Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili bankanın müşterisi olduğunu, çeşitli tarihlerde düzenlenen genel kredi sözleşmelerinin itiraz edilmeden imzalandığını, yapılan kesintinin 06.11.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan 1.500.000,00 TL tutarlı kredi ve 06.03.2015 tarihli 70.000,00 TL bedelli taşıt kredisi kapsamında tahsil edildiğini, davacının erken kapamaya ilişkin tanzim olunan dekontları imzaladığını, yapılan işlemlerin kanuna, sözleşmeye ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu, müvekkilinin yapılan kesintiden daha düşük bir oranda erken kapama komisyonu alınacağına ilişkin bir taahhüdü bulunmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin erken ödeme komisyonu başlıklı 4/VI-b maddesiyle erken ödeme komisyonu ve oranının kabul edildiğini, taahhütnameden ayrı olarak düzenlenen genel kredi sözleşmesinin 2. maddesinde davacının erken kapama komisyonu ödemeyi ve komisyon oranını kabul ettiğini, müvekkilince yapılan tahsilatın emsal banka...

    Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin faiz türüne göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken kapama ücretinin tahsilinde yasal olarak hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte uygulamada sık rastlanıldığı üzere; kredi borçlularının kredi taksitlerinin erken ödenmesi noktasında bir talepleri bulunmadığı halde, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle, bankalarca yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılması yoluna gidildiği, bu işlem yapılırken bir kısım bankalar tarafından ek sözleşme adı altında bir sözleşme tanzim edildiği, bir kısım bankalar tarafından ise eski sözleşmenin feshedilerek yeni bir sözleşme tanzim edildiği bu işlemler esnasında ise kredi borçlularından farklı isimler altında ücretler tahsil edildiği anlaşılmakta ise de, yeniden yapılandırma işleminin yasada belirtildiği şekilde bir erken ödeme niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/03/2015 tarih ve 2014/519-2015/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, 31.03.2011 tarihinde 60 ay vade ile 800.000,00 TL taksitli ticari kredi kullandığını, aylık eşit taksitlerden ilk 11 aya ilişkin taksitlerin düzenli ödenmesinden sonra geriye kalan kredi borcunu, 681.714,60 TL ana para tutarı + 8.907,74 TL faiz tutarı + 445,39 TL BSMV tutarı olmak üzere toplam 691.067,73 TL'yi 14.03.2012 tarihinde ödeyerek kredi borcunu tamamen kapattığını, ancak kredi borcunun kapatılması sırasında 691.067,73 TL'nin içerisindeki 8.907,74 TL faiz tutarı ve 445,39 TL...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; taraflar arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında, kredi bedelinin davacı tarafından erken kapatılması nedeniyle davalının tahsil ettiği erken kapama komisyonunun fahiş olduğu iddiasıyla fazla tahsil edilen tutarın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın 34.139,94 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. 1- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir....

        Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almaktadır. Buna göre taraflar arasında imzalanan 8.1.2010 tarihli konut finansmanı sözleşmesinin 11. maddesine göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken ödediği tutarın %2’sini geçmeyecek oranda erken kapama ücreti talep edilebileceği hüküm altına alınmış olup, davalı bankanın bu oranı geçmeyecek şekilde erken ödeme ücreti tahsil etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

          Dava, davalı bankadan kullanılan kredilerin erken ödenmesi sebebiyle tahsil edilen komisyonun fahiş olduğu iddiası ile açılan istirdat davasıdır. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 4 adet genel kredi sözleşmesinin kapatıldığı tarih itibariyle ödenmesi gereken miktarın 254.073,08 TL olduğu, davacının 295.616,23 TL ödediği, erken ödeme nedeniyle tahsil edilen miktarın 41.543,15 TL olduğu, erken kapama komisyon oranlarının 4 kredi için ayrı ayrı % 7, % 20, %12, %6 oranlarına isabet ettiği ve fakat makul olan erken kapama komisyon oranının %2 olması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,ticari kredi sözleşmesi kapsamında davacıdan erken ödeme komisyonu ve BSMV olarak tahsil edilen tutarın iadesi istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

            Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/11/2014 tarih ve 2013/154-2014/627 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında taksitli ihtiyaç kredisi sözleşmesi imzalandığını, söz konusu kredinin 30 taksitinin müvekkili tarafından eksiksiz ve düzenli olarak ödendiğini, 2009 yılı Haziran ayında müvekkilinin tüm kredi borcunu ödemek için davalı banka'ya başvurduğunu, davalı banka'ya 32.333,99 TL ödediğini, ancak davalı banka'nın kredinin erken kapatılması nedeniyle haksız olarak %2 oranında ücret almış olduğunu, kredi açıldığında alınan 1.500,00 TL sigorta priminin yarısının erken ödeme nedeniyle boşa çıktığını ileri sürerek...

              Davalı banka vekili, davanın ticari krediden kaynaklanması nedeniyle ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek işbölümü itirazında bulunmuş, diğer yandan İstanbul mahkemelerinin davada yetkili olduğunu öne sürerek, yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden de, davanın yerinde olmayıp, kredi borcunun erken kapatılması nedeniyle 26.05.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin 10.1 maddesi ile 28.12.2007 tarihli İpotek resmi senedinin 1. maddesi gereği davacının erken kapama komisyonu ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, söz konusu komisyonun ödenmemiş olması durumunda borcun tümüyle ödenmiş sayılamayacağını, bu nedenle de davacıların ipoteğin fekki taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

                S A V U N M A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlığa konu kredi ticari bir kredi olup, davacı ile müvekkili banka arasında 29.05.2019 tarihinde, 118.150,00....

                  UYAP Entegrasyonu