DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davacılara ait Samsun İli Çarşamba İlçesi Vakıfköprü Mah. 101 ada 149 parsel ve aynı yer 101 ada 150 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edildiğinin belirterek kısmi dava olarak şimdilik toplam 2.500TL nin tapu iptal ve tescil kararlarının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/221 ESAS, 2021/272 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2018 NUMARASI : 2014/470 2018/485 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Kozan 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2018 NUMARASI : 2014/470 2018/485 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Kozan 2....
Ne var ki, dava konusu parsel 22.12.1962 tarihinde kadastro (tapulama) yoluyla tapuya tescil edildiği için tespitten önceki miras payının devrine ilişkin dava yönünden hak düşürücü süre gerçekleşmiş olmakladır. Mahkemece, tespitten önceki sebep bakımından davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmaktadır. Miras payının tespitten sonra devri meselesine gelince; az önce de açıklandığı üzere davacı vekilinin dayandığı belge miras payının devri sözleşmesi niteliğinde değildir. Kaldı ki, bu belge miras payının devrine ilişkin sözleşme niteliğinde kabul edilse bile, dava konusu parsel paylı mülkiyet esasına göre taraflar adına tapuya tescil edilmiştir. Paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı bulunan bir yerin satış ve devrinin resmi şekilde yapılması gerekir. Başka bir anlatımla tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın devri Tapu Sicil Müdürlüğü önünde resmi şekilde yapılmadığı sürece geçerli bir sonuç doğurmaz....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15.09.2022 TARİHLİ ARA KARAR NUMARASI : 2022/348 ESAS DAVA KONUSU : Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı Tapu İptali-Tescil KARAR : İlk derece mahkemesince verilen 15/09/2022 tarihli ara karara karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan ön inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların kök murisi olan Musa Alınak'ın 02.02.1940 tarihinde vefat ettiğini, Musa'nın oğlu olan Memet'in ise 01.02.1959 tarihinde vefat ettiğini, Memet'in vefatı ile geriye Hatice Aktaş,Fatma Yıldız ve Musa Almak isimli mirasçılarının kaldığını, davacıların Hatice ve Fatma mirasçıları olduğu, davalıların ise Musa Almak'ın mirasçıları olduğu, Sivas ili Merkez İlçesi İşhan Köyü 557 parsel sayılı taşınmazın ortak muris olan Memet Alınak'tan miras kalmasına rağmen sadece Memet'in oğlu, davalıların mirasbırakanı...
olduğunun tespit edildiği, davacının işbu davayı 03.01.2018 tarihinde ikame ettiği, davacının iddiasının tespitten önceki satın almaya dayalı olduğu, dolayısıyla 1996 yılında yapılıp 19.09.1996 tarihinde kesinleşen tespite yönelik 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, her ne kadar 2010 yılında dava konusu taşınmaz üzerinde güncelleme çalışması yapılmış ise de güncelleme kadastrosu yönünden ancak şerh sahibinden yani ......
Mahkemenin önceki kararı Dairemizin 24/05/2019 tarih, 2019/451- 1000 E.K. sayılı kararıyla, "uyuşmazlık taşınmazların davacı tarafından tespitten önce davalılara bağışlanıp bağışlanmadığı noktasındadır. Çekişmeli taşınmazlar tapusuz taşınmazlar olup bilindiği üzere tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olduğundan yapılan bağışın geçerli olabilmesi için bağışlanan taşınmazların zilyetliğinin teslimi gerekmektedir....
Gölü kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer olduğu iddiasıyla tapu iptali ve taşınmazın kıyıya terki istemiyle açılmış olup, davaya dayanak kıyı kenar çizgisi kararının 06.02.2003 yılında kesinleştiği ve tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin kesinleştiği 1992 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10...