Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı T1 tarafından dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili talep edilmiş ise de, Genel kurul tarafından, kar payı dağıtımına karar verilmediği sürece, pay sahibinin şirkete karşı ileri sürebileceği muaccel bir kar payı alacağından söz edilemeyecek olup, pay sahibi davacı ancak davalı şirket tarafından karın genel kurulda dağıtılmasına karar verildiği takdirde ve genel kurulca dağıtılmasına karar verilen kar payları dahilinde, alacak talebinde bulunabilir. Genel kurulun kar payı dağıtılması veya dağıtılmaması kararı alması ya da bu hususta karar almaması durumlarında, ortak ve şirket organlarının haklarının neler olduğu TTK.da düzenlenmiştir....

Davacı ... tarafından dağıtılmayan kar paylarının tespiti ve tahsili talep edilmiş ise de, Genel kurul tarafından, kar payı dağıtımına karar verilmediği sürece, pay sahibinin şirkete karşı ileri sürebileceği muaccel bir kar payı alacağından söz edilemeyecek olup, pay sahibi davacı ancak davalı şirket tarafından karın genel kurulda dağıtılmasına karar verildiği takdirde ve genel kurulca dağıtılmasına karar verilen kar payları dahilinde, alacak talebinde bulunabilir. Genel kurulun kar payı dağıtılması veya dağıtılmaması kararı alması ya da bu hususta karar almaması durumlarında, ortak ve şirket organlarının haklarının neler olduğu TTK.da düzenlenmiştir....

    DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 20/01/2020 KARAR TARİHİ : 23/01/2020 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılardan ...'ın 26/07/2018 tarihinde Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2018/... - ... E/K sayılı dava dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflarca istinaf edilmeyen davanın kesinleştiğini, Aile Mahkemesi ilamı uyarınca evlilik birliği içinde kurulan ...'ın ortağı olduğu ... Ticaret ve Sanayi A.Ş.'deki üzerine kayıtlı hissesinin yarısını davacı müvekkiline devredeceğinin tespitine karar verilmiş ise de; davalı ...'ın ilam gereğini yerine getirmediği gibi 10/10/2019 tarihinde hisselerini kardeşi ve diğer davalı bulunan ...'...

      Bu durumda, mahkemece HMK'nın 26. maddesi uyarınca taraf talebiyle bağlı kalınması gerekirken, davacının talebinden fazlasına hükmedilmesi isabetli olmamış olup, bu nedenle kararın davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir. 3- Kabule göre de, mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, 93.769,60 TL çıkma payı alacağının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, ancak alınması gereken 35,90 TL harcın peşin yatırılan 724,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 706,60 TL harcın talep halinde davacıya iadesine karar verilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bir şirket akdine dayanan ortaklar arasında veya şirketle ortaklar arasındaki davalar 5 yıllık zaman aşımına tabi olup, davacıların şirket ortağının mirasçıları olduğu, somut olaydaki davanın ise, şirket ortağının mirasçıları ile şirket arasında olduğu, bu nedenle 5 yıllık zaman aşımının söz konusu olacağı, zaman aşımı süresinin ise BK 128 madde (eski), BK 149 madde (yeni) maddesi gereğince alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağından, kar payı alacağı da genel kurul kararı ile muaccel hale geleceğinden, en son 2010 yılı için 31/03/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında temettü dağıtılmasına karar verildiği, talebin 2002-2010 yılları arasında tahakkuk eden kar payına ilişkin olduğu, dava tarihinin ise 13/10/2011 tarihi olup, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreden öncesine ait (13/10/2006) tarihinden öncesi muaccel hale gelen kar payı (temettü) alacakları için zaman aşımı süresinin...

