HMK 14/2 maddesinde " Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." şeklinde yetkiye ilişkin düzenleme yapılmıştır. 6102 Sayılı TTK'nın 531. maddesinde de; "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği" düzenlenmiştir. Dava; davacı şirket ortağı tarafından davalı şirketin feshi istemine ilişkin olup davaya bakmaya HMK 14/2 ve TTK 531 maddeleri gereğince şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olup, kesin yetki hali kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır....
Kanunun açıklanan açık metninde ve yargıtay içtihatlarından anlaşıldığı üzere, şirketin haklı nedenle feshi, en az %10 pay sahibinin bir araya gelerek bu davasını şirkete karşı açması gerekmektedir. Somut olayda davacı %50 pay sahibi olarak yeterli pay sayısı şartını sağlamakta ise de, bu talebini şirkete değil diğer ortağa yönelterek yanılgıya düşmüştür. Anonim şirketin feshi davasında mutlaka husumet şirkete yöneltilmelidir. Anonim şirketler, limited şirketlerden farklı olarak tam bir malvarlığı topluluğu oluşturan, ortaklar arasındaki çekişmenin dışında ayrı bir tüzel kişiliktir. Ortaklığın işleyişine yansımayan ortakların kişisel çekişmeleri, anonim şirketin feshine haklı gerekçe olarak ileri sürülemez. Davamıza konu olayda, davacı taraf, aslında diğer ortaktan daha fazla katkıyı şirkete sunduğunu ve bunun dekleştirilmesini talep etmekte olup, davasını TTK'nın 531. Maddesine dayandırması ve fesih istemesi usule aykırı düşmektedir....
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında aktedilen 23.08.2012 tarihli ortaklık sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshi sonucunda davalının sermaye koyma borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan sermaye payı alacağı ile kar kaybından oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında 23.08.2012 tarihinde ortaklık sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile; ilaç lojistiği alanında kurulacak yeni şirketin ilk sermayesinin 200.000-TL olacağı, şirketin %60'ının ...'a, %20'sinin ...'a, %20'sinin ...'e ait olacağı, şirketin kuruluşundan yaklaşık 1 ay içinde tarafların sermayeyi 5.000.000-TL'ye yükselteceği (bedeli l000-TL'den 5000 hisse), ... tarafından şirketin artan 4.800 hissesi karşılığında 4.800.000-TL sermayenin şirkete konulacağı, bunun karşılığı ilave edilen 1.920 hissenin müşteri portföyü, know-how bedeli ve ...'in raflar ve ...(...)'lar hariç mevcut tüm altyapısı karşılığı ... ve ......
Bu kapsamda TTK’nun 636/3. maddesi kapsamında ancak pay defterine kayıtlı ortaklar limited şirketin haklı nedenle feshini mahkemeden isteyebilirler. Limited şirketin feshini isteyen davacının ortaklık sıfatının yargılama boyunca mevcut olması gerekir. Aksi durumda ortaklık sıfatını yitiren davacı, taraf sıfatını da yitirecektir. Bu durum yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınır. Limited şirketin fesih davasında davalı sıfatı kural olarak limited şirketin tüzel kişiliğine aittir. Zira feshi istenen limited şirket, açılacak davada kural olarak davalı olarak yer almalıdır. Bu nedenle şirketin feshi istemiyle açılan davada kural olarak husumet feshi istenen şirkete yönetilmesi gerekir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin emsal niteliğindeki 14/01/2014 tarih ve 2012/9121 Esas-2014/728 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, iki ortaklı olan davalı limited şirkete davacı ortak tarafından husumet yöneltildiği görülmektedir....
