirket tarafından ödendiği, davacı şirket tarafından düzenlenen 18.10.2017 tarih ......

      Ltd.Şti arasında ticari ilişki devam ederken 06.07.2010 tarihinde davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin kurulduğu, kuruluşundan iki gün sonra 08.07.2010 tarihinde davacı ...’nın taşınmazı üzerinde davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin davalı şirkete olan borçlarının teminatı olarak üst sınır ipoteğinin tesis edilmiş olduğu ve davacı ... Tarım şirketi ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin ipotek tesis tarihinden önce dava dışı ... Ltd.Şti ile ticari ilişkisinin devam ettiği ve ipotek tarihinde davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu bilerek bu şirket ile yapılacak ticari ilişkinin teminatı olarak ipotek tesis edildiğini basiretli bir tacir olarak bilebilecek durumda olduğundan, mahkemece somut olayda uygulama yeri bulunmayan tüzel kişilik perdesinin aralanması ve haksız fiil hukuki nedenine dayanarak dava dışı ... Ltd.Şti’nin davalıya olan borçlarından dolayı ipotek borçlususunun ve davacı ......

        İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları incelendiği talimat raporu da değerlendirilerek davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle birleştirici rapor tanzimi hususunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından sunulan 17/05/2022 tarihli raporda özetle; "Dava ve icra dosyası ile davacı şirket/davalı şirket ticari defterlerinin denetlenmesi ile her türlü nihai karar ve hukuki değerlendirme Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşmeye dayalı ticari ilişki kurulduğu, iş bu sözleşme kapsamında davacı şirketin hizmet veren/fatura düzenleyen, davalı şirketin ise hizmet alan/alınan fatura ile borçlanan şirket olduğu, süregelen ticari ilişkinin 2017 yılında sona erdiği, icra takip talebinde cari hesap bakiyesinin talep edildiği, işbu icra ve dava konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların 2016...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/697 ESAS KARAR NO : 2023/249 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/10/2021 KARAR TARİHİ : 14/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı- borçlu arasında 2019-2020 yılları arasında mal alım/satım işlemleri neticesinde gerçekleşen ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirketin davalı borçlu şirketten bakiye alacağı kalmış olduğunu, Davalı borçlu şirket, müvekkili şirketin her türlü iyi niyetli girişimine rağmen borcunu ödememiş bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ----- İcra Müdürlüğü Nezdinde ----- Esas Sayılı dosya ile takibe geçilmiş ödeme emri davalı borçlu şirkete 20.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş davalı borçlu şirket ” 24.08.2020 tarihli icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/697 ESAS KARAR NO : 2023/249 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/10/2021 KARAR TARİHİ : 14/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı- borçlu arasında 2019-2020 yılları arasında mal alım/satım işlemleri neticesinde gerçekleşen ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirketin davalı borçlu şirketten bakiye alacağı kalmış olduğunu, Davalı borçlu şirket, müvekkili şirketin her türlü iyi niyetli girişimine rağmen borcunu ödememiş bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ----- İcra Müdürlüğü Nezdinde ----- Esas Sayılı dosya ile takibe geçilmiş ödeme emri davalı borçlu şirkete 20.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş davalı borçlu şirket ” 24.08.2020 tarihli icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş...

              Anılan maddeye göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmaları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamaları gerekmekte olup bu şartlara uygun biçimde tutulmuş defter kayıtlarının, sahiplerinin lehine delil olarak değerlendirilmesi ise diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması şartlarına bağlı bulunmaktadır. Ticari defterlerin incelenmesinde borcun ödendiği davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından bu yönü ile ispat edilememiştir. Davalı borçlu avans çekleri ile borcun ödendiği savunmasında bulunmuş, davacı alacaklı bu savunmayı reddetmiş, çeklerin şirket yetkilisine şahsi borçtan dolayı verildiğini beyan etmiştir....

                Davalı vekili; müvekkili şirketin sonradan kurulduğunu, olayların müvekkili şirket ile ilgisi bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacı şirket ile davalı şirket temsilcisi ... arasında 2004-2005 yıllarında ticari ilişki bulunduğu, ...'ın 2006 yılı Haziran ayından sonra limitet şirket kurduğu, faaliyetini şirket üzerinden devam ettirdiği, 2006 yılı ve devamında davacının davalı şirket ile her hangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacı vekilinin 17.09.2010 tarihli oturumda şirkete karşı dava açtıkları yönündeki beyanı da dikkate alındığında davalı şirkete husumet düşmeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davalı vekili; müvekkili şirketin sonradan kurulduğunu, olayların müvekkili şirket ile ilgisi bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacı şirket ile davalı şirket temsilcisi ... arasında 2004-2005 yıllarında ticari ilişki bulunduğu, ...'ın 2006 yılı Haziran ayından sonra limitet şirket kurduğu, faaliyetini şirket üzerinden devam ettirdiği, 2006 yılı ve devamında davacının davalı şirket ile her hangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacı vekilinin 17.09.2010 tarihli oturumda şirkete karşı dava açtıkları yönündeki beyanı da dikkate alındığında davalı şirkete husumet düşmeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                    Davacı vekili, ...’ın şirket adına bono düzenleme yetkisi olmadığı gibi müvekkili şirket ile ... arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, ...’ın savcılıkta verdiği ifadede bononun ...’a verilen borç para karşılığı düzenlendiğini kabul ettiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili, bononun şirket yetkilisi tarafından verildiğini, şirket temsilcisi tarafından alınan paranın şirket namına alınmadığının ispatının davacıya ait bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda bononun davacı şirketin ticari mümessili ... tarafından düzenlenmiş olduğu, ticari mümessilin kambiyo taahhüdünde bulunabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu