Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. isimli şirket yetkililerinin 06/08/2019 tarihinde değiştiğini, bahsi geçen işletmeyi 06/08/2019 tarihinde yetkili olarak aldıktan sonra ticari faaliyetine devam etmek için kararlar alınması gerektiğinden şirketin eski yetkililerinden karar defterini istediklerini, zayi olduğu gerekçesiyle defterlerin verilmediğini, defterlerin zayi olduğunu 22/08/2019 tarihinde öğrendiklerini, TTK 82/7 maddesi gereğince 2019 yılı ve geçmiş yıllara ait karar defterlerinin zayi olduğuna dair belge verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....

A.Ş. isimli şirket yetkililerinin 06/08/2019 tarihinde değiştiğini, bahsi geçen işletmeyi 06/08/2019 tarihinde yetkili olarak aldıktan sonra ticari faaliyetine devam etmek için kararlar alınması gerektiğinden şirketin eski yetkililerinden karar defterini istediklerini, zayi olduğu gerekçesiyle defterlerin verilmediğini, defterlerin zayi olduğunu 22/08/2019 tarihinde öğrendiklerini, TTK 82/7 maddesi gereğince 2019 yılı ve geçmiş yıllara ait karar defterlerinin zayi olduğuna dair belge verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....

    HMK 222(1).madde "Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine ibrazına karar verebilir" hükmünü haizdir. Her iki taraf ,ticari defterlere delil olarak dayanmıştır. Ancak ,mahkemenin ticari defterlerin ibrazını isteyen ara kararı usulüne uygun bulunmamaktadır. Mahkemece;uyuşmazlığın ait olduğu yıllara ait ticari defterlerin ibrazı istenilmiş ise de ;bu husus mahkemece belirlenerek o yıla ait ticari defterlerin ibrazı istenilmelidir....

      Taraflara 13/10/2022 tarihli celsede 2015-2016 yılı ticari defterlerin ibrazı veya bulunduğu adresin bildirilmesi için kesin mehil vermiş, davalı taraf beyanda bulunmadığından davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre,"2016 yılına ait incelemeye sunulan ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222. maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222....

        Ancak Vergi Usul Kanunundaki bu düzenleme vergisel yükümlülüklerle ilgili olup, TTK'nın 82/7. maddesinde ticari defterlerin sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olması hali, zayi belgesi verilmesini gerektiren bir olay olarak sayılmamış olduğu gibi tadadi olarak sayılan bu sebeplerle de benzerlik göstermediğinden sırf ticari defterlerin sahibinin elinden rızası dışında çıkmış olmasının ticari defterlerin TTK'nın 87/2 maddesinin aradığı şartlarda zayi olduğunun kabulü mümkün değildir. Elektronik Defter Genel Tebliği'nin 7.1 maddesinde sadece Vergi Usul Kanununda belirtilen “mücbir sebep” ve ikincil örneklerin temin edilememesi halinin aranmış olması TTK'nın 82/7. Maddesindeki hususların aranmayacağı anlamına gelmez. Zira Elektronik Defter Genel Tebliği'nin 7.1 maddesindeki düzenleme TTK'nın 82/7. Maddesindeki düzenlemenin kapsamını değiştirecek nitelikte değildir....

          HMK'nin 222/2.maddesi "Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır." şeklinde düzenlenmiştir. Caner Resuloğulları firmasının ticari defterleri ile davacının ticari defterlerinin incelenmesinde söz konusu çekin ödendiğine dair bir kaydın olmadığı ancak her iki ticari defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. İstinaf ilamında da belirtildiği üzere HMK'nin 222/2.maddesi gereğince tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olmaması ve ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmamış olması nedeniyle delil olarak değerlendirilmeleri mümkün olmadığından davanın reddine" karar verilmiştir....

          HMK'nin 222/2.maddesi "Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır." şeklinde düzenlenmiştir. ... firmasının ticari defterleri ile davacının ticari defterlerinin incelenmesinde söz konusu çekin ödendiğine dair bir kaydın olmadığı ancak her iki ticari defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. İstinaf ilamında da belirtildiği üzere HMK'nin 222/2.maddesi gereğince tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olmaması ve ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmamış olması nedeniyle delil olarak değerlendirilmeleri mümkün olmadığından davanın reddine" karar verilmiştir....

            Buna göre davacı şirket tarafından defterlerin saklanması konusunda basiretli bir tacirden beklenen özenin gösterilmediği, davaya konu edilen defterlerin kasaya alınması, özenle korunması ve saklanması gerektiği, imha işlemleri sırasında basit bir kontrol ile neyin imha edildiğinin denetlenebileceği, defterlerin bulunamayışında davacının bizzat kusurunun bulunduğu ve ayrıca defterlerin elektronik ortamda da kaydının bulunduğu anlaşıldığından taleple ilgili davacının hukuki yararının bulunmadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Önemle vurgulanmalıdır ki; HUMK'nın 332. maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HUMK'nın 330 ve sonraki maddeleri anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen TTK'nın 82. maddesindeki hüküm, “I - Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. Anılan Kanunun 69. vd. maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz....

                Tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, taraflar arasındaki ticari ilişkinin defterlere ne şekilde yansıdığı, mal-alış verişinin defterlerde kayıtlı olup olmadığı, faturaların tebliğ edililip edilmediği, mal teslimi olup olmadığı, davacının davalıya borçlu olup olmadığının ve varsa alacak miktarı hususunda rapor alınmıştır. Talimat mahkemesince alınan 30/06/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:"....Davacı yana ait ticari defterlerin incelenmesinde, taraflar arasında 2019 yılında sadece takibe ve davaya konu edilmiş fatura tutarı kadar bir ticari ilişkinin söz konusu olduğu, davalı yanca düzenlenmiş olan fatura, davacı yanca kayda alındıktan sonra, (ticari defterlere işlendikten sonra), aynı gün iade faturası ile davalı yana e fatura ile geri gönderilmiş olması nedeniyle, davacı ticari defterlerinde davalının alacaklı gözükmediğine..." dair görüş sunulmuştur. Mahkememizce resen atanan ...'...

                  UYAP Entegrasyonu