Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

da ticari taşıt olmamasına rağmen ticari taşıt kredisi olarak imza altına alındığını, tacir olmayan gerçek kişinin ticari taşıt kredisi kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının avukat olması hasebiyle hiçbir şekilde tacir olmaması bir yana mesleki amaçla araç edinmediğinin de açıkça ortada olduğunu, davalı bankanın tamamen kendi insiyatifiyle ve kendi koyduğu parasal hacim kurallarıyla davacıyı tacir sıfatına koyarak ticari kredi sözleşmesi tanzim edilmesinin açıkça hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, taraflar arasında imza altına alınan ticari taşıt kredisi sözleşmesinin bir an için kabul edilse dahi 4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre erken ödeme tazminatının %4 olarak belirtildiğini, bu genel işlem şartının ifade edildiği gibi gerçeklerle haksız ve fahiş olduğunu, kredi sözleşmelerinde erken kapama ücretine ilişkin düzenlemeye yer veren bankaların genel işlem koşullarına ilişkin denetim mekanizmaları baki kalmak kaydıyla bu sözleşme hükümlerini düzenlerken ve uygularken...

    Davacı ile davalı banka arasında 08.06.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında, aynı tarihli ticari kredi ödeme planına göre aylık % 1,40'dan yıllık % 16,80 faiz oranlı 115,000,-TL taksitli krediden 1.340,-TL dosya masrafı tahsil edildiği, kredinin 41. Taksitin 12.11.2009 tarihinde tahsil edildiği, kredinin 04.12.2009 tarihînde kalan anapara 22.170,75 TL'nin % 2'si tutarındaki 443,41 TL erken kapama tutan ve kapama tarihine kadar işleyen faizi ile birlikte toplam 22.929,66 TL üzerinden kapatıldığı anlaşılmıştır....

      Davalı vekili, davacının tacir olduğunu, müvekkili bankadan ticari kredi kullandığını, kredi işlemlerinde komisyon, ücret ve masraf talep edilmesinin bankanın yasal hakkı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kredi sözleşmesinde kredinin erken kapanmasına ilişkin herhangi bir madde bulunmadığı, davalı tarafça erken ödeme komisyonu alımına ilişkin müşteriye yapılan herhangi bir bildirim ve müşterinin kabulünü içerir bir belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 11.051,40 TL'nın dava tarihi olan 04/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun erken ifası nedeniyle davalı banka tarafından erken ifada bulunan davacıdan tahsil edilen komisyon tutarının istirdadı istemine ilişkindir....

        için iadesinin uygun olduğu; - 945 TL dosya masrafının ; sözleşmede açıkça yer verildiği ve diğer bankaların ortalamaları dikkate alındığında yüksek olmadığından iadesinin uygun olmadığı, -1.050TL kredi şube masraflarının ; sözleşmede açıkça yer verildiği ve diğer bankaların ortalamaları dikkate alındığında yüksek olmadığından iadesinin uygun olmadığı, - 684,26 kredi erken kapama ücretinin ; sözleşmelerde yer verilmemesi ve sadece T.İş Bankasının bu ücreti alması nedeniyle iadesinin uygun olduğu , - 49,02 TLnakit avans vergi/kom....

          Davalı vekili, müşteriye Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, bu nedenle öncelikle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacıdan kredi tahsisi nedeniyle 500,00 TL istihbarat ücreti tahsil edildiğini, kredi sözleşmesi imzalanmadan önce davacı tarafın bilgilendirildiğini, mevzuat uyarınca gerekli kesintilerin yapıldığını, bu konuda da karşı tarafla müzakere yapılarak karşı tarafın muvafakatinin alındığını, haksız şart niteliğini taşımadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 gün ve 2014/938-2015/179 sayılı kararı onayan Daire’nin 28/03/2016 gün ve 2015/8737-2016/3407 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekili şirketin davalı bankadan biri 380 TL ve diğeri 1.120.000 TL olmak üzere iki kredi kullandığını, müvekkil şirket tarafından, kredilerin erken kapatılmasının talep edildiğini, davalı bankanın kredi kapatma hesabı çıkararak müvekkil şirkete bildirdiğini, müvekkil şirket yetkilisi ... tarafından hesaplar kontrol edildiğinde, bir kredi hesabına 38.350 TL, diğer kredi hesabına ise 13.150 TL erken kredi kapatmaya yönelik ilave para talep edildiğinin görüldüğünü, müvekkili şirketin dekont üzerine...

              bankanın gerekli faiz indirimi uygulamadığını; bedelin kredi kapama tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini; kredinin erken kapaması nedeniyle fazla alınan faiz miktarının belirlenerek, kredi kapama tarihi itibariyle işleyecek ticari faiz ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Yargıtay bozma ilâmına uyulmasından sonra artık bilirkişilerin raporlarında sözü edilen kredi borcunun erken kapatılması nedeniyle bankalar tarafından bir defaya mahsus olmak kaydıyla erken kapama komisyonu tahsil edildiğine, komisyon ücretinin ise, erken kapama komisyon oranı ile kalan borç miktarının çarpımı sonucu elde edilecek tutar olduğuna dair açıklama dayanaksız kaldığı, ayrıca, bankanın, erken tahsilat yapılmasından sonra anapara tutarına erken kavuşması sebebiyle gelir elde edeceğine ilişkin görüş, sözleşme hükmü karşısında değerini yitirdiği, bu sebeple, davacının da itirazları yerinde görülmediği, davalı bankanın taraflar için bağlayıcı olduğu anlaşılan sözleşmenin 12.1 maddesindeki hesaplamaya uygun olarak tahsil ettiği kanısına arılan erken kapama tutarlarının yerinde olduğu anlaşıldığından, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir....

              Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen Kredi Genel Sözleşmesinin 41. maddesine göre; Zile mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, ayrıca davacı tarafın ticari kredi kullandığını ve kullanmış olduğu bu ticari kredilerden birini kapatma aşamasında ödemiş olduğu erken kapatma komisyonunu geri alma amacıyla açtığı davanın ticari nitelikte olup tüketici mahkemesinin bu davada görevli olmadığını, yine istirdat davası açılabilmesi için paranın icra tehdidi ile ödenmiş olması gerektiğini, oysa davacının bu bedeli icra tehdidi olmaksızın ödediğini, ayrıca bankanın TTK. hükümleri çerçevesinde verdiği hizmet mukabilinde söz konusu ücreti talep etme hakkının bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Öte yandan 4077 sayılı Kanun’un, tüketici kredilerinde erken ödeme hususunu düzenleyen 10/3.maddesinde de; erken ödeme halinde kredi verenin, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimi yapmakla yükümlü olduğu belirtilmekle birlikte erken ödeme komisyonu alınacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Somut olayda davacı, kredinin erken kapatılması nedeniyle kendisinden 28.544,03 TL’nin haksız olarak alındığını iddia ederek bu miktarın da iade edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı dava dilekçesinde ihtiyaç kredisi kullandığını belirtmiş olup, dosyada mevcut olan sözleşme “Tüketici Kredisi Sözleşmesi” başlığını taşımaktadır. O halde mahkemece, davacının kendisinden haksız olarak alındığını ileri sürdüğü “erken kapama” bedeli ile ilgili olarak, az yukarda değinilen yasa ve söz konusu sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  UYAP Entegrasyonu