Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşik davada, dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin iki ortaklı limited şirket ortağı olduğunu, diğer ortak olan davalının aksi kararlaştırılıncaya kadar şirket müdürü olduğunu, görevini hakkıyla yerine getirmediğini, Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E.sayılı dosyasında şirketin feshi ve tasfiyesi davasında sehven davalıya husumet yöneltilmemiş olduğunu beyanla, davalının şirket müdürlüğü görevinden azline, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkartılmasına ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....

    ın vefatından sonra davalıların, bu şirket ile aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren yeni bir şirket kurduklarını ve müşterek şirketin 10 yılda edindiği tecrübeyi, müşteri portföyünü, ticari münasebetlerini, şirketin malzeme ve personelini, hatta şirkete ait taşınmazı bu şirkete kullandırmak sureti ile haksız kazanç sağladıklarını ileri sürerek davalıların elde ettiği haksız kazancın tespiti ile fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL'nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, haksız rekabetin tedbiren durdurulmasına, haksız rekabet ortamında imal edilen emtianın yediemine teslim edilmesine, haksız rekabet yapan davalıların şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı ve karşılık davacılar dilekçelerinde, davalı şirketin ortaklığından çıkmalarına izin verilmesini talep etmektedirler. Davalı şirketin tüm ortakları duruşmaya iştirak etmişler, beyanlarında, davalı şirketin feshine karar verilmesini istediklerini bildirmişlerdir. Taraf beyanlarında davalı şirketin ticari faaliyetinin sonlandırıldığı, şirketin tüzel kişiliğinin devamında ortaklar açısndan fayda kalmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne ve TTK'un 636/3 maddesi uyarınca şirketin feshine karar verilmiştir. Şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve fesih istemli davada, ancak şirket tüzel kişiliğine husumet yöneltilecek olması karşısında, ana dosyada şirket ortakları aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Bu gerekçeye uygun aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Dava; "Tazminat (Rücuen Tazminat)" davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalılar aleyhine Tazminat (Rücuen Tazminat) davası açmıştır. Mahkememiz dosyası ile alakalı olarak TBK 73. Maddesinde; " Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar. " hükmü bulunmaktadır. Mahkememiz ara kararı gereğince bilirkişi Av. ... tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; "Davacı ... tarafından, dava dışı işçi ...'...

          nın hali hazırda davalı şirketin ticari faaliyetlerini yürütmesi şirket menfaatleriyle çakışacağından doğacak olan zararları önlemek amacıyla şirket yönetimine kayyum atanmasını, davalı ...'nin haklı nedenle feshedilerek tüzel kişiliğinin sonlandırılmasını, aksi kanatte olunması halinde, müvekkilin hissesinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/647 KARAR NO : 2022/249 DAVA :Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 08/11/2021 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/11/2006 tarihinden bu yana davalı şirketin %20 hisseli ortağı olduğunu, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili olarak diğer ortaklardan ve şirket yetkililerinden bilgi alamadığını, toplantılara çağrılmadığını, noter ihtarı sonrasında şirket kayıtlarında yapılan kısa ve yüzeysel bir incelemede dahi fiilen şirkette olmayan stokların kayden gözüktüğünün, şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtmadığının, şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığının izlendiğini, müvekkiline şirket ortağı...

              Bu bilgiler ışığında yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı Şirketin yetkili temsilcisi ve ortağı olarak Şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi talebi ile dava açmış olup TTK 638/2.m. gereğince Şirket ortaklığından çıkma talebi yönünden haklı nedenin varlığını dosya kapsamında usulüne uygun deliller ile davacının kanıtlamakla yükümlü olduğu, ne var ki haklı neden olarak ileri sürdüğü dava dışı ortak ...’nın birtakım işlem ve belgelere kendisinin uyarısına rağmen imza atarak Şirketi zarara uğrattığı yönünde somut zarar iddiasını ve illiyet bağını ortaya koyan delilleri dosyaya sunmadığı, zarar olgusunu ortaya koyan somut işlemleri bildirmediğinden Mahkememiz’ce bu konuda herhangi bir araştırma ve çıkma talebine dayanak haklı neden yönünden bir değerlendirme yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı, yerleşik içtihatlar gereğince çıkma talep eden Şirket ortağı tarafından ileri sürülen ve delillerle desteklenmeyen gerekçelerin şirket ortaklığından çıkmak...

                Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında açtıkları davanın bekletici mesele yapılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK' nun 640(3) maddesi uyarınca haklı sebep iddiasıyla davalının, limited şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. Ticaret sicil kayıt örneğinden; davalı şirketin limited şirket nitelikli olup, eşit paylarla üç ortaklı olduğu, şirket yetkilisinin, davacı şirketin münferiden temsili yetkili dava dışı ortak ... olduğu görülmüştür....

                  Borçlu şirket yetkilisi İbrahim Saltık davacı-3.kişi şirketteki ortaklığından 08/03/2019 tarihinde ayrılmış olup, HMK 222.maddeye göre ticari defter ve belgelerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulması açılış ve kapanış onayları yaptırılması, defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şartına bağlıdır. Davacı tarafından TTK'ya göre tutması zorunlu ticari defter ve belgelerinin tamamını ibraz etmediği, bu nedenle defterleri HMK 222.maddeye göre sahibi lehine delil teşkil etmediğinden borçlu şirket ile davacı şirketin aynı adreste kayıtlı olması borçlu şirket yetkilisinin davacı-3 kişi şirketteki ortaklığından kısa süre önce ayrıldığı gözetildiğinde davacı tarafından haczedilen menkullerin kendisine ait olduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir....

                  nun sağlığında bile kendisine böyle bir şirket ortaklılığının olduğunu söylemediğini ve böyle bir şirketortaklığından ve faaliyetlerinden habersiz olduğunu, şirketin 1995 yılında kurulmuş olrnasına rağmen bu zamana kadar şirket ile ilgili her hangi tebligat veya eşinin borcu olduğuna dair bir bildiri dahi gelmediğini, eşinin 01.11.2013 tarihinde vefat etmesinden sonra varis olarak kendisiyle birlikte ilk evliliğinden olan oğlu....i şirket ortağı olarak gözükmekte olduğunu, bu zamana kadar adı geçen şirket ile her hangi bir ticari veya gayri ticari ilişki olmadığını, hiç bir şekilde şirketin toplantılarına, faaliyetlerine katılmadığını ve hiçbir gelir giderlerinden haberdar olmadığını, bu nedenle şirket ortaklığının iptali ile şirket ortaklığından çıkarılması için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirterek eşinin vefatından dolayı ortağı olarak gözüktüğü ......

                    UYAP Entegrasyonu