VEKİLİ : DAVA : Ticari Şirketin Haklı Nedenle Feshi DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 13/04/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin %30 ortağı olduğu davalı şirketin çanta ve benzeri deri ürünleri imalatı ve satışı yapan sektöründe öncü bir şirket olduğunu, şirketin müvekkilinin babalarından kaldığını, diğer ortaklarının da müvekkilinin abisi ... ve abisinin oğlu olan yeğeni ... olduğunu, şirketin imza yetkilisinin diğer ortaklarda olduğunu, aile şirketi olan bu şirkette imza yetkilisi de olan diğer ortakların müvekkilini dışladıklarını, şirket gelirlerini kendi lehlerine olacak şekilde kullandıklarını, şirket gelirleri ile ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/285 Esas KARAR NO: 2024/436 DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ: 19/04/2023 KARAR TARİHİ: 08/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Müvekkilinin de ortak olduğu davalı şirketin baklava, börek ve benzeri ürünlerin imalat ve satışını yapmak üzere 19/01/2011 tarihinde kurulduğunu, fakat gerçekleşen vefat olayları yüzünden iş hacminin genişleyemediğini ve şirketin faaliyetine devam edemediğini, genel kurulun da toplanamadığını, bu şartlar altında şirketin devam etmesin hukuki yarar bulunmadığını, bunun için fesih ve tasfiye talepli davanın açıldığını, şirketin ------- Mah. ------- Cad....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/484 Esas KARAR NO : 2024/316 DAVA : Şirketin Feshi Ve Tasfiyesi İstemli (TTK'nun 636. Maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/06/2024 KARAR TARİHİ : 11/06/2024 Mahkememize tevzi edilen yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının yapılan incelemesi sonunda; DAVA: Davacı, dava dilekçesinde; adına kayıtlı ve tek yetkilisi olduğu davalı şirketin feshi ve tasfiyesi için dava açma zaruretinin hasıl olduğunu bildirmiş, davalı şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; TTK'nun 636.maddesi uyarınca davalı şirketin, feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Ticaret Sicil Kayıt örneklerinden davalı şirketin Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... nolu sırasında 08/01/2018 tarihinde tescil edildiği, şirketin ticaret siciline kayıtlı adresinin .../ KOCAELİ olduğu, limited şirket türündeki davalı şirketin tek ortaklı olarak kurulduğu, şirketin tek ortağı...'...
Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;mahkemece her ne kadar hatalı değerlendirme ile davalılar ......... Şti ile ... arasında düzenlenen 31/12/2011 tarihli "Ortak Girişimin Feshi'' başlıklı belge nazara alınmak suretiyle davalıların adi ortaklığı 31/12/2011 tarihinde oybirliğiyle sona erdirdikleri, ortaklığı oybirliğiyle tasfiye edip ibralaştıkları, davalı-borçlu şirketin ortaklıktan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığı, adi ortaklığın ortaklarca oybirliğiyle tasfiye edilmesi karşısında artık tasfiyenin ve borçlu şirketin kar ve tasfiye payının belirlenmesi yoluna gitmenin de mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de,eldeki dosya ile ...... 1. .........
S.A. olduğunu, davalı şirketin ortaklık faaliyetini sürdüremeyecek duruma geldiğini, bilanço ve defterler üzerinde yapılacak inceleme neticesinde anlaşılacağı üzere herhangi bir iktisadi faaliyeti bulunmadığını, şirketin pasif konumda bir şirket olduğunu, hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan davalı şirketin tüzel kişiliğini devam ettirmesinin hem hukuki hem de iktisadi anlamda bir faydası olmadığını, pay sahipleri arasında sürekli bir iletişimsizlik halinin söz konusu olduğunu, anonim ortaklığın sorunlarının çözümü noktasında pay sahiplerinin yaptığı toplantılarda aralarında hiçbir uzlaşma olanağının da bulunmadığını, şirket ortaklarının şirket yönetimi noktasında en temel kararları dahi alamayacak seviyeye geldiklerini, bu durumun şirketin ticari faaliyetlerinin durmasına neden olduğunu belirterek bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığı için haklı sebeplerden dolayı şirketin feshine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE : Dava, limited şirketin haklı nedenle feshi davasıdır. Davacı vekili yargılama aşamasında özetle, davalı şirketin kağıt üzerinde kurulan bir şirket olmaktan öteye gidemediğini, şirketin ticari defter ve belgelerinin tutulmadığını, genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket yetkilisinin kendi menfaatlerine göre hareket ederek şirketin içini boşalttığını, şirketi suni borçlanmalara soktuğunu belirterek davalı şirketin feshini istemiştir. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevabından anlaşıldığı üzere, davalı şirketin iki ortaklı olduğu, davacı ortağın % 5 oranında, dava dışı ortak ...'in ise % 95 oranında pay sahibi olduğu, dava dışı ortak ...'in kuruluştan itibaren ve dava tarihi itibariyle münferit şirket yetkilisi olduğu görülmektedir. TTK'nun 636/3 maddesi: "Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir....