Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirketin 2018 yılı ticari defter kayıtlarında da 14.03.2018 tarihinde; Davacı şirket, Davalı şirketten 4.237,98 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 28.12.2018 tarih 0090097 nolu 16.796,71 TL bedelli fatura davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı değildir, davacı şirket tarafından faturanın, davalı şirkete teslim edildiğine dair davacı şirket tarafından herhangi bir belge sunulmadığı, davalı şirket ve Davacı şirket arasındaki açık hesap bakiye farklılığı bu faturadan kaynaklandığı, bu fatura davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlıdır ve Davacı şirket takip tarihinde davalı şirketten (4.237,98 TL +16.796,71 TL)= 21.034,69 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından, davalı şirkete son olarak 14.03.2018 tarih 069231 nolu 5.304,10 TL bedelli Satış faturası düzenlendiği, davacı şirket satış faturalarını sunmadığı, son olarak düzenlenen bu faturanın (......

    Mali müşavir bilirkişinin 31/12/2019 tarihli raporunda özetle: Davacının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davalı şirketin 2017-2018 yıllarına ait kayıt sunmadığı, sunulan 2016 yılı defter kayıtlarının davacı şirket ticari defter kayıtlarını teyit ettiği, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; 31/12/2016 tarihinde davalı şirketin, davacı şirkete 26.099,99 TL borçlu gözüktüğü, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturalar davalı şirket tarafından itiraz edilmediği, davalı şirket, lastiklerin ihtiyaç oldukça kendilerine davacı şirket tarafından ambar çıkış fişi karşılığında teslim edildiğini belirttiği, ancak davalı şirket tarafından, davacı şirket ambarına teslim edilen lastiklerle ilgili herhangi bir belge sunulmadığı, davalı şirket tarafından, davacı şirkete, lastiklerin teslim edilmediği yönünde, icra takip tarihine kadar herhangi bir bildirimde bulunmadığı, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen 08...

      Paya Karşılık gelen 26.000,00 TL sermaye paylı) ortağı ve aynı zamanda şirket müdürü olduğunu, müvekkilinin ortaklıktan çıkmak ve feshi ile tasfiyesini talep ettiği şirket 4 ortaklı bir limited şirketi olarak sadece ticaret sicil kayıt üzerinde varlığını sürdüren, aktif olarak ticari bir faaliyeti bulunmayan ve atıl bir şirket olduğunu, dava konusu şirketin 2007 yılından buyana ticari hayatta herhangi bir faaliyeti bulunmadığını, müvekkilinin ortaklarına ve şirket müdürüne ulaşmak istemesine rağmen ulamadığını, bu sebeple biriken ve birikmeye devam eden tüm borçların müvekkil aleyhine işlediğini, ve sair nedenlerle öncelikle ve ivedilikle müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına, Antalya Ticaret Siciline ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarına yazı yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır....

          Davacı tarafın ticari defter inceleme raporuna göre; davacının ticari defterlerinin e defter olarak tuttuğu, e defter beratlarının ilk aylarının ve son aylarının kanuni sürelerde oluşturulduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre; takip tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 12.698,98 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından davalı şirkete borcun ödenmesi yönünde gönderilmiş herhangi bir yazılı ihtarın olmadığı, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin dava tarihinden sonra da devam ettiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete dava tarihinden sonra ticari ilişki sonrası çekle yaptığı ödeme ve düzenlediği fatura sonrası 10.474,00 TL fazla ödeme yapmış olduğu belirtilmiştir....

            yılından devreden bakiyenin olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 15/08/2018 tarihinde başladığı, 2018 yılında davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen toplam bedeli 103.169,76 TL olan 6 adet faturanın kayıt altına alındığı, 20/09/2018 tarihinde ... yevmiye no ile toplam bedeli 90.000,00 TL olan 3 adet verilen çek kaydı yapıldığı, 21/12/2018 tarihinde ... yevmiye no ile 13.169,76 TL bedelli .... nolu fiyat farkı faturası düzenlendiği ve kayıt altına alındığı, 2018 yıl sonunda davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirketin alacağının bulunmadığı bakiyenin sıfırlandığı, Davalı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin alacağının olmadığı, bakiyenin 0,00 TL olduğu, taraf defterlerinde; davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar ve davalı şirket tarafından yapılan ödemeler yönünden bir uyumsuzluğun bulunmadığı, bakiye farklılığının davalı şirket ticari defterlerinde kayıt altına alınmış ancak davacı şirket ticari defterlerinde kayıt...

