WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi...

    Dava dilekçesi içeriğine göre davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi; Kadastro tespitinin kesinleştiği 1963 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağı da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup,...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2019/405 ESAS, 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Davacı tarafından mera komisyonu kararına karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılmıştır.Dosya içerisindeki dava konusu taşınmaza komşu olan 117 ada 21 ve 24 parsel sayılı taşınmazların tapulama tutanakları incelendiğinde tutanakların 12.10.2003, 24.03.2005 tarihlerinde düzenlenerek 27.01.2006 tarihinde kesinleştiği, yörede kadastro çalışmalarının tamamlandığı anlaşılmaktıdır. Kadastro çalışmalarının tamamlandığı bölgede mera komisyon kararlarının iptali istemine ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Mahkemece kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeble bozulması gerekmiştir....

        Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Dava konusu, 3.707,65 metrekare yüzölçümlü, iki adet kargir ev niteliğindeki taşınmazın davacı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Mer’a komisyonunca yayla olarak sınırlandırılmasına ilişkin askı ilanı 16.10.2009-16.11.2009 tarihleri arasında yapılmış, eldeki dava ise 23.02.2010 tarihinde açılmıştır. Görülüyor ki, dava 4342 sayılı yasanın 21/2 maddesi uyarınca 5 yıllık süre içerisinde açılmıştır. Bu nedenle, mahkemece işin esası incelenip bir karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süre geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

          Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; ... İl Mera Komisyonu tarafından alınan 16.03.2007 tarih ve 2010/10 sayılı kararı, 03.12.2007 ve 02.01.2008 tarihleri arasında askıya çıkarılıp ilan edilmiş olup, dava 12.02.2010 tarihinde açılmıştır. Dava tarihine göre 5 yıllık dava açma süresi henüz geçmediğinden davacı süresinde dava açmıştır. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken dava açma süresinin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 23.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2. madde uyarınca beş yıllık süre içinde açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Dosya kapsamından... Köyündeki kadastro çalışmalarının tamamlandığı ve taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 14.05.2007 ila 13.06.2007 tarihlerinde ilan edilerek 14.06.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kadastro çalışmalarının tamamlanmasından sonra, mera komisyonu kararına karşı 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük süre içersinde, 05.11.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadastro çalışmalarının tamamlandığı bölgede mera komisyon kararlarının iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nun.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2. madde uyarınca beş yıllık süre içinde açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Dosya kapsamından ... Köyündeki kadastro çalışmalarının tamamlandığı ve taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 14.05.2007 ila 13.06.2007 tarihlerinde ilan edilerek 14.06.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kadastro çalışmalarının tamamlanmasından sonra, mera komisyonu kararına karşı 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük süre içersinde, 05.11.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadastro çalışmalarının tamamlandığı bölgede mera komisyon kararlarının iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nun.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2. madde uyarınca beş yıllık süre içinde açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Dosya kapsamından Yaylabaşı Köyündeki kadastro çalışmalarının tamamlandığı ve taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 14.05.2007 ila 13.06.2007 tarihlerinde ilan edilerek 14.06.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kadastro çalışmalarının tamamlanmasından sonra, mera komisyonu kararına karşı 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük süre içersinde, 05.11.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadastro çalışmalarının tamamlandığı bölgede mera komisyon kararlarının iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nun.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2. madde uyarınca beş yıllık süre içinde açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Dosya kapsamından ... Köyündeki kadastro çalışmalarının tamamlandığı ve taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 14.05.2007 ila 13.06.2007 tarihlerinde ilan edilerek 14.06.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kadastro çalışmalarının tamamlanmasından sonra, mera komisyonu kararına karşı 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük süre içersinde, 05.11.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadastro çalışmalarının tamamlandığı bölgede mera komisyon kararlarının iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nun.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu