Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava adi ortaklığın feshi , ortaklık mallarının tasfiyesi ve ortaklığa ait kâr paylarının her yıl için ayrı ayrı reeskont faizi işletilerek hesaplanacak miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re'sen incelenmesi gerekir. Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir. Eldeki dava mutlak ticari dava değildir....

    Çekişme, davalının, 31/07/2021 tarihli fesih protokolüne uyup uymadığı, anılan protokol uyarınca davacının, davalıdan bir alacağının olup olmadığı ve varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili bulunması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer mevzuatta mutlak ticari iş olarak düzenlenen hususlardan kaynaklanması gerekir. Dava konusu olayda uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Adi ortaklık, TTK ve diğer özel düzenlemelerde mutlak ticari iş olarak düzenlenmemiştir. 6098 sayılı TBK'nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bir kurumdur. Ayrıca, taraflar da tacir değildir. Başka bir anlatımla, tarafları tacir olan bir adi ortaklık söz konusu değildir....

      Karar ve 03/03/2016 tarihli kararının bulunduğunu, zaten davacının bir talebinin de 2009 yılından beri kendisine verilmeyen ortaklık payının kendisine verilmesi olduğunu, bu nedenlerle şirketi feshetmeye gerek olmadığını, müvekkili şirketin ve şirketin diğer ortaklarının da davacının ortaklık payını alarak şirket ortaklığından çıkarılmasını kabul ettiklerini belirtmişler, sonuç ve istem olarak da, yukarıda açıklanan nedenlerle, bizatihi davacının kendi işlem ve eylemleriyle şirkete zarar verdiği sabit olduğundan haksız ve kötü niyetli davanın reddine, şirketin feshi gerekçelerinin yerinde görülmesi halinde, şirketin feshi yerine TTK....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/12/2019 NUMARASI: 2018/308 Esas - 2019/1305 Karar DAVA: Ticari Şirketin Feshi - Ortaklık Çıkartılma İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/03/2023 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilince ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı-karşı davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %25 oranında hissedar olduğunu, şirket yöneticisinin ... olduğunu, kendisinin şirketi keyfi derecede tek başına yönettiğini, müvekkilinin talep etmesine rağmen şirketin gelir ve giderleriyle ilgili kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, şirketle ilgili gerçekleştirilen yüksek meblağlı tahsilatların müvekkilinden gizlendiğini, şirket ortağı olan müvekkilinin şirkette herhangi bir söz hakkı bulunmadığını...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2019 NUMARASI : 2018/308 ESAS - 2019/1305 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirketin Feshi - Ortaklık Çıkartılma KARAR : Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilince ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA : Davacı-karşı davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %25 oranında hissedar olduğunu, şirket yöneticisinin İSA AKSOY olduğunu, kendisinin şirketi keyfi derecede tek başına yönettiğini, müvekkilinin talep etmesine rağmen şirketin gelir ve giderleriyle ilgili kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, şirketle ilgili gerçekleştirilen yüksek meblağlı tahsilatların müvekkilinden gizlendiğini, şirket ortağı olan müvekkilinin şirkette herhangi bir söz hakkı bulunmadığını...

          Davacı Tanığı ... duruşmada; "Ben davacı şirkette ön muhasebe personeli olarak çalışırım, ben 2016 yılı Şubat ayında davacı şirkette çalışmaya başladım, 2017 yılı Temmuz ayında sonu gibi davacı şirket yetkilileri dava konusu defterleri istediler, ancak araştırma yapmama rağmen dava konusu defterleri bulamadım, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri mali müşavirde, yılı biten ticari defter ve belgeler ise bizde saklanır, yani muhasebe odasında saklanır, ben işe başladığım tarihten bu yana dava konusu defterleri hiç görmedim" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı Tanığı ... duruşmada; "Ben davacı şirketin 7-8 yıldır mali müşavirliğini yaparım, dava konusu defterler davacı şirketin muhasebe odasında saklanırdı, ön muhasebeci tarafından muhafaza edilirdi, yani davacı şirketin ön muhasebeci ...'...

            TTK 245/1.maddesi uyarınca haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkansız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Yargıtay kararlarında da, anonim şirketin haklı nedenle feshi için ileri sürülen sebeplerden, anonim şirketin kötü yönetilmesi, genel kurul toplantılarının yapılmaması, şirketin bireysel çıkarlara yönelmesi suretiyle ortaklık amacından uzaklaşması, şirket yönetim kurulu üyelerinin şirketin amacını gerçekleştirme doğrultusunda faaliyetlerde bulunmaması, şirketin amacını gerçekleştirilmesinin mümkün olmaması, ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmaması, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıkların olması ve bunların yargıya intikal etmesi vs.gibi hususlar yer almıştır....

              Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delilere, alınan bilirkişi raporuna göre, limited şirketin tasfiyesiz feshi istenemeyeceği, davalı şirketin borca batık olup, sermayesinin tamamen kaybettiğinden davacı ortağın çıkması halinde azaltabileceği sermayesi kalmadığından şirket ortaklığından çıkmanın talep edilemeyeceği, bu nedenle bu istemler yönünden davalı şirket yönünden davaların esastan reddine, şirketin feshi davası ile şirket ortaklığından çıkma davası sadece şirket aleyhine açılabileceğinden davalı ortaklar yönünden her iki davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

                Dava, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye payının davacıya ödenmesi talebinden ibarettir. Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı ... Nak. Ve Sağ. Hizm. A.Ş.'den olan alacağının tahsili için ....İcra Müdürlüğünün 2018/... esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde alacağın tahsil edilmediği ve davalılar arasında adi ortaklık sözleşmesi akdedildiği iddiası ile ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile tasfiye ve kar payından davalı borçluya düşen miktarın tahsilini talep etmiş, davalı ... ...San. Ve Tic. Ltd. Şti.ise davalı şirketin çift imza ile temsil edildiğini, sözleşmenin şirket temsilcilerinden birinin onay vermemesi nedeniyle yürürlüğe girmeyip geçersiz olduğunu savunmuştur....

                  şirket ortaklığından ayrılmayı talep ettiği, davacının, davalı şirketin feshini talep etmiş olması halinde ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin de değerlendirilebileceği ancak davacının şirketin feshi talebi olmadığından ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilemediği, hukukumuzda mezkur hüküm dışında anonim şirket ortaklığından ayrılma müessesi düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu