Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasanın 20. maddesi 3. fıkrasında; "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli göremezlik geliri 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır" hükmü bulunmaktadır. Anılan düzenleme kapsamında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacının murisinin meslek hastalığından %40 oranında malul kalması nedeniyle sürekli göremezlik geliri alırken 2007 yılında vefat ettiğinden bahisle, sürekli göremezlik gelirinin kendisine tahsis edilmesi talebiyle dava açtığı, bölge adliye mahkemesince davacının evlenme tarihi gözetilerek “1-Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, 2-Ankara 25....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı T1 meslek hastalığından kaynaklı sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir....

    Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, .. Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir....

      ve aylıkların alt sınırlarına ilişkin hükümler getirmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin davada Kartal 3.İş ve İstanbul 15.İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,Bağkur Sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Kartal İş Mahkemesi'nce,yetkiitirazında bulunulduğu ve davacının dava konusu yaptığı ve çalışmalarının geçtiği iddia edilen yerin İstanbul yargı alanında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul İş Mahkemesi ise, yeri adresinin ve faaliyet alanının Kadıköy olduğu,Şişli de yapılan herhangi bir işleminde yapılmadığı gerekçesiyle, yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Davaya konu somut olayda; davacı, ...'in davalı kurumun ......

        tarihler arası tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ile 10.05.2008 ila 09.02.2012 tarihleri arasında sigortalı olarak çalışmış olduğu dönemlerde çakışan çiftçi Bağkur sigortalılığının iptaline 01.01.1997- 31.05.1998 tarihleri arası çiftçi bağkurlu sayılmasına, 2007- 2008 yıllarında SSK 4- a maddesi kapsamında sigortalı sayılmasını müvekkilinin emekliliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dekor Gravür isimli yerinin faaliyetlerini 12/09/1979- 10/12/1981 tarihleri arasında kendi nam ve hesabına sürdürmesi nedeniyle Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile dilekçede belirtilen tarihler arasında kesintisiz olarak Bağ-Kur Sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince istinaf yoluna başvurulan ilamda belirtildiği üzere; davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

        Bazı hükümleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 20/3 maddesi “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.” hükmünü getirmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 17. maddesi, kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililere ödenecek ödenekler ve bağlanacak gelire esas teşkil edecek günlük kazancın hesaplama yöntemini düzenlemiştir....

          Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan ve bildirimsiz kalan sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 86. maddesinde öngörülen "hizmet tespiti" davasına eşdeğer bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, yada tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır. Ayrıca belirtilmelidir ki, tarımsal faaliyete kabul edilebilir süreyi aşar uzunlukta ara verilmesi durumunda Tarım Bağ–Kur sigortalılığının yeniden başlayabilmesi, tescil başvurusu, iradi prim ödeme, prim tevkifatı olgularından herhangi birinin gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda; mahkemece 1995 Haziran ayındaki tevkifatın davacıya ait olduğunun tespiti her ne kadar doğru ise de verilen hüküm hatalıdır....

            ''...Müzekkere cevabı geldikten sonra davacı murisi Hüsamettin Sarı'nın meslek hastalığından öldüğünün tespiti ve bu nedenle davacıya gelir bağlanması için SGK Zonguldak SGM'ye başvurularının reddi halinde, davacı vekiline,müvekkili murisi Hüsamettin Sarı'nın meslek hastalığından öldüğünün tespiti ve bu nedenle davacıya gelir bağlanması için dava açmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine...,'' şeklinde ara karar kurulduğunu, kesin mehil şartları oluşmadığı gibi kesin sürenin başlangıç tarihi de belirli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu