Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi’nce, uyuşmazlığın davalı şirketin eski ortağı ve yöneticisi olan davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacağı var ise miktarı hususlarından kaynaklandığı, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporları ile davacının davalı şirkete borçlu olduğu, davalı şirketten alacağının bulunmadığının tespit edildiği, davacının şirket ortaklığından ayrıldığı tarih itibarıyla ticari defterlerde bir kısım alacağının bulunduğu kayıtlı ise de davacı yanın şirket ortaklığından ayrıldığı tarihe kadar davalı şirketin münferit temsilcisi durumunda olduğu, bir başka anlatımla davalı ticari defterlerinin tutulması kendi gözetimi ve denetimi altında olup, salt alacağın ticari defterlerde kayıtlı olmasının davacı alacağının varlığını ispatlamayacağı, kaldı ki davacının ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonra yapılan defter kayıtları ile davacı şirketten alacaklı değil aksine borçlu hale geldiği, davacının şirket ortaklığından ayrıldığı tarih itibarıyla davalı ticari defterlerinde...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/406 Esas KARAR NO : 2021/375 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 27/02/2019 KARAR TARİHİ : 30/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket Ortaklığından Çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın ..., ... ve müvekkili davacı .......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2014/318-2014/487 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirket ortaklar kurulu tarafından sermaye taahhüdünü süresi içerisinde yerine getirmediği gerekçesiyle müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini oysa, ihtarname ve tebligatların usulüne uygun yapılmadığını kaldı ki, diğer ortakların dahi sermaye taahhüdünü yerine getirmediklerini ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline ve ortaklık payına isabet eden alacaklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        , davalının uzun süredir ticari faaliyetinin bulunmadığını, piyasaya olan borçlarını ödemediğini, ortaklıktan çıkmak için haklı sebeplerinin oluştuğunu belirterek, şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

          CEVAP : Davalı ---- vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın 6102 Sayılı TTK madde 638 kapsamında olmak üzere davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını talep ve dava ederek, ayrıca ayrılma akçesi talep ettiğini, davalı müvekkilinin ise davalı şirketin ortaklarından olduğunu, bu yönüyle husumetin davalı müvekkiline yöneltilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, husumet itirazları bulunduğunu, davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesinin yanında ayrılma akçesi ile birlikte davalı şirkete verdiğini iddia ettiği borçların da tahsilini talep etmiş olduğundan iş bu taleplerden şirket ortağı olan davalı müvekkilinin sorumlu olmasının düşünülemeyeceğini ileri sürerek şirket ortaklığından çıkarılmasına yönelik talep yönünden husumetten reddine, ayrılma akçesi ve şirkete verildiği iddia olunan borçların tahsili talebi yönünden esastan reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini belirtmiştir....

            , bu toplantıda oy çokluğu ile davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini ileri sürerek davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ve davalıya ait payın davacı şirkete devrine karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin ödenmiş sermayesinin fazlası ile korunduğu, TTK'nın 551. maddesi uyarınca şirket ortaklığından ihraç için ve müdürlükten azli için muhik sebeplerin bulunmadığı, davacının kar payı isteminde kısmen haklı olduğu gerekçesiyle, davalının şirket ortaklığından haklı sebeple ihracı ve müdürlükten azli yönündeki talebinin reddine, 2009 yılı kar payı için 5.683,56 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

                müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine ve şirket varlığının hüküm tarihindeki rayiç değeri üzerinden müvekkiline düşen hisse değerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL’sinin ve yine kâr payı alacağına mahsuben şimdilik, 10.000 TL‘nin avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise, reddini istemiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/11/2022 tarihli ve 2022/627 Esas - 2022/951 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris Erhan Soyumer'in vefatından sonra mirasın müvekkillerine intikaliyle müvekkillerinin 2/8 ve 1/8 oranında olmak üzere davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin yaklaşık 5 yıldır sürekli olarak zarar etmekte olduğunu, şirketin küçülmeye gittiğini, şirket envanterinde çok sayıda araç ve taşınmazın bulunduğunu, müvekkillerinin kendi paylarına düşen mal varlığının da riske sokulduğunu, bu nedenle müvekkillerinin kendi paylarını alarak şirket ortaklığından ayrılmak istediklerini ileri sürerek, müvekkillerinin şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  in vefatından sonra mirasın müvekkillerine intikaliyle müvekkillerinin 2/8 ve 1/8 oranında olmak üzere davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin yaklaşık 5 yıldır sürekli olarak zarar etmekte olduğunu, şirketin küçülmeye gittiğini, şirket envanterinde çok sayıda araç ve taşınmazın bulunduğunu, müvekkillerinin kendi paylarına düşen mal varlığının da riske sokulduğunu, bu nedenle müvekkillerinin kendi paylarını alarak şirket ortaklığından ayrılmak istediklerini ileri sürerek, müvekkillerinin şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın zorunlu arabuluculuk dava şartını yerine getirmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu