Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi kaynaklı, ortaklığa sermaye olarak verilen paraların istirdatına ve kar paylarının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. 30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5/3.maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı HMK'nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde;görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir. Dava taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesine istinaden davacının adi ortaklığa sermaye olarak ödenmiş olduğu bedeller ve kar payı alacağının tahsiline ilişkin itirazın iptali davasıdır....

    TTK kanunu hükümleri uygulanacağını, neticede; müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı olarak davacı hissesine düşen ve dağıtılmayan kar payının tespitine ve tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      SAVUNMA/ Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında 18.09.2010 tarihinde Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli protokolün imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmadığını, ancak ... tarih ve ... yevmiye no'lu ihtarnamede de belirtildiği üzere ... A.Ş. ile davalı şirket arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesine bağlı Protokol’deki davalı şirkete ait akaryakıt istasyonundaki LPG satışlarının ... in belirleyeceği dağıtıcı ile sözleşme imzalanması şaıtı gereğince davacı şirket ile sözleşme imzalamak zorunda kalınması ve davacı şirket tarafından davalı şirket kar marjının oldukça düşük tutulması, sözleşme ve protokoldeki aleyhe hükümler nedeniyle davaya konu ticari ilişkide davalı şirket zararının büyük boyutlara ulaşarak sözleşmenin çekilemez hale gelmesi ve aynı adreste bulunan Akaryakıt İstasyonu ndaki davalı şirket İle dava dışı ......

        alınmaksızın kâr payı alacağının dava yolu ile talep edilemeyeceği kanaatiyle davacının kar payı isteminin de reddine dair karar vermek gerekmiştir....

          Somut olayda; davacı şirket ortağının, diğer ortak ve temsilcinin usulsüz işlemler yaptığı belirtilerek ödenmeyen kar payının davalılardan tahsili talep edilmektedir. Davanın konusu para alacağına ilişkin olduğundan şirketin işleyişini bozacak şekilde banka hesaplarına ve menkul değerlerine de ihtiyati tedbir konulamaz. Eldeki uyuşmazlıkta olduğu gibi, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Ayrıca ; davanın konusunu teşkil etmediğinden kar payı istemli davada davalı şirketler müdürünün yönetim yetkisinin kısıtlanmasına dair ihtiyati tedbir kararı da verilemez.Açıklanan nedenlerle, yaklaşık ispat sağlanmadığından ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilemsinde isabetsizlik olmadığından, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/02/2020 tarih ve 2018/870 Esas - 2020/186 Karar sayılı kararında; ''....Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payı ile kar payı alacağının tahsiline yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki karar verilmiştir. ..."gerekçesi ile, -Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu haklı sebeplerle ortaklıktan çıkma ve çıkma payı ile kar payı alacağının tahsiline yönelik davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, İstanbul Anadolu 10....

              Davacı yanın iddiasına dayanak 06/06/2011 tanzim, 06/07/2011 vade tarihli, 120.000,00 TL bedelli senedin borçlusunun davalı şirket, lehtarının ise dava dışı Tevfik Dağlı olduğu görülmüştür. Davacı yan davalı şirket müdürü olan davalı T3'nın şirketin içini boşalttığını, şirketi kötü yönettiğini, kar payı ve herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının iddiasını ispat edemediği, kar payı dağıtılmasının ayrı bir dava konusu olduğu, davadan önce davalı şirkete yapılan bir başvurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davalı şirket ortağı olan davacı ve davalı T3'nın münferit yetkili şirket müdürü oldukları, davalı şirket tarafından dava dışı Tevfik Dağlı'ya 120.000,00 TL bedelli senet verildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

              Taraflar arasında imzalanan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin Feshin Sonuçları başlıklı 11.maddesinin (ğ) bendi uyarınca sözleşmenin süresinden önce feshi halinde; ifa imkanı kalmaması sebebiyle sözleşme süresi sonuna kadar bayilik sözleşmesi uyarınca müvekkil şirket tarafından elder edilmesi muhtemel kar bedelinin bayiden talep edilebileceği düzenlenmiştir. Bu sebeple bayilik sözleşmesinin süresinden önce tarafınızca feshedilmesi sebebiyle ifa imkanı kalmayan sözleşmeden kaynaklı olarak müvekkil şirket nezdinde meydana gelen kar mahrumiyeti alacağına ilişkin 11.03.2019 tarih, 19987 sıra nolu, 96.542,17 TL bedelli fatura düzenlenerek tarafınıza gönderilmiştir. Yine Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin "Ariyet Malzemeler" başlıklı 9.maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından bayiye yapılan yatırımlardan kaynaklı ariyet bedellerinin bayiden talep edilebileceği düzenlenmiştir....

                kârın düşük gösterildiğini ileri sürerek, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek kâr payı alacağının tespitine, müvekkilin bu güne kadar elde etmesi muhtemel şimdilik 10.000,00 TL kâr payı alacağının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Bu yetki Genel Kurulun devredilemez yetkileri arasındadır. ---- şirketin kar elde etmiş olması, kendiliğinden -----ortağına kar payı talep etme yetkisi vermeyecektir.Şirket ortaklarına kar payı dağıtılabilmesi için, öncelikle ortaklara kar payı dağıtılması yönünde ortaklar kurulunca bir kararın alınması gerekmektedir. Kar payı, Genel Kuruldan verilen dağıtım kararından sonra ortaklarca talep edilebilir hale gelir. Genel Kurul da kar payı dağıtımına ilişkin karar alınmadığı müddetçe kar payı dağıtımının yapılması mümkün değildir. Genel Kurul tarafından kar payı dağıtılmamasına karar verilmesi halinde, Genel Kurul kararının iptali istemi ile dava açılması mümkün ise de kar payının tespiti ve ödenmesine yönelik olarak doğrudan dava açılması mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu