WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır....

    Davacı vekili istinaf sebepleri olarak; Boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının işe iade isteminin maddi sonuçları olup, işe iade talebiyle sıkı sıkıya bağlı ve mahkeme tarafından re'sen dikkate alınması gereken haklar olduğunu, işe iade davalarında işçi, feshin geçersizliğini talep etmekte ve işe iade edilmesini sağlama amacı gütmekte olduğunu, bu itibarla da işe iade davalarının tespit davası niteliğinde olduğunu, Boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının işçinin işe iade edilmemesinin, kanundan kaynaklanan emredici ve doğal bir sonucu olduğunu, talebe konu edilmese dahi hüküm altına alınması gerektiğini, Yargıtay içtihatlarında, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatlarına, talep edilmese dahi, re'sen dikkate alınıp hükmedilmesi gerektiği ısrarla vurgulandığını, arabuluculuk tutanaklarının işçi aleyhine yorumlanarak, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin, İş Kanunun genel gerekçesinde belirtilen çabukluk, basitlik...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2018/574 ESAS - 2021/44 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkette 01/04/2016- 08/03/2017 tarihleri arasında çalıştığını, davacının haksız olarak işten çıkarılması üzerine açtıkları işe iade davasının lehe sonuçlandığını, davalının işe davetinin samimi olmadığını, işe iade davasında tespit edilen boşta geçen süre tazminatı ve işe başlatmama tazminatı icraya koyduklarını, yapılan takibe davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

    İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/6. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez....

    , bu hususta kendisi hakkında tutanak tutulduğunu, başkaca işlem yapılmadığını, davacının işten çıkartılması sonucu ihtarname çekerek işe iade talebinde bulunduğunu, buna karşılık iş veren tarafından ihtarname çekilerek davacının 11/03/2021 gününde işyerine gelmediği, akabinde rapor aldığını bildirdiği ancak raporu da işyerine ibraz etmediği gerekçe gösterilerek davacının arabuluculuk görüşmesinde kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin de yer aldığı belirtilmesi ile işe iade talebinin olumsuz karşılandığını, davacının çalıştığı süre boyunca son derece verimli ve başarılı bir işçi olduğunu, birlikte çalıştığı arkadaşları ile hiç bir sorun yaşamadığını belirterek davacının işe iadesi ile boşta geçen sürelere ilişkin ücret alacağı ve 8 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacının posta dağıtıcısı olarak çalıştığı, asıl- alt işveren ilişkisi içinde bulunan davalıların 4857 sayılı İş Kanunu 2. maddesi gereği işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan borçlardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu asıl olup, davalıların işe iadenin mali sonuçlarından birlikte sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı anlaşılmıştır. Davacının işe iade davasının kabul edilmesi karşısında belirli süreli iş akdi ile çalıştığı iddiasının yersiz olduğu, mahkemece ödendiği ispatlanamayan ücret alacaklarının hüküm altına alındığı anlaşılmıştır. Dosya ekinde sunulan bordrolarda başlıkların eksik olması nedeniyle ödenen kalemlerin tam olarak görülmediği anlaşılmakla, Kurumdan bordrolar yeniden istenmiş ve davacıya ek ödeme-sosyal yardım adı altında yapılan ödemeler ve 2008 yılı bordrosunda yol ve yemek yardımı adı altında ödemeler yapıldığı tespit edilmiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının şarta bağlı işe iade başvurusunda bulunduğundan işe iade başvurusunda samimi olmadığını, müvekkili şirketin Batman mağazalarını kapattığını, davacıya organizasyon yapısı ve ihtiyaçları göz önüne alınarak Midyat mağazasında bir pozisyon teklif edildiğini, müvekkilinin işe başlatma davetinde samimi olduğunu, ancak davacının işe başlamadığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından yapılan feshin geçerli bir feshin sonuçları doğuracağını, diğer taraftan davacının yıllık izin alacağının da bulunmadığını iddia ederek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve alacak talebine ilişkindir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2018/469 ESAS, 2020/398 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı cevap dilekçesinde özetle, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet itirazlarının olduğunu, taleplerin yersiz olduğunu, davanın haksız açıldığını ve reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararın gerekçe kısmında belirtilen sebeplerle davanın kabulüne dair karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalı taraf yasal süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır....

      Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. İşletme, işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan en önemli nedenlerden biri, alt işveren uygulamasıdır. Alt işveren uygulaması bir işletmesel karardır....

        UYAP Entegrasyonu