in yönetim kurulu başkanı ve şirketin münferit imza yetkilisi olarak seçildiğini, davacının imza yetkisi olmayan bir yönetim kurulu üyesi olarak kalmaya devam ettiğini, üçüncü kişilerce çalınması sebebiyle 2017 yılına ait şirket yönetim kurulu karar defterini zayi olduğunu, basiretli tacir olan davalının da yönetim kurulu defterinin zayi olduğunun tespiti talebi ile İstanbul 9....
Ancak yönetim kurulu karının butlanı ve yok hükmünde olduğunun tespiti davası açılabilir.Davacılar, davalı şirket yönetim kurulandan tehdit ve baskı ile istifa etmek zorunda kaldıklarını, bu nedenle istifalarının geçersiz olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davalı şirkete kendi yerlerine yönetici olarak seçilen ... ile ... 'nun yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğunu ileri sürerek bu yönetim kurulu kararının tedbiren icrasının durdurulmasını talep etmiştir. Davalı vekili ise dava dışı... ile ...'nun yönetim kurulu üyesi seçilmelerine ilişkin herhangi bir yönetim kurulu kararı bulunmadığını, böyle bir karar olsa ... Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı vekillerince davalı savunmasının aksine yönetim kurulu kararı alındığına ilişkin kanaat oluşturmaya yeterli bir delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda ilk derece mahkemesince, tedbir talebi, dava açılış tarihi itibariyle değerlendirilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/450 Esas KARAR NO : 2023/112 DAVA : Genel Kurul Kararının Yokluğunun Tespiti DAVA TARİHİ : 03/04/2013 KARAR TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının Yokluğunun Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ve ortaklarının davalı şirketin %50 hissesine sahip olduğunu, davalı şirketin 2005 ve 2006 yılları genel kurulunun 26/03/2007 tarihinde yapıldığını, aynı genel kurul toplantısı için ili ayrı tutanak mevcut olduğunu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdinde gerçek tutanakta Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi ile ilgili 5. Maddesinde 17/03/2006 tarihinde iki yıl süre ile göreve atanan ..., ..., ......
/d maddesinde, ayrıca bir yönetim kurulu kararına gerek olmaksızın, yönetim kurulunun kooperatifin taşınmazları üzerinde tasarrufta bulunmaya dair genel kurul kararının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/.... ve 59/son maddelerindeki emredici hükümlere aykırı olması nedeniyle butlan yaptırımına tabi olduğu, yine .../d maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerine daire satışına ilişkin kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/.... maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin ticari muamele yasağı kapsamında olduğu, diğer kararların iptali kabil nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, genel kurulunun .../d maddesindeki, genel kurula yönetim kurulu kararı alınmaksızın işlem yapabilme yetkisi verilmesine ilişkin karar ile yönetim kurulu üyelerinin kendilerine daire satışı yapılabilmesine ilişkin alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespitine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. ...)...
Davalı şirket, anonim şirket olduğundan TTK.'nın 390. maddesi uyarınca yönetim kurulunun üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanması ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alması gerekmektedir. Davalı şirket yönetim kurulu adına alınan ve yoklukla malul olduğunun tespiti istenen karar, sadece yönetim kurulu başkanı tarafından alınmış olup toplantı nisabı sağlanmamıştır. Toplantı nisabı sağlanmadan alınan yönetim kurulu kararı yoklukla malul olup davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Davalı ... Otel İşletmeleri Turizm Ticaret İhracat İthalat Seyahat Acentesi ve Enerji A.Ş.'...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şirket genel kurulu toplantısının iptali ve alınan kararların yokluğunun tespitini talep etme hakkının sadece şirket ortakları, yönetim kurulu, kendileri ile ilgili konularla sınırlı olmak üzere yönetim kurulu üyeleri ile murakıplara ait olduğu, davacının bu vasıflara sahip olmadığı, dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, anonim şirket genel kurul kararının yokluğunun tespiti istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, bölge adliye mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ancak yönetim kurulu çağrı kararının yok hükmünde olmasına rağmen çağrısız genel kurulu düzenleyen TTK 416. maddesi “Bütün payların sahipleri veya temsilcileri, aralarından biri itirazda bulunmadığı takdirde, genel kurula katılmaya ve genel kurul toplantılarının yapılmasına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, çağrıya ilişkin usule uyulmaksızın, genel kurul olarak toplanabilir ve bu toplantı nisabı var olduğu sürece karar alabilirler.” şeklindedir. Somut olayda davalı şirket iki ortaktan oluşmakta olup ortaklardan davacı temsilcisi aracılığıyla, diğer ortak ise kendisi toplantıya katılmıştır. Gündem maddeleri görüşülmeden önce ortaklardan herhangi biri toplantı şekline itirazda bulunmamıştır....
Mahkememizde açılan işbu dava ;Davacıların iptalini talep ettikleri yönetim kurulunun davacıların müşterek murisi ---- ölümünden sonra usulüne uygun olarak oluşturulup oluşturulmadığının ve hukuken TTK ve ana sözleşmeye uygun olarak oluşturulan bir yönetim kurulu kararının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, davacıların davalı şirkette pay sahibi olup olmadıkları ve iptalini talep ettikleri yönetim kurulu ve yönetim kurulunca alınan kararların iptalini talep etme hak ve yetkilerinin bulunup bulunmadığının tespiti, yönetim kurulu tarafından ---ölümünden sonra alınan yönetim kurulu kararlarının belirlenerek bu kararların iptali veya hükümsüzlüğünün tespiti koşullarının--- genel kurulun alınan yönetim kuruluna etkisi de göz önünde bulundurularak ---- kararlarının iptali veya hükümsüzlüğünün tespitini talep etme haklarının ana sözleşme ve yasaya uygun olarak mevcut olup olmadığının belirlenmesi istemine ilişkindir....
b) Dava konusu yönetim kurulu kararlarından 03/08/2022 gün ve 27 sayılı yönetim kurulu kararı yönünden yapılan incelemede ise; 11/10/2021 gün ve 22 sayılı yönetim kurulu kararında yazılı hususlarda hesap güncellemeleri yapılarak yine ortakların sorumluluğuna ilişkin kararlar alınmış ise de, bu yönetim kurulu kararının 14. maddesinde ayrıca, "işbu yönetim kurulu kararının ileride yapılacak olan şirket genel kurul toplantılarından birinde, genel kurulun bilgi ve onayına sunulmasına" karar verildiğinden, 03/08/2022 gün ve 27 sayılı kararın yukarıda yazılı anonim şirket genel kurulunun münhasır yetkisi içerisinde olan bir konuda alınmış veya bu haliyle ortakların haklarını zedeleyen bir karar olarak görülmemiştir....
Sayılı dosyasından 09.11.2020 tarih ve 05 sayılı Genel Kurul Kararının yokluğunun ve hükümsüzlüğünün tespiti ve davalı şirketin 09.11.2020 tarih ve 05 sayılı genel kurul kararının iptalini talep ve dava ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....