          Bununla birlikte davacı şirketin karşı taraftan tahsili gereken bir kar payı alacağı bulunmadığı tespit edildiğinden davacının kar payı alacağının tespiti ile tahsili talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı ---- karşı taraftan takibe konu ettiği tutar kadar alacaklı olmadığını bilmekte olup ticari kayıtları ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözönünde bulundurularak basit bir hesaplama ile davacılardan ne kadar alacağı olduğunu hesaplayabilecektir. Belirtilen sebeple davalı tarafça bilerek davacılar aleyhine senet bedeli kadar takip yapıldığından davalı kötüniyetli bulunmakta olup mahkemece kabul edilen tutar yönünden davacıların kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen tutarın %40 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline davacılara verilmesine karar verilmiştir....

            Dava, davalı şirketin gayri faal olması, zarar etmesi, diğer ortak ve yetkilinin şirket mallarını satması, kar payı dağıtılmaması gerekçeleriyle açılmış, haklı nedenle ortaklıktan çıkmaya izin ve ayrılma payının tahsili davasıdır. Yargılama sırasında davacı vekili ayrılma payı talebinden vazgeçmiş, bu nedenle pay talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrılmaya izin talebi yönünden de, davalı şirketin vergi dairesine ...-TL borcunun bulunduğu, ... tarihinden itibaren hiçbir iş ve işlem yapılmadığı, gayri faal olduğu, şirket hakkında icra takiplerinin başlatıldığı, şirket merkezinin kapalı olduğu, banka hesaplarının blokeli olduğu, tutulması zorunlu ticari defter ve kayıtlarında ibraz edilmediği ve bulunamadığı anlaşılmakla, haklı nedenlerin var olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile; davacı ...'...

              İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket bir limited ortaklık olup, kâr payı dağıtımına ilişkin TTK 616/ı-e düzenlemesine göre genel kurulun kâr payı hakkında karar verme yetkisine sahip olduğu, sadece kârın varlığının ortakların kâr payını talep etmesi bakımından yeterli bulunmadığı, genel kurul tarafından dağıtım kararı verilmedikçe kar payının muaccel hale gelmeyeceği, genel kurulun kâr payı dağıtımına ilişkin kararı ile birlikte ortakların ortaklığa karşı bir talebinin ortaya çıkacağı, ortağın oluşan bu kâr payı alacağını ortaklığın tasfiyesini beklemeksizin talep ve dava hakkı bulunduğu zira, genel kurul kararıyla ortak lehine muaccel bir alacak doğduğu, şirket genel kurulunca kâr payı dağıtımına ilişkin bir karar alınmadığı hususunda ihtilaf da olmadığı, kâr payı dağıtım kararı alınmaksızın kâr payı alacağının dava yolu ile talep edilemeyeceği gerekçesiyle, isitaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                Dava, TTK'nun 638 vd.maddeleri uyarınca şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma, çıkma payı alacağının ve kar payı alacağının tahsili, olmadığı taktirde şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir. Davalı şirketin ikametgahının mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı; ortaklarının %50 hisseye sahip ve aynı zamanda münferiden şirketi temsile yetkili .......... olduğu, %30 hisseye sahip davacı.........ve %20 hisseye sahip dava dışı .......... oldukları; tehdit-mala zarar verme eylemlerinden dolayı davacı ile davalı şirket yöneticisi ve diğer ortağı ve dava dışı kişiler arasında soruşturma bulunduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır....

                  Haklı sebep iddialarının incelenmesinde, mahkemece yapılan inceleme, bilirkişi raporu içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; şirketin usulüne uygun olarak yönetilmemesi hususunun olmadığı, bu hususun kanıtlanamadığı, ortaklar arasında ortaklığın gerektirdiği kadar iletişimin olmaması iddiasının kanıtlanamadığı, davacının bir süre davalı şirkette yönetim kurulunda çalıştığı, şirketle irtibat kurmak istenildiği ve olumsuz cevap alındığı ve şirket ortakları ile ihtilaflı olunduğuna ilişkin bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu hususlara yönelik haklı sebep iddialarının kanıtlanamadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf kar payı almamayı da haklı sebeplerden olarak belirtmiş ise de, kar payı alınmama durumunda buna yönelik şirkete başvurulup, şirket genel kurulunda görüşülüp aksi halde dava açılabileceği bu hususun haklı sebeplerden olmadığı anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu