Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 05/03/2012 tarih ve ... yevmiye nolu adi ortaklık sözleşmesinin 5. maddesine göre taraflarca adi ortaklık için kararlaştırılan 5 yıllık sürenin hüküm tarihi itibariyle dolması nedeniyle TBK'nın 639/5.maddesine uyarınca adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar vermek gerekmiştir. Adi ortaklık sözleşmesine göre, tarafların %50 hisse oranı ile adi ortaklık kurdukları ve "..." unvanlı işletmeyi işlettikleri anlaşılmaktadır....

    İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, adi ortaklığın tesbiti, feshi ve tasfiyesi talebine ve belirsiz alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir. Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 25/05/2023 tarihinde açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir....

      Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay vermiş olduğu bir kararında “…Şirketin feshi davasının ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalı ortaklara karşı açılan şirketin feshi davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ortaklar aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir…” ifadelerine yer verilmiştir....

        kurucu ortaklıktan çıkartılma tarihi olan 1.10.2003 ten itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Şirketi unvanlı ... ticaret sicil nolu şirket hakkında 30.06.2015 tarihinden itibaren vergi mükellefiyeti sonlandırılmak suretiyle işin terk edildiğini, bununla birlikte bahsi geçen tarihten itibaren herhangi bir faaliyeti olmayan ve pasif durumda bulunan şirketin henüz tasfiye / fesih edilmediğini, anılan şirketin tasfiye / feshi düşünüldüğünden şirkete ait tüm defter ve belgelerin muhasebe kaydını tutmakta olan mali müşavirden istenildiğinde müli müşavirin işi tamamen bıraktığı ve defterleri de kaybettiğinin öğrenildiğini, tüm çabalara rağmen ticari defterlerin hiç birine ulaşılamadığını, bunun üzerine ticaret sicil memurluğuna şirketin ticaret szicilinden silinmesi ve hükmen de sonlandırılması için başvurulmuş ise de, mahkeme kararı olmadığından için taleplerinin sözlü olarak reddedildiğini, adı geçen şirketin herhangi bir menkul mal varlığının bulunmadığını, SGK gibi resmi kurumlara ve diğer özel / tüzel kişilere herhangi bir borcu bulunmayan şirketin ticari defterlerine de ulaşılamadığından...

            batıklığın daha da artacağını mütalaa etmiştir. 08/10/2020 tarihli kayyım raporunda özetle; davalı şirketin ticari faaliyette bulunduğu ......

              Türk doktrininde ortak olmayan müdürlerin limited ortaklığın organı değil, ticari mümessili olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, (Arslanlı/Domaniç, 622; Eriş 2, 1576) bu görüşe katılma olanağı yoktur. Çünkü TTK m. 540 ve 541 hükümleri uygulanarak "müdür" olarak tayin olunan kimse "müdür"dür ve müdürlere ilişkin hükümlere tabidir (TTK m. 542, c. 2). Ticari mümessil veya vekiller BK m. 449 vd. hükümleri uyarınca sıfat kazanırlar. TTK m. 545 hükmü ise iç ilişkiye ait olup, BK m. 449.f.l hükmünü değiştirmemiştir. Şöyle ki, ticari mümessil yetkilerini kullanan ve limited ortaklık tarafından isimleri benimsenen bir kişi ortaklık genel kurulu tarafından tayin edilmiş olmasa bile BK m. 449.f.l ve 2 uyarınca ticari mümessildir. Ticari mümessilin ortaklık genel kurulunu toplantıya çağırma, müdürleri tescil ve ilan ettirme, tasfiyeyi icra gibi ortaklık hukukuna özgü yetkilere sahip değildir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2022/173 Esas 2022/379 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALILAR : VEKİLİ : TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 29.12.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 38.Asliye ve Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Ankara 38.Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların tacir olduğu, şirketlerin tasfiyesine ilişkin hususların ticari faaliyetten kaynaklandığı ve dava konusu uyuşmazlığın ticari dava mahiyetinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  ile ilgili protokol maddelerini esas almış protokol ün özünü oluşturan müvekkillerince teslim alınan ticari değeri olmayan laboratuvar sonuçları ile sabit ürünün niteliğini dikkate almadığı, bu konuda bilirkişi raporu talebi olmasına rağmen değerlendirilmediği, Protokolün 3/b maddesine bakıldığında ticari ortaklık hesabından ve yine ortaklığın çeki ile 57.500 TL....

                  ile ilgili protokol maddelerini esas almış protokol ün özünü oluşturan müvekkillerince teslim alınan ticari değeri olmayan laboratuvar sonuçları ile sabit ürünün niteliğini dikkate almadığı, bu konuda bilirkişi raporu talebi olmasına rağmen değerlendirilmediği, Protokolün 3/b maddesine bakıldığında ticari ortaklık hesabından ve yine ortaklığın çeki ile 57.500 TL....

                    UYAP Entegrasyonu