Kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın iptali yönünden yapılan inceleme sonrasında; Kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu her ne kadar şirket genel kurulun takdir yetkisinde ise de; somut olayda karın dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir. Bu durumda davalı tarafça, kar dağıtılmaması kararının keyfi alınmadığı, şirket sürekliliği ve aktiflerinin sağlanabilmesi için gerekli olduğu kanıtlanmalıdır. Zira, TTK'nda esas itibariyle, sermaye şirketlerinde yıllık kar dağıtımı bir zorunluluk olarak kabul edilmiştir....
Tekstil Sanayi Tarım ve Hayvancılık Tic. Ltd. Şti. ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, çıkma payı kar payı ödemesine ilişkin talebinin ve davanın mahiyetine göre şirket kazancının tespiti talebinin de reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ortaklıktan çıkmaya izin davası olup, mahkemece 04/04/2014 tarihli bilirkişi kök raporuna ve aynı yöndeki 10/06/2014 tarihli bilirkişi ek raporuna itibar edilerek, dava tarihi itibariyle çıkma talep olunan davalı şirketin, özvarlığının -94.551,23 TL olduğu, davacıya ödenmesi gereken kar payının ve şirket payının mevcut olmadığı gerekçesiyle, davacıya çıkma payı ödenemeyeceğine karar verilmiştir. Davacı 04/04/2014 tarihli bilirkişi kök raporuna dosya kapsamında bulunan 22/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile ciddi itirazda bulunmuş, mahkemece davacının itirazları üzerine ek rapor alınması yoluna gidilmesine rağmen davacı itirazları bilirkişi ek raporunda karşılanmamıştır....
yaptığını, tüm bu süreçte sadece kendisi bir çalışan olarak şirket bünyesinden asgari ücret üzerinden ücreti ödendiğini, fakat gelinen süreçte ortak olan müvekkilinin ağabeyi konumundaki ----- müvekkiline birçok haksızlık ettiğini, netice itibariyle de müvekkilinin ortak olduğunu dahi nazara almadan müvekkilini şirketten kovarak, kendi çocuklarını şirket yönetimine aldığından, müvekkilinin bu surette şirket çalışanı ve şirket ortağı olarak sahip olduğu tüm haklarını kullanımından alıkonulduğunu, müvekkilinin uzun yıllardan beri şirket ortağı ve çalışanı olmasına rağmen bu güne kadar şirketin kazancından kendisine kar payı namına hiçbir ödeme yapılmadığı gibi, bu güne kadar kendisine şirketin mali durumu, karlılık oranları ve kar payı dağıtımına ilişkin hiçbir bilgi de verilmediğini, müvekkilinin birçok kez talepte bulunmuş olmasına rağmen bu talepler şirket yönetimi tarafından karşılanmadığını, diğer yandan müvekkilinin, şirketin kuruluşundan bu yana şirkette adeta bir kimyager olarak...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/10/2018 NUMARASI: 2018/487 Esas- 2018/759 Karar DAVA: Ticari Şirket (Ortaklık Kar Payı) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021 Davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin %5 oranında hissedarı olduğunu, şirketin kuruluşundan bu yana müvekkiline kar payı ödenmediğini belirterek müvekkiline ait hisse oranında son 5 yıla ait kar payının hesaplanarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; davacının davalı şirket ortalıklığından ayrılmasına izin verilmesi, ayrılma akçesi ödenmesi ve davacıya ödenmeyen kar payı alacağının tahsili istemin ilişkindir. Davacı vekilince istemin gerekçesi olarak özetle, ortaklıktan kaynaklı hakların davacıya kullandırılmadığı kar payının ödenmediği, davalı şirketin kötü yönetildiği ortaklar arasında güven bağının kalmadığı yönündeki iddialar açıklanmıştır. Mahkememizce davalı şirketin sicil kaydı alınmış ve tetkik edilmiş, tarafların aynı yöndeki beyanları ile de şirketin bir aile şirketi olduğu anlaşılmıştır. TTK 'nda ortaklıktan çıkma ve şirketin feshi yönünden hangi hallerin haklı sebep sayılacağı özellikle belirtilmemiş, mahkemenin taktirine bırakılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinde şirket ortaklar kurulunun kar payı dağıtma konusunda karar almadıklarının vurgulandığını, daha önceki dilekçelerinde de bahsettikleri gibi ortaklar kurulunun kar payı dağıtımına yönelik bir karar almasının mümkün olmadığı durumlarda kar payının tespiti ve tahsili davasının açılabileceğini kabul eden Yargıtay Kararlarının mevut olduğunu, müvekkilinin, davalı şirkette % 5 hisseye sahip olup, şirket sermeyesinin en az yarısından bir fazla hisseye sahip ortağının bu kar payı dağıtma toplantısını yapmaya hakkı olduğundan müvekkilinin % 5'lik hissesi ile hiçbir zaman kar payı dağıtılması yönünde ne toplantı yapılmasını isteyebileceğini, ne de kar payının dağıtılması konusunda karar alınmasını sağlayabileceğini, dolayısı ile kar payının ne kadar olduğunu öğrenme ve kar payının tahsili imkanına da hiçbir zaman sahip olamayacağını...
