Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tebliğ tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, bir ticari malın olması halinde kanun hükmü gereğince, tevdi yeri tayin edilmesi zorunluluğu bulunmadığını, malın bir depo veya ardiye gibi bir yerde muhafaza edilmesinin yeterli görüldüğünü, TBK madde 107 gereği bu malların hakim kararı olmadan bir ardiyeye tevdi edilebileceğini, bu sebeple mahkemece hakim kararıyla tevdi yeri istenmediği için alacaklı temerrüdünün koşullarının oluşmadığı iddiasının kabul edilemeyeceğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    TBK 107. maddeye göre tevdi mahalli kararı verilmiş ve bu karar gereğince alacaklıya ödenmek üzere tevdi yapılmış ise borçlu bu miktar yönünden borcundan kurtulur. Dava tarihinden önce borçlunun borcunu ve ödemeyi kabul ederek tevdi mahalli yoluyla yatırmış olduğu miktar için dava açılmasında hukuki yarar yoktur....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili; müvekkilinin kendisine sehven teslim edilen mallar bakımından haksız fiil sorumluluğunun doğabileceğini, sehven teslim alan şahıs bakımından da ileride BK hükümlerinde çalıştıranın sorumluluğu yolu ile haksız fiil zarar tazmini ile karşı karşıya kalınabileceğini, müvekkilinin hukuki yararı bulunduğu gibi BK ve TTK düzenlemelerine göre sorumluluğunun oluşmaması adına tevdi mahalli tayini talebinde bulunma hak ehliyetinin de mevcut olduğunu, iki firma arasında sözleşmesel ilişki olmamasının taraflar arası haksız fiile ilişkin bir sorumluluğunu doğmayacağı anlamına gelmediğini, kararın kaldırılarak talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Talep; tevdi mahalli tayini istemine ilişkindir. TBK 106....

        Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre; nafakanın kaldırılması veya yeniden belirlenmesi için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekir. Bu nedenle; nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile artırılabilir veya indirilebilir. Ayrıca, BK.19 (TBK 26) ve 20. (TBK 27.) maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmelerde, edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa, güven sorumluluğu ve ivazsız iktisabın korunmazlığı ilkesi (TMK 2) gereğince sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....

          Zira TBK m. 106/1 hükmünde "Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur.", aynı yasanın 107. maddesinde ''Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

          Asliye Ticaret Mahkemesi--- Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davada verilen yetkisizlik kararı üzerine, yargılamaya mahkememiz esas numarası ile devam edilmiştir. 6098 sayılı TBK.'nın 54. maddesi uyarınca bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekdir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. ------- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle------ tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren---- aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Kaza tarihi olan----- --- Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte olup, alınan rapor delil durumuna ve yerleşik içtihatlara uygundur....

            Hukuk Dairesinin iptal kararı sonrası yerleşik uygulamasına göre haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

              Hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşıldıktan sonra tarafların kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla dosya ATK'ya tevdi edilmiştir. Mahkememizce rapor hazırlanması için dosya Adli Tıp Kurumu'na tevdi edilmiş; Adli Tıp Kurumu ... İhtisas Dairesi Başkanlığının 19/11/2020 tarihli raporu ile, davalı ... ...’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir. Adli Tıp Kurumu ......

                Mahkemece, kaza mahalinin ... olduğu, davalının adresinin ...olduğu, davalı vekilince süresinde yetki itirazında bulunulduğu, davacıların yerleşim yerinin İse ... olduğu, HMK 16. maddesi gereğince haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği, zararaın meydana geldiği yada zarar görenin yerleşim mahkemesinin yetkili olduğu, bu itibarla her halükarda mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 2.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda, dayanak ilamdan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin 01/06/2018 tarihli olduğu, davacı - borçlu vekilince tevdi mahallinde belirtilen banka hesaplarına takipten önce ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de; tevdi mahalli kararı veren Aksaray 2....

                  UYAP Entegrasyonu