Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. " hükmü düzenlenmiştir.Toplanan tüm bu delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda;----Ticaret Sicil Müdürlüğünün ----sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye soncu 02.04.2019 tarihinde terkin edilen "Tasfiye Halinde ----- Asliye Ticaret Mahkemesinin ----- Esas sayılı dava dosyası ile bu dosya ile birleşen----- Asliye Ticaret Mahkemesinin ------ Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ek tasfiye için TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Siciline tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru-----tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı ticaret sicil müdürlüğü...

    Şti olarak göründüğü, mahkememizce yapılan tensip tutanağının "b" bendinde "Şirket ihyası davasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ile şirketin en son temsilcisinin (kayyım atanmak üzere ) davalı konumunda olması gerektiğinden, dava dilekçesinde bu kişilerin ihbar edilen gibi gösterilmesi nedeni ile davacı vekiline İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve şirket yetkilisini davalı gösterir maddi hata düzeltme dilekçesini vermesi için 1 hafta süre verilmesine, " , "c" bendinde ise "2 nolu ara kararı yerine getirildiğinde , dava dilekçesi, maddi hata düzeltme dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğine, " denildiği, tensip tutanağının davacı vekiline 14/05/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen maddi hata düzeltme dilekçesi verilmediği görüldüğünden, ihya davalarında İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğünün davalı konumunda gösterilmesi gerekmesi nedeniyle hasımsız dava açılmayacağından davanın usulden reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..."...

      ne müracaat ettiklerini, sicil müdürlüğünün taleplerini reddettiğini, bu bağlamda müvekkilinin şirket hissesini devrettiği halde halen şirket ortağı olarak gözüktüğünü bu nedenlerle hisse devir tarihi olan 27/01/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere adının şirket ortaklığından silinmesini, davalı ... ...'ın bu tarihten itibaren yetkili ortak olduğunun tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı ... vekili tarafından mahkememize sunulan 13/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, “..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür....

        Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil müdürlüğü tarafından şirket veya kooperatifin sicil kaydı re'sen terkin edilmekle birlikte, bu işlemden önce TTK'nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine, sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ve ilan edilmek üzere aynı gün Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü'ne ihtar gönderilmesi gerekmektedir. Dosya arasında bulunan ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, dava konusu ihyası istenilen şirket 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7....

          Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl dava, davalı limited şirketin 08.05.2000 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali, birleşen dava ise, 08.05.2000 tarihli ortaklar kurulu kararının ticaret siciline tescili isteminin reddine ilişkin ticaret sicil müdürlüğü kararının iptali ile 13.06.1997 tarihli ortaklar kurulu kararlarının sicile tescilinin sağlanmasına ilişkin olup mahkemece yukarıda özetlenen şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, HMK m. 166 vd. uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir ise de, bu durum asıl ve birleşen davanın ayrı dava olma niteliğini değiştirmez. Bir başka ifade ile birleştirilen davalar mahkemece birlikte incelenir ise de yargılamanın sonunda, birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

            HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü .................. sicil numarası ile kayıtlı ............... ARSA VE KONUT YAPI KOOPERATİFİ 'nin Bakırköy ...............ATM .............. esas sayılı esas sayılı dosyasına münhasır olmak üzere TTK ' nın 547. Maddesi gereğince İHYASINA, 2-Tasfiye memuru olarak TTK 547/2 maddesi gereğince yönetici ...............'...

              E., 2019/367 K. sayılı kararının incelenmesinden; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan ihya davasında, “... Sosyal Hizmetler Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi”nin ... Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin ortaklarından ...'ın atanmasına karar verilmiştir. Bu karar, 07/04/2020 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki davada; davanın açılma tarihi, ihya kararının kesinleşmesinden sonradır; eş deyişle dava dışı şirket ihya edilmiş olmasına karşın dava açılmıştır. Dava dışı şirket ihya edilmiştir ve ayaktadır; fakat, ihya kararı koşulludur başka bir anlatımla ... Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası yönünden ihya edilmiştir. Bu nedenle, somut olayda davacının ihya davası açmasında hukukî yararı bulunmaktadır. Bununla birlikte, dava dışı şirketin ihya edildiği ve kararın kesinleştiği saptandığından, ihya yönünden dava konusuz kalmıştır....

                HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle): 1-Davanın KABULÜ ile, ------ Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ----- sicil numarasında kayıtlı iken ticaret sicilden resen terkin edilen ------ Şirketi'nin ticaret sicil kaydının, ------- dosyasının sonuçlandırılması (taraf teşkilinin sağlanması ve kararın infazının temini) işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak ----- Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline, 2-Kararın ------Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına, masrafın davacı tarafından karşılanmasına, 3-Alınması gereken 179,90 TL harcın davalı ... Sicil Müdürlüğü'nden tahsili ile Hazineye irad kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan toplam 798,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.'...

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesi uyarınca şirketin terkin edildiği, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflerde bu maddenin uygulanamayacağı, ... tasfiye memuru olarak atanmış olduğundan huzurdaki davayı Ticaret Sicil Müdürlüğü ile birlikte tasfiye memuru sıfatı ile yöneltilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile eskiden Afyonkarahisar Ticaret Sicili Müdürlüğü sicilinde kayıtlı Orsu Meşrubat ve Gıda San. ve Tic. A.Ş. unvanlı şirketin; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/682 E. sayılı dava dosyası ile İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2020/8152 E. sayılı icra takibinde yapılacak işlemlerde temsil edilmek üzere dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve verilen ilamın icra ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına karar verilmiştir. IV....

                    DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili, ihyası istenen şirketin Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... Merkez sicil nosu altında kayıtlı iken, şirket genel kurulunda 01/12/2014 tarihinde alınan fesih ve tasfiye kararı sonrasında yasal prosedür ve işlemler tamamlandığına dair sunulan belgelere istinaden sicilden 30/12/2016 tarihinde terkin edilerek 04/01/2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, şirket genel kurulunda alınan karar ve tasfiye işlemlerinde yasal eksiklik bulunmadığından sicil müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığını, mahkemenin yeniden ihya yönünde karar vermesi halinde, silinme işleminde usule aykırı bir işlemi bulunmadığını, açık ve yasal hasım konumunda bulunan sicil müdürlüğünün yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır....

                      UYAP Entegrasyonu