e yöneltebileceği ve alacak davasını senede karşı senetle ispat zorunluluğu (HMK 201.md) kapsamında ispatla mükellef olduğu, davacının ispat külfetini yerine getiremediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından; davalı şirket ortakları ... ve ... ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan - usulden reddine, davalı ... ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, Davacının şirket ortağı olduğu dönemde dağıtılmayan kar payı için açtığı alacak davasının ise şirket aleyhine yöneltilmesi gerektiği, şirket ortaklarının bu davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı belirlendiğinden; kar payı alacağı için davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan - usulden reddine, Yine şirketin 2009-2019 tarihleri arasında satılan ve alınan gayrimenkullerin tespiti için açılan davada; davacının dava tarihi itibariyle şirkette hisse sahibi bulunmaması yanı sıra istenen tespitin var olduğu iddia edilen kar payı alacağı...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete 2011 yılında ortak olduğunu ,şirketin ilk yıllarda ticari faaliyetini iyi düzeyde sürdürmüş olmasına rağmen son üç yıldır yanlış yatırımlar yaptığını, sürekli zarar ettiğini, ortaklarına kar payı dağıtmadığını, olağan faaliyetlerini dahi aksattığını, bankalara olan borçlarını ödeyemediğini, ortaklara zarar verir hale geldiğini, müvekkilinin şirketteki paylarını Mehmet Baykal'a devrederek şirketten ayrıldığını, ancak bu devir işleminin davalı şirket tarafından Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmediğinden resmiyet kazanmadığını, davalıya çekilen ihtarlardan sonuç alınamadığını, şirketin sürekli zarar ettiğini, FETÖ/PDY ile iltisakı bulunduğunu ve bu durumun kendilerine zarar verdiğini, davalının uzun süredir ticari faaliyetinin bulunmadığını, piyasaya olan borçlarını ödemediğini, ortaklıktan çıkmak için haklı sebeplerinin oluştuğunu belirterek şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
beyanla müvekkilinin davalı Şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi istemime ilişkindir....
UETS DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 16/05/2022 KARAR TARİHİ : 17/01/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkette pay sahibi olduğunu TTK 630/2 Maddesi uyarınca ve 636/4 Maddesi uyarınca yöneticinin temsil yetkisinin kaldırılması gerektiğini davacının hissenin %15 oranında olduğunu şirket kayıtlarında inceleme yapıldığında şirket yöneticisinin usulsüz işlemlerinin tespit edileceğini ve bu yolla şirketin zarara uğratıldığının ortaya çıkacağını tüm bu durumların davacı için fesih tasfiye veya çıkma hususunda haklı teşkil ettiğini ileri sürerek şirketin feshine ve tasfiyesine bu mümkün değilse davacının şirket ortaklığından çıkmasına ve ayrılma akçesinin belirlenerek davacıya ödenmesini talep ve dava etmişlerdir....