WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Torul Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2016 gün ve 2014/188 Esas - 2016/132 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 21.09.2020 gün ve 775 Esas - 3253 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Taraflar arasındaki davadan dolayı Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.05.2016 gün ve 2016/177 Esas - 2016/292 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin olan 28.10.2020 gün ve 1633 Esas - 4927 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır....

      Ancak, davacı Hazine tarafından kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinde taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre; taşınmaz başında yapılan keşifte alınan beyanlar ve sonrasında fen, zirai ve inşaat bilirkişileri tarafından düzenlenen rapor içeriğinden taşınmazın üzerinde kadastro tespitinden önce davacı tarafından yaptırıldığı anlaşılan 2 katlı betonarme ev ile yine yaşları itibariyle tespitten önce davacı tarafından dikildiği anlaşılan 15 adet kiraz ağacı ve 35 adet elma ağacının bulunduğu anlaşılmaktadır....

        Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2016 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 28/05/2021 tarihli ve 2019/66 E., 2021/158 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davalılardan Namık Kemal adına tescil edildiği, kadastro tespitinin 17/10/1996 tarihinde kesinleştiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açamayacağının düzenlendiği, davacının davasını kadastro tespitinden önceki bir nedene dayandırarak açtığı, bu hakkın hakdüşürücü süre olan 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra istenilmesinin mümkün olmadığı, dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

            Davacılar ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı ve davacıların da miras yoluyla gelen haklarının bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde yer alan düzenlemeye göre bu nitelikteki davalar kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde açılabilir. Somut olayda; 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 1987 yılında, 12 parsel sayılı taşınmazın ise 1984 yılında kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2020/51 ESAS 2021/350 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacılar T1 ve T2 tarafından istenilmekle dosya incelendi....

              Hal böyle olunca; dava dilekçesinde iddiaların ileri sürülüş biçimi ve yukarıdaki anlatımlar ışığında davanın, tespitten önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmayıp mülkiyeti zaten davacıya ait bulunan ancak isim benzerliği nedeniyle meydana gelen karışıklığın giderilmesine yönelik olarak tapu kaydındaki baba isminin düzeltilmesi ve isim benzerliğinden kaynaklanan haciz şerhlerinin kaldırılması istemine yönelik bulunduğu, bu nedenle Mahkemece, hüküm yerinde taşınmazların davacıya ait olduğunun tespiti ile tapudaki baba isminin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, mülkiyet naklini doğuracak şekilde tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin çıkarılmasına, yerine “... İli, Karahallı İlçesi, ... Mah. Karşıbağ Mevkii 149 ada 197 parsel ile ... ... Mah....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1639 KARAR NO : 2023/410 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2018/519 ESAS 2021/260 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün İstinaf yoluyla incelenmesi davacı T3 tarafından istenilmekle 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                Dava kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine yöneliktir. HMK'nın 114/1/d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları gerektiği ve bu durumun dava şartı olduğu, 115. maddesinde mahkemece dava şartlarının davanın her aşamasında mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştıracağını, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde usulden reddine karar verileceği ancak eksikliğin giderilmesinin mümkün olması halinde tamamlanması için kesin süre verileceği, 124. maddesinde ise taraf değişikliğinin ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün bulunduğu, ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği hükmü getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu