WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2017/540 ESAS, 2020/315 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davalı SGK vekili cevap dilekçesiyle özetle:Müvekkili kurum aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, kurumlarının T.C. Kimlik numaralı sigortalısı T3 29.12.2014 tarihinde ER-UN Erbaa Un San. Tarım Ürün. Taş.İth. İhr. San.Tic.Ltd....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2018/287 ESAS 2021/1084 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Van 1. İş Mahkemesi'nin 16/09/2021 tarih ve 2018/287 Esas, 2021/1084 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili ile Feri Müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, yapılan müzakeresi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ. TALEP: Davacı vekili 29/05/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/06/2018- 09/04/2018 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde kebap ustası olarak kayıt dışı çalıştığını, akdin 09/04/2018 tarihinde haksız bir şekilde sonlandırıldığını, feshe bağlı tazminatlar ile işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini hizmet sürelerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

, Sicil İş Hukuku Dergisi, Sayı 4, s. 139) “Anayasanın 17. maddesinde “yaşama hakkı” güvence altına alınmış, bu yasal güvencenin yaşama geçirilmesinde, iş ve sosyal güvenlik mevzuatında da işçilerin korunması, işin düzenlenmesi, iş güvenliği, sosyal düzen ve adaletin sağlanması düşüncesi ile koruyucu bir takım hükümler getirilmiştir. Kamu düzeni düşüncesi ile oluşturulan işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuat hükümleri; işyerleri ve eklerinde bulunması gereken sağlık şartlarını, kullanılacak alet, makineler ve hammaddeler yüzünden çıkabilecek hastalıklara engel olarak alınacak tedbirleri, aynı şekilde işyerinde işkazalarını önlemek üzere bulundurulması gerekli araçların ve alınacak güvenlik tedbirlerinin neler olduğunu belirtmektedir. Burada amaçlanan, yapılmakta olan iş nedeniyle işçinin vücut tamlığı ve yaşama hakkının önündeki tüm engellerin giderilmesidir....

    Somut olayda, davacının iş kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen maluliyetinin yukarıda açıklanan prosedüre göre sırasıyla Sosyal Güvenlik Kurumu, Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp İhtisas Kurulu ile Genel Kuruldan alınacak raporlarla tespiti gerekirken, Adli Tıp Uzmanından alınan rapordaki maluliyet oranın esas alınması doğru olmamıştır. Aynı zamanda maddi tazminat hesabında Kurumca bağlanan gelirler önem arzetmektedir....

      Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de; diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu Kararı arasında sürekli iş göremezlik oranına yönelik görüş ayrılığı bulunduğu takdirde çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacının iş kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen maluliyetinin yukarıda açıklanan prosedüre göre sırasıyla Sosyal Güvenlik Kurumu, Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp İhtisas Kurulu ile Genel Kuruldan alınacak raporlarla tespiti gerekirken, doğrudan Adli Tıp 3....

        Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediğinin,Kurumca tahkikat yapılıp yapılmadığının mahkemece araştırılmadığı,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş Müfettişliğince olayla ilgili tahkikat yapıldığı anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle olayın SGK'ca iş kazası olarak kabul edilmesi gerekir ve zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2021/215 E., 2021/385 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 28/05/2009 tarihinde iş kazası geçirdiğini, %70 işitme kaybı bulunduğunu, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü raporunda işverene %80 kusur atfedilmesi üzerine aylık bağlanması için kuruma müracaat edildiğini, davacının muayene için Dicle üniversitesine sevk edildiğini, üniversitenin raporuna istinaden kurum tarafından davacının maluliyetinin %0 olduğunun belirtilerek iş göremezlik geliri bağlanmadığını, kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davacının dava konusu iş kazası nedeniyle malul kaldığının tespiti ile kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

          SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve yasaya aykırı olup reddinin gerektiğini, davacının 3201 Sayılı kanuna göre borçlanılmak suretiyle iç mevzuatımıza göre Türkiye’de geçmiş gibi değerlendirilen hizmeti ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uygulanmasının söz konusu olmadığını, yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde de ilk defa işe giriş tarihi olarak dikkate alınmasının kanunen mümkün olmadığını, davacının ülkemizde sigortalı hizmeti bulunmaması nedeniyle hakkında sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olmadığı gibi davacının Türkiye’de sigortalı hizmetinin bulunması halinde dahi sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin ancak sözleşme hükümlerine göre kısmi aylık bağlanmasında uygulanması mümkün olup 3201 Sayılı Yasaya göre aylık bağlanmasında sözleşme hükümlerinin uygulanamayacağını, Mahkemece davacının Almanya hizmetleri ile ilgili primlerini iade alıp almadığının da araştırılması gerektiğini...

          Taraflar arasında görülen davada Hınıs Sulh Hukuk ve Hınıs Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Bağ-Kur’dan emekli olmak için özel idare nezdinde tutulan muhtarlık sicil defterinde muhtar isminde yapılan yanlışlığın düzeltilerek, muhtarlık seçimlerini kazananın ve muhtarlık görevini yapan şahsın davacı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Hınıs Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın hizmet sözleşmesinin tespiti olup iş hukukunu ilgilendiren ve doğrudan İş Hukuku alanında sonuç doğuracak işlemle ilgili olması sebebiyle İş Mahkemesinin görevine girdiği belirtilerek İş Mahkemesi sıfatıyla Hınıs Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir....

            Eczacıların ise, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı sağlık yardımlarından yararlanan kişilerin ilaç teminini karşılaması ve bedellerini ilgili kurumdan tahsil edebilmesi için dava konusu protokolün eki mahiyetindeki tip sözleşmeyi imzalaması gerekmekte olup, bahsi geçen tip sözleşmede de; protokol esaslarına uygun olarak hizmet sunulması amacıyla sözleşmenin yapıldığı, eczacıların protokol düzenlemelerine uymakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve eczane arasında imzalanan tip sözleşme asıl protokolün eki mahiyetinde olup; ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasındaki protokol hükümlerine, eczacılar da uymak zorunda olduklarından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na tanınan ayrıcalıklı hak ve yetkiler, Kurumun eczacılar ile imzaladığı tip sözleşmede de devam etmektedir....

              UYAP Entegrasyonu