------- yıllarına ait -------------- uyarınca ilgili kanun maddeleri hükümlerine göre yasal süresi içinde noter açılış tasdiklerinin yapıldığını, T.T.K. ve V.U.K. hükümleri uyarınca tutulduğunu, dava dışı şirketin -------- yılına ait ticari defterlerinden Yevmiye Defterleri hesap dönemi sonunda 6102 sayılı T.T.K.’nun 64/3 md. uyarınca süresi içerisinde “Görülmüştür” tasdikinin yasal süresi için yapıldığını, şirket kayıtlarına göre kuruluşta dava dışı ---------- payı olduğunu, sermaye paylarının tamamının ödendiğini, ------göre şirketin 50.000,00 TL sermayesinin 120.000,00 TL arttırılarak 170.000,00 TL’ye çıkarıldığını olup, artış sonrası ----- hisse ve 25.000,00 TL payı, --------- payı olduğunu, şirketin ticari defter kayıtlarına ve dava dosya kapsamına göre şirketin sermayesini temsil eden hisse paylarına ait hisse senedi çıkarılmadığını, 25.11.2013 tarihinde davacı ---------- devir ettiğinin ----- yazılı olduğunu, ancak pay devrine ilişkin ------- imzası veya hisse devrine ilişkin...
Şti. yetkilisi, zamanaşımı defiyle birlikte, 09.12.2009 tarihinde noterden hisse devirlerini yaptıklarını, davalı ... şirketin ekonomik durumunun bozuk olduğunu belirterek şirket hisselerini devralmaktan vazgeçtiğini ve hisse devirlerinin iptal edilmesini istediğini, ortaklar kurulunun toplanarak hisse devirlerinin iptaline karar verdiğini, hisse devri işlemi iptal edildiği için de pay defterine devrilen hisselerin kayıt edilmediğini, 2010 yılından bu yana şirketin fiilen çalışmadığı için pay defteri ve diğer ticari defterleri bulamadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ...Noterliğinin 09.12.2009 tarih ve 17521 yevmiye nolu şirket hisse devir sözleşmesi ile davacının davalı şirketteki hisselerinin davalı ...'...
Noterliğince 3532 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile hisselerini şirket ortağı ve müdürü olan T2 devrettiğini, İstanbul Ticaret Odasında şirket hisse devir tescili için ortaklar kurulu kararı gerektiğini, şirket müdürü olan ve hisselerini devir alan T2 ulaşamamakta olduğunu, şirket merkezinde başka firmanın bulunduğunu, dolayısı ile şirket adresine tebligat yapamamakta olduğunu, konuyla ilgili olarak İstanbul Ticaret Odasına 19.03.2014 tarihinde 51903 sayılı dilekçesinde konunun izahatını yapmış olduğunu, ayrıca şirketin müdürü T2 şirketin iflasını ortaklık devrinden sonra istemiş olduğunu, iflas dairesine gerekli bilgiyi verdiğini, İstanbul ticaret odası hisse devri için tescil gerektiğinden ve hisselerini devralan T2 ulaşamadığından elinde tebligat adresi olmadığı için hisse devrinin tescili için gerekli işlemlerin yapılmasını talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır....
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticarî işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. TTK'nın 19/2 hükmü uyarınca, taraflardan biri için ticari iş niteliğindeki bir sözleşmenin diğer taraf için de ticari sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ''ticari iş'' esasına göre değil, ''ticari işletme'' esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması tek başına davayı ticari dava haline getirmez.Bu hukuki açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde; davacının murisi... ile davalı arasında limited şirket hisse devir senedi düzenlenmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, muvazaa nedeniyle limited şirket hisse devrinin iptali ve tescili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davacının babası İbrahim Aydemir ile davalı arasında İstanbul 27.Noterliğinde 01.02.2010 tarihinde düzenlenen limited şirket hisse devir senedi ile İbrahim Aydemir tarafından Güven-İş Kuyumculuk Kalıpcılık İnşaat San. ve Tic....
