DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 14/03/2022 KARAR TARİHİ : 22/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının 22/01/2020 tarihinde bu yana davacı ...Turizm Gıda Eğitim Sağlık Tekstil İnşaat Mobilya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'...
DAVA : Ticari Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Çıkmaya İzin. DAVA TARİHİ : 20/11/2018 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2022 Mahkememize açılan Ticari Şirketin Fesih ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İDDİA Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket müdürü ...'nun davalı şirketi kurduklarını, şirketin kar payı dağıtmadığını, kendisine haber vermeden 2017 yılında şirkete ait ... AVM'deki malları başka bir yere naklettiğini, müvekkilinin bilgisi olmadan şirket müdürü diğer ortak ...'nun başka bir şirket kurduğunu, şirkete ait gayrimenkullerin bedelsiz olarak ailesinin kullanımına sunduğunu, piyasadan rayiç fiyatların üstünde mal alarak ve dava dışı ... Limited şirketi ile yaptığı ticari ilişki sonucunda şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek davalı şirket müdürü ...'...
Esas davada ve birleşen------ esas sayılı davada, davacısı ...’ın 2011-2012 yılı karından davacı payının tespiti ile davalısı şirketten tahsili istemi yönünden yapılan incelemede; davalı şirketlerin bir limited ortaklık olup, kâr payı dağıtımına ilişkin TTK 616/1-e düzenlemesine göre genel kurulun kâr payı hakkında karar verme yetkisine sahip olduğu, sadece kârın varlığının ortakların kâr payını talep etmesi bakımından yeterli bulunmadığı, genel kurul tarafından dağıtım kararı verilmedikçe kar payının muaccel hale gelmeyeceği, genel kurulun kâr payı dağıtımına ilişkin kararı ile birlikte ortakların ortaklığa karşı bir talebinin ortaya çıkacağı, ortağın oluşan bu kâr payı alacağını ortaklığın tasfiyesini beklemeksizin talep ve dava hakkı bulunduğu zira, genel kurul kararıyla ortak lehine muaccel bir alacak doğduğu, ne var ki davaya konu 2011-2012 yılları yönünden kar payı dağıtımına ilişkin davalı-karşı davacı -------- kurulunca alınmış bir karar bulunmadığı, kâr payı dağıtım kararı...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/287 Esas KARAR NO :2024/345 DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:08/01/2018 KARAR TARİHİ:16/05/2024 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket tarafından ... Kamu Hastaneleri Birliği'nin ... numaralı ihalesinin kazanılarak, taraflar arasında yapılmış 10/11/2015 tarihli sözleşmeye istinaden %90 ve %10 hisse oranında ortaklık şirketi kurulduğunu ve davalı gerçek kişiye ortaklığın idare yetkisi verildiğini, akabinde sırasıyla ... Genel Müdürlüğünün ihalesi alınarak %63 ve %37 ortaklık oranında 18/11/2015 tarihli sözleşmenin, ... Üniversitesinin ihalesi alınarak %63 ve %37 ortaklık oranında 25/04/2016 tarihli sözleşmenin yapıldığını, bu iki sözleşme için iş ortaklığı sözleşmesinin yapılmadığını ancak, müvekkili ile davalı şirket arasında kurulan ve sadece ......
Noterliği'nin .... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istenilen belgelerin şirketin ticari sırlarına ilişkin olması ve vekil edenin aynı iştigal konusunda faaliyette bulunması sebebiyle gönderilmesinin mümkün olmadığı, fakat 08.09.2017 tarihinde yapılacak olan ilk genel kurul toplantısına katılarak ilgili taleplerin iletilebileceği belirtildiğini beyan ederek Müvekkilinin TTK 638.maddesi mucibince belirtilen muhik sebepler dolayısıyla ortaklık payının hesaplanarak ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini, hisse payı ve bedeli karşılığında fazlaya ilişkin hertürlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi raporu neticesinde tespit edilecek olan ortaklık hisse payının gerçek değerine arttırılmak üzere şimdilik 10.000-TL ödetilmesine karar verilmesi, davalının tespit edilecek mal varlığına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sunduğu 29/06/2022 tarihli dilekçe ile, davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir....
Davacı 1970 yılında davalı şirkete üç ayrı belge ile 250 DM ödeyerek şirket ortağı olduğunu, ancak şimdiye kadar şirket ortaklığından kaynaklı mali haklarının ödenmediğini ileri sürerek, şirket ortaklık payı ile kar payının tespitini ve kar payının faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. İstinaf başvurusuna eklenen 100 ve 50 DM bedelli iki adet belgede davacının isminin bulunmadığı ve bu belgelerdeki imzanın damga suretiyle imzalandığı, bu nedenle sunulan belgelerin makbuz olarak nitelendirilemeyeceği, 100 DM'lik belgede ise hiçbir imza bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, şirket belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından incelenen pay defterlerinde davacının ortaklığına ilişkin her hangi bir ortaklığının bulunmadığı anlaşılmıştır....
İmzaları noterce tasdik edilmeyen limited şirket pay devrini öngören adi yazılı sözleşmeler geçersizdir. Somut uyuşmazlıkta limited şirket hisse devir vaadine ilişkin olduğu iddia edilen "ortaklık" başlıklı belgenin adi yazılı olarak yapıldığından TTK.'nın 595/1 maddesi gereğince devir vaadinin geçerliliğinden söz edilemeyecektir. Yine akabinde de yapılması gerekli resmi merasimin de yerine getirilmediğinden söz konusu sözleşmenin davacı yana davalı şirket hisselerini devir hakkı vermeyeceği gibi tazminata da hak kazandırmayacağı ve taraflar arasında hak ve borç doğurmayacağı açıktır. Kaldı ki söz konusu adi yazılı belgeye ilişkin olarak davacı kendi üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini iddia etmişse de; dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunda belirtilen bir kısım menkullere ilişkin fatura düzenlenmesinin kendi edimini yerine getirdiğine ispata elverişli olmadığı açıktır....
Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. 5.Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez....
Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Adi ortaklık tarafından yürütülen işin ... nezdinde devam ettiğini, iş ortaklığı sözleşmesinin 10. maddesi gereğince sözleşmeni feshi koşullarının oluşmadığını, ihale ile alınan işin henüz geçici kabul aşamasında olduğunu, idarece geçici kabul işlemlerinin tamamlanmadığını, devam eden bir işin tasfiyesinin mümkün olmadığını, kendilerini iş ortaklığındaki payının %99 olduğunu, %1 payın diğer davalıya ait olduğunu, davalının sadece %1 paya sahip olması ayrıcada adi ortaklığa borçlu olması nedeniyle kar/tasfiye payına sahip olmasının mümkün olmadığını, tüm adi ortaklık mal varlığı değerlerinin haciz tatbik edilemeyeceğini, adi ortaklık alacaklarının dava konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, .......
Bu yetki Genel Kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. ---- şirketin kar elde etmiş olması, kendiliğinden -----ortağına kar payı talep etme yetkisi vermeyecektir.Şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerekmektedir. Kar payı, Genel Kuruldan verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale gelir. Genel Kurul da kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kar payı dağıtımının yapılması mümkün değildir. Genel Kurul tarafından kar payı dağıtılmamasına karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının iptali istemi ile dava açılması mümkün ise de kar payının tespiti ve ödenmesine yönelik olarak doğrudan dava açılması mümkün değildir....