ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2019/405 ESAS, 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2018/220 ESAS, 2021/97 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Eyup Kısa ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 1....
Bu dava ise 14/06/2010 tarihinde açılmıştır. 4342 sayılı Yasanın 21/2 maddesi ile tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re’sen gözönünde tutulur....
Ne var ki, Kadastro tespitinin kesinleştiği 1985 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı olarak açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gibi; davanın tespitten sonraki sebeplere dayalı olması halinde ise; kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığı, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bilahare taşınmazın mera olan niteliğinin ağaçlandırma sahası olarak değiştirilmesinin ve idari yoldan Hazine adına tapu kaydı oluşturulmasının taşınmazın tapulu olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği göz önüne alınarak, davanın, bu gerekçe ile reddi gerektiği halde yazılı gerekçeyle reddedilmesi isabetsiz olup kararın, sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası. 3. Değerlendirme 1.Kadastro sonucunda 266 ada 7, 8 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle sırasıyla ...,... ve müşterekleri ve ... adına tespit edilmiş, tespitleri 26.01.1991 tarihinde kesinleşmiş, 06.04.2015 tarihinde tevhidleri ile 269 ada 26 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur. Davacılar 15.10.2015 tarihinde açtıkları dava ile çekişmeli 269 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kendi taşınmazları olan 269 ada 6 parsel ile komşu olduğunu, kendi taşınmazlarının tespitine esas tapu kayıtlarının daha fazla yüzölçüme sahip olması gerekirken eksik tespit yapıldığını belirterek tapu kayıtlarının tashihini ve meni müdahale talep etmiş, yargılama sırasında tapu iptali ve tescil istediklerini belirtmişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2015 NUMARASI : 2010/504-2015/3 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2010 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek Kadastro Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanılarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve yasada tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabet bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/470 ESAS 2020/253 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava konusu edilen taşınmazların, davacı tarafın dayandığı hibe senedine göre, tespit maliki ... tarafından 12.10.2004 tarihli senetle ölümünden sonrası için davacı ...'a bağışlandığı, kadastro tespitinin 04.10.2007 tarihinde ... adına kesinleştiği ve ...'ın da tespitten sonra 22.11.2010 tarihinde öldüğü, dolayısıyla hibe senedinin bu tarih itibariyle işleme konulacağı nazara alındığında, davanın kadastro tespitinden sonraki hukuki nedene dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil davası olduğu anlaşılmış olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1....