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1. maddesine göre ise "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir." Somut olayda dava, taraflar arasında düzenlenen limited şirket devir sözleşmesi uyarınca davalının hisse devir bedelini ödemediği iddiasıyla alacak isteminden kaynaklanmakta olup, Limited Şirketlerde hisse devrinin Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği ve buna ilişkin davaların ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dava dosyası içerisinde yer alan Davacı ... ve Davalılardan ... arasında imzalanan 15.08.2013 tarihli tutanağa göre; Şirket hisse devrinin diğer davalı şirket tarafından pay defterine kaydedilmemesi üzerine şirket hisse devrinden tarafların vazgeçtiği, Davacı ...’ın Davalı ...’a hisse devir bedeli olarak ödediği, 42.000 TL’nin Davalı ... tarafından davacı ...’a nakit olarak iade edildiği, bu nedenle Davacı ...’ın hisse devir sözleşmesinden doğan tüm alacak ve ferilerinden vazgeçtiği bu konuda sözleşmenin tarafları arasında bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal Böyle olunca davalı şirket yönünden pay defterine kaydı gereken bir şirket hisse devri olmayacağı da aşikardır....
Ltd Şti'nin, eski şirket ortakları davalı ... ve ... tarafından 03.04.2017 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile tarafına devredildiğini ve söz konusu Sözleşmenin 6. maddesinde açıkça "Devir konusu şirket hissesiyle ilgili olarak bugüne kadar tahakkuk etmiş, edecek prim, kesenek, vergi resim, harç, borç ve ceza ücretleriyle sair ücretler devir edene 03.04.2017 tarihinden sonrakilerde devir alana aittir. 03.04.2017 tarihinden önce cereyan etmiş olaylar ve işlemler hakkında vergi dairesi sigorta ve diğer kamu kuruluşları tarafırıdan devir tarihinden sonra dahi işlem yapılarak ceza harç veya vergi adı altında doğacak her türlü mali külfetten devir edenler kişisel olarak sorumlu olacaktır.” ibaresi konulduğunu ve taraflarca imza altına alındığını, söz konusu şirket devrinden sonraki bir tarihte, ... A.Ş tarafindan, eski şirket ortaklarıyla aralarında tanzim edilen 11.05.2016 tanzim ve 01.09.2017 vade tarihli bono alacağı için müvekkili şirkete karşı icra takibinin İzmir ......
nin ortakları olduğunu, şirket hisse oranlarına göre davalı ------- şirket üzerinde %50, davalı------ %50 ortaklığa sahip olduğunu, davalılar ------- ve -------, yönetim kurulunca aksi karar alınıp tescil ve ilan edilinceye kadar Şirket'in yazılı unvanı ve kaşesi altına atacakları münferit imza ile her konuda temsile yetkili olduğu, şirketin 2014 yılında tür değişikliği yaparak anonim şirket statüsünde faaliyetlerine devam ettiğini, davalılar ------- ve ------ kardeş olup şirketi yönettiklerini, müvekkilinin ise davalı ------- ve ------- babası olduğunu, davalı şirketin A.Ş'ye dönüşmeden öncesi davalıların şirketteki pay oranının; ------- %25 ve ------ %25 müvekkilinin ise %50'ye tekabül ettiğini, müvekkilinin vergi ve ticari borçları bulunması nedeni ile şirketin bankalar nezdindeki ve ticari hayattaki kredibilitesini düşürmemek için bu borçlar bitene kadar şirkette ortak gözükmek istediğini, şirketteki tüm hisselerini İnanç Sözleşmesi ile davalılara eşit oranda devrettiğini,...
ye talimat yazılarak, 1 SMMM ve 1 Hukukçu bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine dosyanın tevdii ile asıl ve birleşen davada tarafların iddia ve savunmaları, hisse devir anlaşmaları, ön sözleşme ve mutabakatları birlikte değerlendirilerek ve davalı şirket defterleri incelenerek özellikle tarafların hisse devir bedeline dahil ettikleri devredilen şirket alacak ve borçlarının da belirlenerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, aldırılan 14/07/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Taraf şirketler 2016-2017, 2017-2018 yılı ticari defterlerini şirket merkezinde 26.05.2021 tarihinde taraflarına ibraz etmiş, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup; mevcut tespitlere göre ibraz cdilen ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak değerlendirilmekle birlikte nihai kararın mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların...