- KARAR - Davacı vekili, müvekkili şirketin şantiyesindeki değerli kabloları hırsızlığa karşı korumak için davalı şirketle 24.05.2012 tarihinde özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığını, ancak 18.07.2002 tarihinde müvekkili elamanlarının şantiyede bulunan bakır kabloların eksik olduğunu tespit ettiklerini, yapılan incelemede toplam değeri 248.935,43 TL olan kabloların çalındığının tespit edildiğini ve sözleşmenin 06.08.2012 tarihinde fesh edildiğini, davalı firma güvenlik elemanlarının görevlerini yapmadıkları için bu hırsızlığın gerçekleştiğini ileri sürerek, müvekkili şirket zararı olan 248.935,43 TL'nin olay tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da; davacının müvekkili şirketin hakkettiği hizmet bedelini ödemediğini belirterek, 39.598,89 TL'nin tahsilini istemiştir....
Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından tanzim edilen kök ve ek bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imza edilen ----fatura bulunduğunu, dava konusu fatura incelendiğinde fatura içeriğinin dönemsel tüketimine bağlı fatura olmadığı, taahhüt çıkış bedelinin olduğunun anlaşıldığı, sözleşme incelendiğinde; ---içeriğinde sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, ayrıca sözleşme madde --- içeriğinde müşterinin herhangi bir zamanda bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi fesh edebileceğine ilişkin hüküm bulunduğu, sözleşmenin belirlenen hükümlere aykırı şekilde fesh edilmesi halinde uygulanacak fesh tazminatına ilişkin hüküm görülemediği, davalı vekilinin takibe yapmış olduğu itirazda haklı olabileceği kanaatine varıldığı, dosyaya yeni sunulacak belge olur ise faturanın sözleşmenin hangi hükmüne göre düzenlenmiş olduğu, davalı şirketin davacının portföyünden çıkış gerekçesinin belirtilmesi, davalı adına tahakkuk ettirilen tüm fatura örneklerinin sunulması ve ----bildirilen tüketim kayıtlarının...
göre davalının tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece sözleşmede öngörülen cezai şartın davalının ticari işletmesinin boyutu itibari ile mahvına sebep olacağı kanısına varılarak BK 161/3 maddesi gereğince cezai şart tutarının yarı oranda indirilmesine karar verilmiş ise de, davacının ticari işletmesinin boyutuna ilişkin kararda herhangi bir bilgi veya bu konuda alınmış bir bilirkişi raporu bulunmamaktadır....
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 2007-2014 yılları arasında davalı şirketin ... Bölge müdürü olarak görev yaptığını, 28.02.2014 tarihli iş sözleşmesinin geçerli nedenle fesih bildirimi ile davalı tarafın bölge yönetimi sayısında azalmaya gidildiğine karar verildiğini ve ticari bankacılık bölge yöneticisi ... pozisyonunun kapandığı, müvekkiline mevcut görev tanımı iş tecrübesi gö...z önünde bulundurularak başka bir görev teklif edilmesinin mümkün olmadığı ve hakları ödenmek suretiyle iş sözleşmesinin fesh edildiğinin bildirilmiş ise de söz konusu feshin geçerli bir nedene dayanmadığını, davalı iş verenin ticari bankacılık bölge yöneticisi ... pozisyonunun kapanmadığını, müvekkiline ......
Kira sözleşmesi yine taraflar arasında imzalanan 01/02/2011 tarihli protokol ile fesh edilmiştir. Protokolü davalı şirketin ortağı olarak ... ...'da imzalamıştır. Protokolün birinci maddesi ile kira sözleşmesi fesh edilmiş, taşınmaz dava dışı...AŞ, ye kiraya verilmiş, iki yıl süre ile alt kiracılığın devam edeceği kararlaştırılmıştır.Protokolün 2. maddesine göre davalılar bu alt kira ilişkisi nedeniyle davacıya aylık KDV hariç cironun %12,50 oranında bir bedeli ödemeleri kararlaştırılmış, 5. maddesi ile de fesih tarihi itibarı ile önceki borçlar ibra edilmiştir. protokolün 8. maddesinde ise davalıların protokoldeki yükümlülüklerini ifada temerrüde düşmeleri durumunda veya gecikmesi durumunda davacının protokolü tek taraflı olarak fesh edeceği ve geçmişte doğan hakları bakımından bu sözleşme ile ortaya konulan ibra hükümsüz kalacağı düzenlenmiştir....
Yolu 5.Km. de ve ... ili, ..., ... köyü Buk mevkiinde kain G41b03c1D Pafta, 507 parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği konusunda bayilik sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması ve barçlarını ödememesi sebebi ile, bayilik sözleşmesinin haklı sebeple fesh edildiğini, Protokolun 7.Maddesinde protokolün davalının haklı ve yasal gerekçe olmadan fesh etmesi halinde 50.000.-USD'lik ceza şartının, müvekkiline ödeneceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin feshine kadar davalının aylık ortalama 23,86 ton ürün aldığını, sözleşmenin fesh edilmesi ile, sözleşme normal süresinde sonlanma tarihi 01.03.2017'ye kadar kar mahrumiyetine uğradıklarını davalının kusuru ile, sözleşmenin fesh edilmesi sebebi ile, alması gereken 675, ton ürünü almadığını, kar kaybı alacaklarının 78.654 USD olduğunu, bu nedenlerle; Protokolum 7.Maddesi uyarınca tahakkuk eden 50.000....
şirketin bankacılık Fraud Sistemi gereği kara listeye alınma nedeni olan bu tahdidin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
ve şirketin önüne --- ürünlerin kutularını koyduğunu belirterek davalı tarafın--- adresinde bulunan---- yakın çevresine, davacı şirketin kişilik haklarına saldırı oluşturacak şekilde üzerinde yazılar bulunan çadır ve benzeri şeyler kurmasının önlenmesini, ---- camlarına afiş asmasının önlenmesini, davacı şirketin kişilik haklarına saldırı oluşturacak içerikte broşür dağıtmasının önlenmesini, davacı şirket kişilik haklarına yapılan ağır saldırılar ve ticari itibarına verilen zarar nedeniyle ----- manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamına göre; davacı --- arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında tarafların tacir olmadığı ve bu hususun dosyada mübrez ---yazısı ile sabit oyduğu bu nedenle nispi ticari dava sayılamayacağı gibi adi ortaklığın tasfiyesi Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılacağından mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, iş sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet etmeme yükümlülüğünün geçersiz olduğunu, yer sınırlaması olmadığını, davacı şirketin müşterilerini tanıma ve ticari sırlarına vakıf olmasının söz konusu olamayacağını, davacı şirketin genel anlamda cep telefonu operatörü olup, sektördeki rakiplerinin ...ve... olarak kabul edilebileceğini, çalışıtğı ... şirketinin telekomünikasyon sektöründe altyapı alanında faaliyet gösterdiğini ve davacı şirketin de alt yapı hizmetlerini yapmadığından davacı şirketin rakibi olan bir şirkette çalışmadığından rekabet yasağına aykırılıktan söz edilemeyeceğini, davacı şirketten ayrıldıktan sonra yaptığı görev nazara alındığında davacı şirketin bir zararı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....