Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun, davalı şirketin % 50 hisse sahibi ortağı olduğu, diğer ortağın da dava dışı ... olduğu, dava dışı ...'in, şirketin münferiden temsile yetkili müdürü olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça, dava dışı şirket ortağı ve temsilcisi ...'in usulsüz işlem ve eylemleri nedeniyle şirketin faaliyetini yerine getiremez hale geldiği, borca batık olduğu, kendisinden habersiz olarak şirketin malvarlığının farklı bir yere götürüldüğü gibi nedenlerle şirketin fesih ve tasfiyesi talebiyle dava açılmıştır. Limited şirketin haklı nedenle feshine ilişkin 6102 Sayılı TTK'nun 636/3 maddesi; "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir." hükmünü içermektedir....

    Hukuk Dairesinin 25.05.2016 tarih, 2015/11186 esas ve 2016/5704 karar) halinde dahi önlenemeyen bir sebepten ötürü zıyaa uğradığının ispatlanamadığı..." gerekçesiyle, davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Şirket yetkilisinin, davacı şirketin fesih ve tasfiyesi için gerekli işlemleri başlatmak istediğinde genel kurul karar defterinin gerektiğinin söylendiğini, şirketin tasfiyesi için defterin zorunlu olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK'nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir....

      Davalı şirkete çıkartılan tebligatın bila iade döndüğü, davalı şirketin dava dilekçesindeki adresinin İTSM adresi ile aynı olduğu, davalı şirkete TK 35 md gereğince yeniden tebligat çıkartıldığı, tebligatın 11/01/2020 tarihinde yapıldığı, davalı şirketin cevap vermediği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Limited Şirketin feshi ve tasfiyesi, şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmediği takdirde ortaklıktan çıkma ve çıkma payının hesaplanarak tahsiline karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin kuruluşunun 01/11/2017 tarihinde tescil edildiği, kurucularının ... ve ... olduğu, şirketin temsilinin Yönetim Kurulu üyesi ... ve ...'e ait olduğu, davalı şirketin merkez adresine göre mahkememizin yetkili olduğu ve davanın konusuna göre de görevli olduğu anlaşılmıştır. Davalı ...'nin ticaret sicil dosya örneği İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden, davalı şirket ortağı ...'...

        Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/03/2017 tarih ve 2017/99-2017/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar ... ve... vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, davalı... Makine ve Basınçlı Kaplar San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ye tarafların hissedar olduğu ve taraflardan başka hissedar bulunmadığı, söz konusu şirkettin davacılar ile davalılardan... ..., ... ve ....'nun mirasçıları olan...'den miras kaldığı, murisin vefatından sonra mirasçılar arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle şirketin faaliyetine devam edilemediğini ileri sürerek öncelikle davalı şirkete kayyım atanmasını, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini ve tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir....

          de bulunan hissesine ek tedbir konulmasına yönelik karara, çek ve kredi ödemelerinin yapıldığı ve vadeli işlemlerin takip edildiği hesap üzerine konulan tedbirin müvekkilinin ticari itibarını zedeleyeceğini ileri sürerek, itiraz etmiştir. Mahkemece, tedbir değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, itiraz eden vekili temyiz etmiştir. Davacı tarafından açılan dava, diğer taleplerle birlikte şirketten haklı nedenle çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine yöneliktir. Davacının 20.06.2012 tarihli geçici talebi ise davalı şirketin banka hesabı ve başka bir şirketteki payı üzerine ek ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir. HMK'nın 389. maddesinde hangi hallerde ihtiyati tebdir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Açılan davanın niteliği itibariyle somut uyuşmazlıkta söz konusu koşullar mevcut olmayıp tedbir kararı da şirketin hayatiyetini devam ettirmesinde sakınca doğuracak mahiyettedir....

