B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmadığı ve duruşmalara da iştirak etmediği ancak 20/04/2015 tarihinde dava dilekçesine karşı beyan dilekçesi özetle: dava dilekçesi ve daha sonraki aşamada yapılan tebligatlar davalı şirketin ticari sicil kayıtlarında gözüken ancak; tebligat almaya ehil hiç kimsenin bulunmadığı, kapalı vaziyette olan adrese yaptırılarak davadan ve bu ana kadar gelişen aşamalardan kesinlikle haberlerinin olmadığını, dava açıldığı tarihlerde şirket ortakları arasında hisse devirleri yapılmış, bazı ortaklar şirketten ayrılmış, bu dönemde şirketin faaliyetleri yaklaşık 1,5 ila 2 sene kadar süreyle durduğunu, yeni oluşum oluşuncaya imza yetkili kişiler belirleninceye kadar şirket faaliyetlerinde bir duraksama olduğunu, davacının iddia ettiği gibi bir ücretle çalışmadığını, asgari ücretle çalıştığını, davacının iddia ettiği şekilde bir fazla mesai yapmış olmasının söz konusu olmadığı, davacının...
Ticaret Mahkemeleri'nin görev alanı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/1 maddesinde;"Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir." ifadesi ile ticari davalar ile sınırlandırılmıştır. Ticari davalar ise TTK 4. maddesinde sayılmıştır. Buna göre 4/1 maddesinde nispi ticari davalar, 4/1-a fıkrasından f fıkrasına kadar sayılan hususlar ise mutlak ticari davalar olarak sayılmıştır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır....
yaptığını, yaptığı ödemelerin excel de düzenlediği listeler halinde işverenine bildirdiğini, şirket adına yaptığı ve geri alamadığı ödemeler 50.000 TL yi aştığını, müvekkilinin kredi limitinin dolduğunu, şirket yetkililerine ödeme yapamayacağını, şirketin kendisine olan borcunu bir an önce ödemesini söylediğini, ancak davalı şirketin müvekkilinin haberi olmadan iş akdini fesh ettiklerini, bunun üzerine müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalı şirketin ise borca itiraz ettiği için takibin durduğunu, yukarıda izah edilmek üzere; müvekkilinin davalı işyerinde, işveren vekili sıfatıyla hareket ederek, davalı şirket adına kendi hesabından yapmış olduğu ve davalı şirketten iadesini alamadığı tüm bu ödemelerin, davalı müvekkilinin iş akdinin sona erdirildiği 13/12/2018 itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte olmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL nin tazminine karar verilmesini, yargılama giderlerinin, harcın ve vekalet ücretinin karşı taraflara...
Ltd'in ticari defter ve kayıtlarında davacı ile ticari bir ilişkiye rastlanmadığı, akdedilen sözleşme dışında bir bilgi bulunamadığı, davalının diğer davalı ... A.Ş. bayisi olduğu davalı ... Ltd'nin kayıtlarda davacıdan bir alacağı bulunmadığı yönünde rapor sunmuştur. Mahkememiz dosyası Mali Müşavir ... ile İletişim UZmanı Bilirkişi ...'a verilerek; dosya ve davalı ......
ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın talep ve dava edileceğinin bildirilmesine rağmen davalı şirketin anahtarları teslim etmeyerek 07/02/2013 tarihinde mecuru tahliye ettiğini belirterek taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 14.1 maddesi uyarınca sözleşmenin sonuna kadar olan aylık kira bedellerinin cezai tazminat olarak ödenmesi ve bu kapsamda fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak Şubat/2013 tarihinden sözleşme süresinin sonuna kadar olan 621.392 Euro karşılığı 1.465.801,00-TL tazminatın ticari reskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Talimat sayılı dosyasında Mali Müşavir ... tarafından düzenlenen 08/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; yukarıda yapılan inceleme değerlendirme ve hesaplamalarda; 2015-2016-2017 yılına ait defterinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, 2015-2016 yılına ait yevmiye defterlerin kapanış tasdiklerinin (görülmüştür onayının) yapıldığı, 2017 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin (görülmüştür onayının) yapılmadığı, yukarıdaki yasal düzenlemeler karşısında davacı şirket defterlerinin delil kudreti hususunda taktirin Mahkemeye ait olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşmeye dayalı ticari bir ilişkinin olduğu, taraflar arasındaki ticari faaliyetin 31.08.2017 tarihine kadar devam ettiği, davalı şirketin üç ay önceden bildirerek ticari faaliyeti sonlandırdığı ve davacı şirketin davalı ... şirketinden 31.08.2017 tarihi itibariyle muavin kayıt hesaplarına göre bakiye 442,03 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu...
nin, 2018 yılında usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre; 21.09.2018 takip tarihi itibariyle, davalı ...'ndan 7.500.-TL. alacaklı göründüğü, bu tutarın aynı zamanda ödeme emri ile davalıdan talep edilen asıl alacak tutarına eşit olduğu, Davalı ...'nun, 2018 yılında kısmen usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre; takip tarihi itibariyle davacı ... Eğitim Tic. Ltd. Şti.'ne 260.-TL borçlu göründüğü, Buna göre tarafların ticari hesap bakiyeleri arasında; 7.500-260=7.240.-TL. Tutarında davacı şirket aleyhine fark bulunduğu, bu farkın; "Davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan, Davacı ... Eğitim Tic. Ltd. Şti. Tarafından, ...'nun ... Bankası Özkanlar Şubesi'nde bulunan ... nolu hesabına, 02.08.2018 tarihinde gönderilen 260.-TL.'nin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından” Davacı ... Eğitim Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı ... adına düzenlenen 03.07.2018 tarih, ... sıra numaralı ve 7.500....
Manevi tazminatın --- fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir. Somut olayda davacının gerçek kişi olduğu görülmektedir....
Noterliği'nin 08.01.2020 tarih ve ... yevmiye nolu İhtarnamesi (5). maddesine göre Fesh edildiği, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanacak borca karşılık olmak üzere, ... tarafından maliki ulundukları taşınmazlar için İpotek limiti olan 400.000,00 TL. ile sınırlı olmak ve aşmamak üzere, davacı şirket adına ipotek tesis ettirdikleri, davacı şirketin davalılardan cari hesap dökümünde ve ihtarnamede belirtildiği üzere, 03.01.2020 İcra Takibi tarihi itibariyle, ana para olarak 613.737,15 TL alacaklı oldukları anlaşılmış olup davalılara ticari defterlerini sunmaları için usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen defterleri sunmadıkları görülmüştür. ... BAM 5. H.D. 2022/588 E-2022/1020K sayılı ilamında da ‘İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir....