HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/629 KARAR NO : 2020/616 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : None TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : T.C. KAYSERİ BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/629- 2020/616 T.C. KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/629 KARAR NO : 2020/616 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I BAŞKAN :REYHAN YILDIRIM (40295) ÜYE :BAYRAM ALBAYRAK (42445) ÜYE :FIRAT MAYDA (151457) KATİP İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Şarkışla Asliye Hukuk Mahkemesi NUMARASI KARAR TARİHİ :2017/316 Esas, 2020/59 Karar :13/02/2020 DAVACI T1 - Başpınar Mah. 1218 Sk. No:4 İç Kapı No:12 Altındağ/ ANKARA :Av. T2 - Şehitadem Yavuz Sok.6/16 Kızılay Çankaya/ ANKARA :1- T3 - Küçükminare Mah. Sait Paşa Cad. No:3 İç Kapı No:5 Sivas Merkez/ SİVAS :2- T4 - Şeyh Şamil Mah....
Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince, davacılar davalı ... ile birlikte kadimden beri müştereken yararlandıkları dava konusu mera parselindeki bu yararlanma haklarının mera tahsis kararında belirtilmemesi nedeniyle tahsis kararının hükmen iptalini ıslah yoluyla istemişlerdir. Yukarıdaki açıklamalara göre, Mera Kanunun 21/2 maddesi gereğince 5 yıllık süre eldeki bu davada uygulanır. Islah talebide süresinde yapılmıştır. Dava konusu 105 ada 196 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı incelendiğinde taraf köylerin kadimden beri müşterek kullanımında olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, kadastrodan önceki nedene dayalı tespite itiraz davasında ilk zilyetlik ve zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi bakımından davacının davasını ispat ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespiti 21.02.1997 tarihinde hükmen kesinleşmiş olup, çekişmeli taşınmazın kargir ev ve tarla vasfıyla ... kullanımında olduğu belirlenmiştir. Davacılar 27.2.2013 tarihli dava dilekçeleri ile 1993 yılında taşınmazın 1000 metrekarelik kısmını satın aldıklarını belirterek zilyetliklerinin tespitini talep etmişlerdir. Bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak açılmış tapu kaydının beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesine yöneliktir. Tespit 21.02.1997 yılında kesinleşmiş olup, davacılar 1993 yılındaki satın almaya dayanmaktadır....
Hal böyle olunca; davacıların tespitten önceki sebeplere dayalı olarak dava açtıkları tapu kaydının oluşmasından itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre 8000 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinde isabet bulunmamaktadır. 3- Diğer çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan iskan sonucu oluşmuş tapu kayıtlarının incelenmesinde Ayşe Duran'ın (iskan maliklerinden ...'in eşi) talebi üzerine .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/...-... esas ve Karar sayılı ilamıyla düzenlenen mirasçılık belgesinde iskan maliki Gülşah'ın mirasçısız ölmesi nedeniyle payının son mirasçı sıfatıyla Hazine'ye verildiği ve bu mirasçılık belgesine dayalı olarak tapu kayıtlarında intikalin yapılarak çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinde revizyon gören tapu kayıtlarının oluştuğu belirlenmiştir....
DELİLLER Kadastro Tutanakları Tapu Kayıtları İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 15/06/2021 tarihli kararı ile; Dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının 24/09/2009 tarihinde kesinleştiği, kadastro tutanağında taşınmazın T4 adına tespit edildiği, bu tespitten itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde belirtilen on yıllık süre geçtikten sonra davacı tarafından kadastrodan önceki sebeplere dayanarak 11/11/2019 tarihinde dava açıldığı, dolayısıyla kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak söz konusu 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin "Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır" şeklindeki 2. Fıkrası delaletiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; davada, hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlık konusu yapılmıştır. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. 3. Değerlendirme Hemen belirtilmelidir ki, 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı ile öngörülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava ... miras bırakanın ölümü ile doğar. Başka bir ifadeyle, mirasbırakanın ölümü ile tereke intikal eder ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olurlar....
Dava konusu taşınmazlardan..sayılı parsel hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. bendinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de ...sayılı parselin kadastro tutanağının tetkikinde kadastro tespitinin 05.10.1970 tarihinde yapıldığı, inanç sözleşmesinin ise tespitten sonra 1978 tarihinde alınan vekaletnameye dayalı olduğu anlaşıldığından kadastro tespitinden önceki bir hakka dayanılmadığından dava konusu olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. bendinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece bu parsel yönünden de inanç sözleşmesinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de davanın reddi sonucu bakımından doğru olduğundan HUMK'nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanması gerekmiştir....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....
Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....