              , Sayın Mahkemenizde de -----olarak esas alınabileceği yönünde kanaat oluşması halinde taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin aşağıdaki gibi değerlendirileceği; - Davalı şirket --- borcuna karşılık, toplam--- tutarında hizmet almış olup, toplam borç tutarı ---yılında davalı şirket tarafından yapılan ödeme tutarı ise toplam----bu ödemelerin tamamının davacı şirket kayıtlarında bulunduğu, bu nedenle --- tarihi itibarı ile davalı şirket kayıtlarına göre ---davacı şirkete borçlu olduğu, ---- tarihinde --- banka aracılığı ile davacı şirkete ödendiği, ----- takip tarihi itibarı ile davalı şirketin cari hesap bakiyesinden kaynaklı davacı şirketten -------- alacaklı olacağının hesap ve mütalaa edildiği, 3.Davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre---- hesap açılış bakiyesi --- Sayın Mahkemece ---- yılı ticari defter kayıtlarının esas alınması yönünde kanaat oluşması halinde ise taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin aşağıdaki gibi değerlendirileceği; Davalı şirket ---borcuna karşılık...

                Mülga 6762 sayılı TTK 539/II (6102 sayılı TTK 616/1-b) ve 545. (6102 sayılı TTK 631/1) maddelerine göre, limitet şirketlerde, şirket sözleşmesinde aksine hüküm olmadıkça, ticari mümessil tayinine genel kurul yetkilidir. Buradan anlaşılacağı üzere, ticari mümessil doğrudan şirket sözleşmesiyle tayin edilebileceği gibi, şirket sözleşmesinde kararlaştırılması şartıyla bu yetkinin şirketi idare ve temsile yetkili müdürlere bırakılması da mümkündür. İşletme sahibinin, ticari mümessil dışında, duruma göre başka yardımcılardan da yararlanması mümkündür. Bu yardımcılardan, konumu ve yetkileri bakımından, ticari mümessile en çok benzeyeni ticari vekildir. Ticari mümessillik gibi ticari vekalet de, BK’nun 32 vd. (TBK 40 vd.) maddelerinde düzenlenmiş temsilin ticari hayatın ihtiyaçlarına uydurulmuş bir türüdür. Dolayısıyla ticari vekalet, ticari mümessillik gibi tek taraflı hukuki işlemle verilen bir temsil yetkisini içerir....

                  Şti'nin ticari işletmesinden kaynaklanan ve bu şirkete faturaya dayalı olarak yapılan ödeme yönünden kesilen iade faturasına ilişkin olduğu, TTK'nın 19/2. Maddesi de nazara alındığında dava konusu iade faturasının her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyanın gönderildiği İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince; dava konusu uyuşmazlık açısından davacının tacir sıfatını haiz olmadığı ve ticari işletmesinin bulunmadığı, aksine şirket çalışanı sıfatıyla kendisine sorumluluk atfedildiği ve bu sebeple uyuşmazlığın davacının ticari işletmesi ile ilgili de olmadığı, davanın nispi ticari dava olarak kabulü için her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirir mahiyette bulunması gerektiği, davanın nispi ticari dava mahiyetinin bulunmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. GEREKÇE: Somut olayda; dava, istirdat istemine ilişkindir....

                    Şti'nin ticari işletmesinden kaynaklanan ve bu şirkete faturaya dayalı olarak yapılan ödeme yönünden kesilen iade faturasına ilişkin olduğu, TTK'nın 19/2. Maddesi de nazara alındığında dava konusu iade faturasının her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyanın gönderildiği İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince; dava konusu uyuşmazlık açısından davacının tacir sıfatını haiz olmadığı ve ticari işletmesinin bulunmadığı, aksine şirket çalışanı sıfatıyla kendisine sorumluluk atfedildiği ve bu sebeple uyuşmazlığın davacının ticari işletmesi ile ilgili de olmadığı, davanın nispi ticari dava olarak kabulü için her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirir mahiyette bulunması gerektiği, davanın nispi ticari dava mahiyetinin bulunmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. GEREKÇE: Somut olayda; dava, istirdat istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu