Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, haklı sebebin varlığına dayalı olarak limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, mahkemenin görevi noktasındadır. 6102 sayılı TTK'nın 638/2. Maddesinde, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği düzenlenmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK'nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1....

GEREKÇE :Dava, haklı sebebin varlığına dayalı olarak limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, mahkemenin görevi noktasındadır.6102 sayılı TTK'nın 638/2. Maddesinde, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği düzenlenmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK'nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir.4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1....

    in şirkette bulunmadığı sırada ve kendisinden habersiz bir şekilde davacı ortak tarafından incelenip, şirket dışına çıkarıldığını, Bu durumun TTK m.614'de düzenlenen ortağın bilgi alma ve inceleme hakkını aşan kötü niyetli bir tutum olduğunu, belge asıllarının incelemenin şirket yetkilisinin gözetiminde yapılması gerektiğini ve belge asıllarının şirket dışına çıkarılamayacağını, şirket müdürü ...'in ... adresini akşamları ve hafta sonları başkalarına kullandırdığı ile ilgili iddiaların hayal ürünü olduğunu, şirketin tanıtımının yapılması, şirket bilinilirliğinin artması ve şirket gelirlerini arttırmak amacıyla şirket müdürü tarafından fizyoterapistlere yönelik yapılan kursların ve organizasyonların şirket bünyesinde yapılmasına izin verildiğini, karşı tarafın bu durumu gerekçe olarak göstermeye çalışmasının anlamsız olduğunu, Şirket müdürü ...'in ve şirket personeli ...'...

      Şti. aleyhine 23/10/2020 tarihinde TTK'nın 638/2. maddesi gereğince haklı sebebe dayanarak davacının limited şirket ortaklığından çıkmasına, şimdilik 1.000,00-TL'nin şirketteki ortaklık payının (ayrılma akçesinin) karar tarihine en yakın tarihte rayiç değer üzerinden hesap edilmesine ve faizi ile birlikte nakden ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği, söz konusu dosyada davacı tarafça; davalı şirket adına kayıtlı araç, gayrimenkul, banka hesabı ve menkul değerler için tedbir kararı verilmesi talebinde bulunulmuş olup, yapılan yargılama sonucunda; 27/10/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, karara karşı itiraz edilmesi üzerine; Bu defa ''somut olayda davacı, davalı şirket ortaklarından birisi olup, haklı sebeple şirket ortaklığından ayrılma talebinde bulunmuş ve ayrılma ile beraber çıkma payı alacağını da talep etmiş ve yargılama sürecinde davacının çıkma payı alacağında olumsuz değişiklikler yaşanabileceği belirtilmiştir....

        İSTİNAF İTİRAZLARI: Davalı/ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, ".....Müvekkiline yapılan mobbing ve çalışma hayatındaki kısıtlamalar nedeniyle müvekkilinin fiilen davacı şirket bünyesinden ayrılmak mecburiyetinde kaldığını, buna rağmen davacı şirket ile rekabette bulunmadığını, aksine davacı şirket yararına gerekli iş ve işlem takibinde bulunduğunu, müvekkilinin ayrılma akçesinin teminat altına alınması saikiyle işlem denetçisi atanması ve davacı şirkete ait 34 XX 270 plakalı araca ihtiyati tedbir konulması hususlarını talep ettiklerini, yerel mahkemece taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama safahatında müvekkilinin ayrılma akçesinin hesaplanacağının aşikar olduğunu, müvekkilinin müdürlük yaptığı süreçte davacı şirketin hiçbir borcu söz konusu değilken bu gün itibariyle davacı şirketin yalnızca vergi borcunun 100.000,00- TL civarına ulaştığını, dolayısıyla her ne kadar davacı şirkete ait araç uyuşmazlık konusu olmasa dahi...

