Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin emsal içtihatlarında "şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması", "şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması","şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi","azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması", "azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi" ve "pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması", şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmış olup haklı sebep, kanunda tanımlanmamıştır. Somut olayın özelliğine göre hakim haklı sebebin varlığını takdir edecektir. Haklı sebep, şirketin devam etmesini çekilmez bir hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren herhangi bir olgudur....

    Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari ortaklık ilişkisinden kaynaklandığı ve ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davacı ve davalının gerçek kişi olup uyuşmazlığın adi ortaklık ilişkisi ve vekalet sözleşmesine aykırılıktan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir....

      -TL alacağın davalıdan (birleşen davada davacı) alınarak davacıya ( birleşen davada davalı ) verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ( birleşen davada davacı ) tarafından temyiz edilmiştir . 1-Asıl davada verilen adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin kararın temyizine yönelik istem gerekçe içermediğinden nedeni açıklanmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Birleşen davada verilen limited şirketin feshi ve 105.377.08.-TL alacağın tahsiline ilişkin kararın temyizi yönünden ise; Eldeki dava, 6762 sayılı TTK'nın 549/4. maddesine (6102 sayılı TTK 636 . maddesi) dayalı olarak limited şirketin feshi istemine ilişkin olduğundan, davanın feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafından şirket tüzel kişiliğine değil şirketin diğer ortağı olan davalıya husumet yöneltilmiştir....

        D A N I Ş T A Y ÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No: 2000/3683 Karar No: 2003/934 Temyiz Eden : Vergi Dairesi Müdürlüğü-URLA Karşı Taraf : … İstemin Özeti : Sahte ticaret sicil tasdiknamesi uyarınca mükellefiyet tesis ettirdiği 4.1.1996 tarihinden, gerçek anlamda hükmi şahsiyet kazandığı 7.5.1997 tarihine kadar olan faaliyetleri adi ortaklık faaliyeti olarak değerlendirilen limited şirketin ortağı olan davacı adına, hayat standardı temel gösterge tutarı esas alınarak payı oranında re'sen salınan kusur cezalı gelir vergisi, geçici vergi ve fon payını; kurulduğu tarihten itibaren limited şirket olarak ticari faaliyette bulunan ve vergi ile ilgili ödevlerinin tamamını eksiksiz yerine getirdiği hususunda ihtilaf bulunmayan şirketin; gerçek anlamda hükmi şahsiyet kazandığı tarihe kadar olan faaliyetinin adi ortaklık faaliyeti kabul edilerek ortağı bulunması nedeniyle davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran … Vergi Mahkemesinin...

          İnş yetkililerinin de imzasının bulunmadığını, davalı şirketin protokolün 5.maddesini ... ve Tic AŞ'nin ortaklıktan çıkması nedeniyle bu şirketin ortaya koyduğu her türlü sermaye ye ve alacaklı olduğu cari hesaba karşılık gelmek üzere 984.500TLlik çekini aldığını, ayrıca yine sözleşme kapsamı dışında tutularak davalı tarafın adi ortaklık döneminde yaptığı ödemelere ilişkin olarak da ......

            Noterliğinde ... yevmiye numaralı sözleşme ile ticari işletmenin işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulduğunu,Adi ortaklığın konusunun restaurant işletmeciliği, ortaklık süresinin 2 yıl olduğunu, Ortaklık sermayesinin 10.000,00 TL olarak belirlendiğini, sermayenin %25 ini (2.500,00 TL) davacıya , %75 ini (7.500,00 TL) davalıya ait olduğunu, Adi ortaklığın yöneticisi ...Ticaret Limited Şirketi olarak belirlendiğini, Yöneticinin her ay ortaklara oranları doğrultusunda kar payı dağıtacağının hükme bağlan- dığını,Davacının üzerine düşen sermayeyi ortaklığa getirdiğini, ortaklık süresi boyunca davalı tarafından ortaklığın zarar ettiği gerekçesi ile davacıdan defaatle para alındığını, davacının bu süre zar- fında ortaklık sermayesi haricinde ortaklığa elden ve banka üzerinden olmak üzere toplam 431.625,000 TL para aktarımı yaptığını,Ancak ortaklığın başından itibaren hiçbir zaman kar payı dağıtılmadığını, davacının kan- dırıldığını ,sürekli ortaklığın zarar ettiğinin söylendiğini,Ancak...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/292 Esas KARAR NO : 2018/364 DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi DAVA TARİHİ : 02/05/2018 KARAR TARİHİ : 11/05/2018 Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Müvekkili şirketin hisselerini devri hususunda ... ... ve ... ... arasında Hisse Alım ve Satım Sözleşmesi akdedildiğini, devrin şirkete karşı hüküm ifade etmesi için pay defterine kaydedilmesi de gerektiğini, söz konusu hisse devrinin ortaklık pay defterine işlenmesi şirket yönetim kurulu tarafından ortaklık pay defterinin kaybolması sebebiyle de yerine getirilemediğini, müvekkili şirketin şirket merkezinin taşınması esnasında kaybolduğu düşünülen ortaklık pay defterine yapılan tüm araştırmalara rağmen ulaşılamadığını, Antalya Ticaret Odası ... ticaret sicil numaralı ticari işletmenin ... yılına ait ......

                Ancak; mahkemece; yukarıda belirtilen Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 16/02/2009 tarihli ve 2008/14208 E. 2009/1745 K.sayılı bozma ilamı dayanak yapılmak suretiyle devam eden ortaklık ilişkisinde davacının yoksun kaldığı karı talep etme imkanının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere, davalının ortaklık akdine konu hastaneden dava açılmadan evvel ayrıldığı bu suretle, taraflar arasındaki ortaklık akdinin fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, adi ortaklık ilişkisinin fiilen sona erdiği başka bir deyişle davalının ortaklık akdine konu hastaneden ayrıldığı 20/06/2003 tarihi ile iş bu davanın açıldığı 15/09/2003 tarihi arasında, ortaklık akdinin fiilen sona erdirilmesi nedeniyle varsa davacının uğradığı gelir kaybının hesap edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur....

                  Bilindiği üzere limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay ........ Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında "şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması," "şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması," "şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi," "azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması," "azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi" ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır. Şirketin haklı sebeple feshi, ikincil bir çözümdür. Bu talebin ikincilliği hem davanın açılması hem de davada verilecek hüküm bakımından geçerlidir....

                    Dava, tarafların dava dışı yüklenici şirketin taşeronları olarak yapımını üstlendikleri okul inşaatına malzeme alımı için ödemesi gereken tutarı ödemediği iddiasıyla teslim edilmeyen demirlerin teslimi, mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi ibraz edilmemiştir. Adi ortaklık sözleşmelerinde şekil serbestisi ilkesi uygulanmakta olup, ortaklık ilişkisinin sözlü olarak da kurulabilmesi mümkündür. Adi ortaklık sözleşmesinde şekil, ispat açısından önem arz etmektedir. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1). Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 620. maddesinde de tanımlandığı gibi sözleşme temeline dayanmakta olup, aynı zamanda bir hukuki işlemdir....

                      UYAP Entegrasyonu