            nun imzası olmadığından bahisle kararın ticaret sicil müdürlüğünde ilan edilmediğini, faaliyetini sürdürmeye kararlı olan ortakların şirketin nev'ini değiştirme kararı aldıklarını, ancak davalının bu karara da muhalif kaldığını ve ticaret sicil memurluğunun bu dönüşüm talebini de davalı ...'nun imzası bulunmaması nedeniyle kabul etmediğini, davalının bu hal ve davranışlarıyla % 90 hisse sahibi olan diğer yedi ortağın ticari yaşamını engelleyip kaos yaratma yolunu seçtiğini, bu amaçla şirketin tasfiyesi amacıyla tasfiye memuru atanması talepli dava açtığını ileri sürerek, faal olan şirketin ticari yaşamını engelleme gayesinde olan davalının bu sebeplerle ...'nın 551/3'üncü maddesi hükmü uyarınca ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/564 KARAR NO : 2022/751 DA VA:Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) DAVA TARİHİ:10/08/2022 KARAR TARİHİ:02/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;---haklı nedenlerle feshine ve tasfiyesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı vekili --- üzerinden----olarak 31/10/2022 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile feragat ettiklerini, beyan ettikleri görülmekle; feragat beyanı HMK'nun 309 maddesine uygun olup, HMK'nun 311 maddesi gereğince feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından vaki feragat nedeniyle davanın feragat reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                Birleşen davada da davacı şirketin fesih ve tasfiyesini istemiştir. İki ortaklı limited şirketin her iki ortağı da fesih ve tasfiye istemektedir. İradeler arasında uyuşma mevcut olup şirket borca batıktır. Bu sebeple, “... Makine ve Dişli İmalat San. Tic. Ltd. Şti.”nin fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Asıl davada, fesih ve tasfiye istemi diğer ortağa yöneltilmiştir. Şirketin fesih ve tasfiye davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli ise de; Yargıtay 11.HD'sinin yerleşik kararları gereği bu davada husumetin tüm ortaklara yöneltilmesi hâlinde de husumetin şirkete yöneltilmiş olduğunun kabulü gerekir (Y. 11 HD. 31.10.2012 tarih, 2011/8987e. 2012/17007k.). Bu sebeple, fesih ve tasfiye yönünden asıl davada husumet eksikliği yoktur. Birleşen davada da fesih ve tasfiye talebi şirkete yöneltilmiştir....

                  Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. (4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. (5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır." hükmünü düzenlemiştir. Davacı, davalı limited şirketin tek ortağı olup bir davada hem davacı hemde davalı aynı kişi olamaz. Davacı tarafın haklı sebeple ortaklıktan çıkma talep etmesi karşısında davayı ortak olan kendisine karşı açamayacaktır. Bir başka husus da davacının tek ortak olması sebebiyle çıkma kararı verilmesi halinde bu durumun fiilen şirketin feshi anlamına gelmesidir. Dosya içerisinde bulunan şirketin sicil kaydında şirketin tek ortaklı bir limited şirket olduğu, TTK'nın 636.maddesi gereğince şirketin Genel Kurul Kararı ile sona erebileceği, böylece fesih ve tasfiye aşamasına geçebileceği anlaşılmaktadır....

                    Ada ... nolu parsel de bulunan ... isimli alışveriş merkezinin satılması olduğunu, şirketin hali hazırda tek faaliyet konusunun ve kuruluş amacının söz konusu AVM nin satın alınıp işletilmesi olduğunu, taşınmazın satılmasının şirketin konusuz ve faaliyet dışı kalmasına sebep olacağını ve şirketin tasfiyesi manasına geldiğini, şirketin kurulduğu günden bu yana sürekli zarar ettiğini, dilekçe ekinde sundukları 15/05/2016 tarihli geçici vergi beyannamesinden görüleceği üzere şirketin ticari bilanço zararını açıkladığını ve 366.703,03-TL tutarında kanunen kabul edilmeyen gider beyan ettiğini, bu ibarenin usulsüz harcama anlamına geldiğini, şirketin iyi yönetilmediğini, sürekli zarar ettiğini, çoğunluk hissedar ve yönetim kurulunun T.C. vatandaşı olmaması nedeni ile ticaret hayatına yabancı olmaları nedeni ile şirketin batağa sürüklendiğini, şirketin tek mal varlığının düşük bir bedelle satılacağının öğrenildiğini, TTK 531. maddesine göre haklı nedenle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ya...

                      UYAP Entegrasyonu