Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, taraflar arasında daha önce ... esasında görülen davacı ve davalı şirketlerin oluşturduğu, adi ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin açılan davada verilen kararın tasfiye ile ilgili kısmının eksik kaldığı, amacı gerçekleştirmediği iddiasına dayalı olarak, özellikle adi ortaklığa ait iş mahkemesi ve aletlerinin tasfiyesinin sağlanarak davacının payının ödenmesi istemine ilişkindir. ... sayılı dosyasının incelenmesinden, taraflarca dava ve karşı dava şeklinde 15/09/2015 tarihinde açılan ve 10/05/2017 tarihinde karara çıkarılan dosyada verilen kararın taraflarca istinaf edilmeyerek 06/07/2017 tarihinde kesinleştiği, kararın asıl ve karşı davanın kabulü ile, .... adi ortaklığının fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir .... , makine mühendisi .... , inşaat mühendisi ... 'un atanmasına şeklinde olduğunu anlaşılmaktadır....

    Şirketin uzun bir süredir faaliyetinin olmaması, kâr elde edememesi ve dolayısıyla kâr dağıtımı yapamaması, ayrıca ortaklar arasında ihtilâf bulunması, davacı ortağın fesih talebi için yeterince haklı neden oluşturmaktadır. Ortakların bir araya gelerek, müştereken şirketin faaliyetini sürdürme olanağının kalmadığı da anlaşılmaktadır. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için şartlar oluşmuş gözükmektedir. Davalı şirket vekili savunmasında; davacının yapmış olduğu şikayetler nedeniyle şirketin çalışamaz hale geldiğini" öne sürmüştür. Davalı taraf, bu ifadesi ile gayri faal hale gelinmesine gerekçe olarak davacının tutumunu göstermiş olmaktadır. Bu durum; davacının ortaklıktan çıkarılması halinde de, şirketin faaliyetini sürdürme ihtimalini gündeme getirmektedir....

      Çünkü, davacıların çıkmasına karar verilmesi halinde, çıkma paylarını ödeyecek ------ mevcut değildir.----- paylarının ödenmesi için şirketin tek mal varlığının paraya çevrilmesi gerekecektir ki, bu durum şirketin tasfiyesi anlamına gelecektir." belirtmiştir. ---- Sayılı ilamında "....Şirket adına kayıtlı 3 adet ------ bulunduğu ,halihazırda bir ticari faaliyetinin bulunmadığı,şirketin amacının gerçekleşme ihtimali bulunmadığı ,esasen şirketin faaliyetsiz bulunduğu istinaf başvuru dilekçesindede açıkça kabul edildiğinden; davacının fesih ve tasfiye talep hakkı bulunduğu, şirketin haklı sebeble feshi ve tasfiyesi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Haklı sebeple fesih------ hükmedilebilmesi için bu çözümün ilgililerin menfaatine olması gerekmektedir....

        Davalı vekili, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi şartlarının oluşmadığını, şirket zarar ettiği için kar payı ödemesi yapılamadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir....

          başka türden borçlandırmalardan kaynaklı gider ve masrafların kendilerine ekonomik güçlükler yükleyebileceğinden davalı şirketin uzun yıllardır ticari faaliyetinin olmaması, şirketin hiçbir zaman kâr edemeyecek olması, davalı şirketin feshi için kanuni haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varıldığından ---- ---- fesih ve tasfiyesine ve şirketin tasfiyesi için tasfiye memuru atanmasına karar vermek gerekmiştir. 6-Hükmün tashihi: Mahkememizin kısa kararında ------ yazıldığı anlaşılmıştır....

            davanın kabulüne,------------ terkinine ilişkin kararın kaldırılmasına ve şirketin ihyasına karar verildiğini, söz konusu kararın ---- kesinleştiğini ve şirketin ihyasına ilişkin bu kararın, -------- haricen öğrendiği üzere ------------ niteliğindeki taşınmazda ---- --- 2/4 hissesi bulunmakta olduğunu, taşınmazda tasarrufta bulunulabilmesi için şirketin ihyasına dair verilen karar sonrası ------- yazısında da ----- Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince tescil ve ilan ettirilmesi gerektiği bildirildiğini tüm bu nedenlerle 2/4 hissesi ---ait olduğu tespit edilen taşınmazın ve ----- karar verilmesini,--- olarak şirket ortağı müteveffa --- mirasçılarından müvekkili davacı ...-- atanmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              usulsüz şekilde sarf edildiğini, Yargıtay kararları gereği ortağın iş yerine sokulmamasının, kilitlerin değiştirilmesinin şirket hesap ve belgelerinin gizlenmesinin şirketin feshi için haklı neden oluşturduğunu, müvekkilinin bilgi almasının ve inceleme hakkının sürekli engellendiğini, şirket genel kurul toplantısının yapılmamasının, şirket paralarının başka şirketlere veya kişilere kaydırılmasının, limited şirketlerde kişisel ilişkilerin güven ve ortak amaç doğrultusunda olması gerektiğini aksi halde haklı sebeplerin varlığı nedeniyle davalı şirketin feshi koşullarının oluştuğunu, tüm bu nedenlerle davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine ancak fesih yerine müvekkilinin ortaklıktan çıkma payının gerçek karşılığının müvekkiline ödenmesine ve müvekkilinin şirketin ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesinin mahkemenin takdirinde olduğundan bahisle şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/44 Esas KARAR NO : 2023/140 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 10/01/2018 KARAR TARİHİ : 03/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 1990 yılından itibaren zarar ettiğini, müvekkilin bilgi ve belge isteme hakkının kanuna aykırı şekilde ihlal edildiğini, yine kanuna aykırı şekilde yapılan sermaye artırımı ve azaltımı işlemleri suretiyle azınlık pay sahiplerinin payları ortadan kaldırılmaya çalışıldığını izah edilen nedenlerle dava konusu şirketin TTK 531 maddesi kapsamında davalı şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür. Adi şirketin tasfiyesi ile ilgili olarak görevli mahkeme yönünden emsal karar şu yöndedir: "Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemlerine ilişkindir. Adi ortaklık TBK'nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tacir olmayıp, taraflar arasında iş akdi de bulunmamaktadır....

                    ilişkisi zedelenen şirketin tasfiyesi için anlaşmalarına rağmen bu anlaşmanın da uygulanmadığını ileri sürerek şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların üçüncü kişilere devrinin teminatsız olarak durdurulmasına, şirkete yönetim kayyımı atanmasına, şirket tasarruflarının kayyım denetimine bağlanmasına, davalı şirketin haklı nedenle feshine, fesih nedenleri oluşmadığı takdirde müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına, ayrılma akçesi ile ödenmemiş kar paylarının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu