Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazda, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığına dair yetki itirazında bulunulmamış ise de; davadaki uyuşmazlık davacı limited şirketteki ortaklık payının ödenmesine ilişkin bulunmasına göre, davacı şirket ile ortak arasındaki şirket ortaklık payının tahsili isteminden doğan bu ihtilafın HMK'nın 14.maddesi 2.cümlesi uyarınca şirketin ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....

    Davacı vekili, davalıların yüksek kâr payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek davalı şirket ile geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve 59.470,00 DM karşılığı 58.076,46 TL'nin şimdilik 6.500,00 TL'lik kısmının faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir....

      TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının ortaklık sıfatının hisse devrinin ilan edilerek sona erdiği tarihe kadar şirket tüzel kişiliğine ait kamu borçlarından ortaklık sıfatıyla payı oranında sorumlu tutulabileceği, kurumlar vergisinde dönemsellik ilkesinin bulunduğundan, davacının 2003 yılına ilişkin kurumlar vergisi alacağının tamamından hissesi oranında sorumlu olduğu ve dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygun olarak düzenlendiği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....

        Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, Kombassan Grubu şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla "Ortaklık Durum Belgesi", "Hisse Senedi" gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya bir kaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini karşılamadıkları, taraflar arasında hukuki ilişkinin Anonim Şirket ortaklığına dayalı olmadığı, hile haksız fiiline dayalı para tahsili konusunda olduğu, davacı tarafın yatırdığı parayı haksız fiil hükümlerine göre davalı taraftan talep edebileceği, davalı gerçek kişinin/kişilerin şirket yöneticisi olması sıfatıyla TTK'nun...

          (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 10/06/2020 tarih, 2019/4355 esas ve 2020/2784 karar sayılı ilamı) Yine 6102 sayılı Yasanın 616/1- e maddesi uyarınca "Yılsonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında karar verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesi," genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olup, limited şirketlerde şirketin kâr elde etmiş olması, kendiliğinden limited şirket ortağına kâr payı talep etme yetkisi vermeyecektir. Şirket ortaklarına kâr payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerekmektedir. Bu yönde alınmış bir karar olmadan mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek ortağa kâr payı vermesi mümkün değildir. Kâr payının, genel kurulda verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale geleceği, genel kurulda kâr payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kâr payı dağıtımının yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, 6102 Sayılı Yasa'nın 4. maddesinde mutlak ticari davalar arasında Borçlar Kanunu'nun "havale" hakkındaki hükümlerinin de yer aldığı, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havalelerin bunun dışında bırakıldığı, somut olayda ise anonim şirket ortakları arasında gönderilen bir havalenin ve bu havalenin şirketten alınan kar payı olduğunun ileri sürüldüğü, bu nedenle davanın mutlak ticari davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "... dava dilekçesi, davacı vekilinin aşamalarda vermiş olduğu dilekçeler ve sözlü beyanları dikkate alındığında; tarafların dava konusu olmayan ......

            alınmaksızın kâr payı alacağının dava yolu ile talep edilemeyeceği kanaatiyle davacının kar payı isteminin de reddine dair karar vermek gerekmiştir....

              ın şirket ortaklarından habersiz şekilde aynı isimle başka bir şirket kurmuş olmasının özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı olduğunu, ...'ın genel kurulu toplamadığını, üç ay içerisinde genel kurul toplanmadığı gibi müvekkilinin toplantı ve hesap görme talebinin ... tarafından reddedildiğini, hesap vermeye yanaşılmadığını, müvekkilinin kanundan doğan hiçbir hakkına riayet edilmediğini, bu durumların ortaklıktan çıkma talebinin haklı gerekçesi olduğunu belirterek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkma talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL çıkma payı alacağı ve yoksun kalınan kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Birleşen dosya davacı vekilinin 26/01/2016 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 06.05.2015 tarihli ...-... Adi Ortaklığı adında bir adi ortaklık kurulduğuun, Adi Ortaklık ... ... Enerji Santralı, ve 3 ayrı proje, ... guruba ait ... Enerji Santralı ve 17 alt şirketler projeleri şirketin konusu olduğunu, ... Enerjileri konusunda işe başlanılmasına rağmen yapılan işlerden davacıya bilgi verilmememesi üzerine ihtarname ile kısaca "hesap vermeleri" istenilmiş ancak buna da yanaşmadığını, daha sonra asıl iş sahibi ve ortaklık ... lehine ek sözleşmeler yaptıklarını böylece karı ve gelirleri bu ortaklığa aktardıkları anlaşıldığını, daha sonra davalılar adi ortaklığı fesh ettiklerini, ...'ün şirket temsilciliğinden uzaklaştırılması zaman almış, ancak ... bu zamanı diğer davalıya yarar ve olanak sağlamak için kullandığını, bu nedenlerle müvekkilinden kaçırılan ortaklık kar payının tespit edilerek öncelikle adi ortaklığa ödenmesi gerekirken ...'...

                  Adi ortaklık işlemlerinde beklenilen fayda temin edilemediği ve müvekkile kar payı/ kira vesaire gibi herhangi bir isim altında hiçbir ödeme yapılmadığı gibi idarecilerin yapmış olduğu şirketi zararlandırıcı işlemler nedeniyle şirket borca batmış, dolayısıyla müvekkile altından kalkılamayacak borçlar yüklenilmiştir. Sözleşmenin üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen şirket müvekkile işlerin gidişatıyla ilgili hesap vermemekte, kar payı ödememekte, görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği gibi borçlandırıcı işlemleri nedeniyle ortaklık sözleşmesinin D maddesinin 6.fıkrası doğrultusunda ......

                    UYAP Entegrasyonu