        İSTİNAF İTİRAZLARI: Davalı/ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, "...Müvekkiline yapılan mobbing ve çalışma hayatındaki kısıtlamalar nedeniyle müvekkilinin fiilen davacı şirket bünyesinden ayrılmak mecburiyetinde kaldığını, buna rağmen davacı şirket ile rekabette bulunmadığını, aksine davacı şirket yararına gerekli iş ve işlem takibinde bulunduğunu, müvekkilinin ayrılma akçesinin teminat altına alınması saikiyle işlem denetçisi atanması ve davacı şirkete ait ... plakalı araca ihtiyati tedbir konulması hususlarını talep ettiklerini, yerel mahkemece taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama safahatında müvekkilinin ayrılma akçesinin hesaplanacağının aşikar olduğunu, müvekkilinin müdürlük yaptığı süreçte davacı şirketin hiçbir borcu söz konusu değilken bu gün itibariyle davacı şirketin yalnızca vergi borcunun 100.000,00-TL civarına ulaştığını, dolayısıyla her ne kadar davacı şirkete ait araç uyuşmazlık konusu olmasa dahi müvekkilinin...

          TTK'nın "Ayrılma Akçesi" başlıklı 141.maddenin 1.fıkrasına göre "Birleşmeye katılan şirketler birleşme sözleşmesinde ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler." hükmü mevcut olup, TTK 141/2.fıkrasında ise "Birleşmeye katılan şirketler birleşme sözleşmesinde, sadece ayrılma akçesinin verilmesini ön görebilirler." şeklinde düzenleme mevcuttur. Yine TTK'nın 151/5.fıkrasında ise "Birleşme sözleşmesi bir ayrılma akçesini ön görüyorsa bunun, devreden şirket şahıs şirketi ise oy hakkına haiz ortaklarının sermaye şirketi ise şirkette mevcut oy haklarının %90'ının olumlu oranıyla onaylanması şarttır." şeklinde düzenleme mevcut olduğu görülmüştür....

            akit hakim ortaklar tarafından dikkate alınmamış ve müvekkiline salt %2,5 pay verildiğini, hak etmiş kar payı alacağının ve esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketteki ortaklığından haklı sebeple çıkmasına, şimdilik 500-TL ayrılma akçesinin davalıdan tahsiline ve yine şimdilik 500-TL kar payı alacağının; vergi avantajları ile davalı şirket üzerinde oluşan karlılığın; ayrıca müvekkilimizin küçülen hisse nedeniyle doğan zararının dikkate alınarak ticari temerrüt faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Mahkeme istem üzerine dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir." TTK'nın 641.maddesi ayrılma akçesi başlığını taşımakta olup, buna göre; "Ortak, şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına haizdir. Şirket sözleşmesinde öngörülen ayrılma hakkı dolayısıyla şirket sözleşmeleri ayrılma akçesini farklı bir şekilde düzenleyebilirler." Davalı şirket adına ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi hususunda meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen, davalı şirket defter ve kayıtlarını ibraz etmekten kaçınmıştır....

                SAVUNMA: Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davacı---hisse ve pay sahibi sıfatıyla müvekkil şirketin ortaklarından olduğunu, müvekkili şirketin bütün işleri ve mali durumunu bu tarihe kadar tüm şirket ortakları ve davacı ile şeffaf olarak paylaşıldığını, davacıya karşı hiçbir engellemede bulunmadığını, davacı ortağı olduğu müvekkili şirkette ---- tarihleri arasında yönetici ve danışman görevi ile çalıştığını, --- yılında kendi isteği ile ayrıldığını, müvekkili şirketin muhasebe sistemini bizzat kendi kurduğunu, şifreleri kendi oluşturduğunu, davacının --- tarihinde müvekkil şirkete --- hisse ile ortak olarak girdiğini,--- yılında davacınında yer aldığı ve bizzat onayladığı ve imzaladığı genel kurul kararı ile şirket sermaye artırımına gittiğini,--- olan şirket sermayesi --- çıkarıldığını, --- tarih ve 8516 sayılı ---sayfada artırılan bu sermayenin--- yasal yedeklerden ve--- olağanüstü yedeklerden karşılanmış olduğunu, ---şirket sermayesi --- çıkarılmış ve davacının --- payına isabet...

                  UYAP Entegrasyonu